ABD Başkanı Donald Trump, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki konsolosluk binasında öldürülmesi olayında tüm okların çevrildiği Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı ‘sonuna kadar destekleyeceğini’ ilan etti.
Cinayetin ardından Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu apartopar Riyad’a göndererek Suud tarafının ‘kabul edilebilir bir senaryo’ üzerinde çalışmasına yardımcı olan Trump, önceki gün Suud yetkililerince açıklanan ve cinayeti örtbas etme amacı taşıyan hikayeyi ‘inanılır bulduğunu’ belirtti. Kaşıkçı’nın yazarı olduğu Washington Post’a (WP) konuşan, ardından gazetecilere de açıklamada bulunan Trump, ABD için Selman’ın yegane misyonunun ‘İsrail’i korumak’ olduğunu açık etti.
BAŞKA LİDER İSTEMEM
Beyaz Saray’da hiç kimsenin Prens Selman’ı suçlamadığını belirterek Selman’ın liderliğinden övgüyle söz eden Trump, Prens’i ‘ülkesini sadakatle seven, çok iyi kontrole sahip, güçlü bir kişi’ diye tanımladı. Suud yönetimi için Selman’ın yerine başka bir liderin gelmesini tercih etmeyeceğini kaydeden Trump, cinayetten ötürü bu ülkeye yaptırım uygulanmayacağı mesajı verdi. WP’ye verdiği röportaj sırasında sıklıkla ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ilişkilere ve Selman’ın bu ilişkideki rolünün önemine işaret eden Trump, Riyad’ın ABD’den silah satın almasını övdü, petrol fiyatlarına ve İran’ı ‘köşeye sıkıştırmaya’ atıfta bulundu ve aynen şu ifadeyi kullandı: “Orada İsrail’i korumaya yardım edecek başka kimsemiz yok.”
HABERİ OLMAYABİLİR!
Trump, ABD’nin Suudi Arabistan’a silah satışını durdurması halinde bundan Çin ve Rusya’nın çıkar elde edeceğini de savundu. Nevada eyaletindeki açıklamasında ise Trump, “Kaşıkçı hakkında Veliaht Prens bin Selman’ın önceden haberinin olmaması mümkün mü?” şeklinde bir soruya, “Bu mümkündür. Cevapları bulana kadar tatmin olmayacağım” yanıtını verdi. Riyad’ın Selman’ı cinayetten aklama amaçlı göstermelik soruşturmasını ‘büyük bir adım’ olarak niteleyen Trump, soruşturmayı ‘inanılır bulduğunu’ belirtti. Trump ayrıca, kendisinin ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Kaşıkçı Suudi Arabistan Konsolosluğu içindeyken alınan ses ya da görüntü kaydını duymadığını ya da görmediğini söyledi.
