İsrail’in Kudüs’te estirdiği terör rüzgarına karşı Türkiye’nin çabalarının önemini Gazzeli Anwar Attaallah’ın “Türkiye gibi birkaç ülke olsaydı” sözleri özetledi.
Filistin’de yaşananları Yeni Şafak’a anlatan Anwar Attaallah,"İsrail topraklarımızı gasp etti, dönme hakkımızı savunuyoruz. Mescid-i Aksa'nın Yahudileştirilmesine, ABD büyükelçiliğinin taşınmasına karşı çıktığımız için eylem yapıyoruz" dedi.
Attaallah, Filistinlilerin Büyük Dönüş Yürüyüşü’nde her gün yaralılar olduğunu ifade ederek, “Gazze’de hem doktor hem de tıbbı malzeme ihtiyacı fazla. Yaralıların bazısının durumu ağır olduğu için tedavilerinin yurt dışında yapılması gerekiyor. Şu an hem İsrail hem de Mısır kapısı kapalı olduğu için yaralılar dışarı çıkamıyor” dedi.
Dünyanın ve tarihin en büyük açık hapishanesinin Gazze olduğunu hatırlatan Attaallah, “Gazzelilerin yüzde 70’i mültecilerden oluşuyor. Geri kalanda ambargo altında yaşıyor. Elektrik, su yok, giriş-çıkış yasak. Yardımlar çok kısıtlı şekilde oluyor. Halbuki İsrail, bizim arazilerimizi, şehirlerimizi, köylerimizi, vatanımızı gasp etti. Şu an rahatlık ve ferah içinde yaşıyorlar. Biz de çok zor şartlarda yaşıyoruz. Bu durumu asla kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
İslamın en kutsal mekânlarından Mescid-i Aksa’nın şu anda Yahudileştirildiğini söyleyen Attaallah, “ABD büyükelçiliği Kudüs’e taşındı. Özgür, hür insanlar olarak bunu asla kabul etmiyoruz. Eylem yapıyoruz. Eylem yapma sebebimiz İsrail’in topraklarımızı gasp etmesi, dönme hakkımızı savunuyoruz, Mescid-i Aksa'nın Yahudileştirilmesine karşı çıkıyoruz. ABD büyükelçiliğinin taşınmasına karşı çıkıyoruz. Hayat şartlarımızı iyileştirmek istiyoruz. Her gün bizi sessizce öldürüyorlar. Sınırda ‘biz buradayız’ diyoruz. Ümmetin haysiyetini savunuyoruz“ diye konuştu.
“Türkiye her anlamda Filistin halkının yanında duruşundan gurur duyuyoruz” diyen Attaallah, “Türkiye gibi birkaç daha devlet olsaydı bizim durumumuz değişecekti. Bazı Körfez ülkeleri ve Arap liderleri bizim yanımızda durmuyor tam tersi ABD ve İsrail’e destekte bulunuyor. Müslümanların bir araya gelip birlik içinde hareket etmesini istiyoruz. Ondan sonra kutsal yerleri savunurlar” dedi.
