|

Mesleki eğitimde değişim ve yenilikler

Günümüzde mesleki ve teknik eğitim seviyesi, ülkelerin gelişmişlik ölçülerini belirleyen unsurların başında gelmektedir. Değişimin baş döndürücü bir hızda devam ettiği bir dünyada, ülkeler, mesleki ve teknik eğitim çerçevesinde geleceğe dair kalıcı ve etkili adımlar atabilmenin zorunluluğunu hissetmektedirler.

00:00 - 18/04/2022 Pazartesi
Güncelleme: 18:14 - 17/04/2022 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Doç. Dr. Süleyman Doğan
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi

Değişim insanlık tarihi boyunca sihirli bir sözcük olmuştur. Küreselleşmenin, bilim ve teknoloji alanlarındaki değişmelerin ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan olumlu sonuçlardan biri de eğitim alanında kendini göstermiştir. Birçok ülkede eğitim reformları yapılmakta, programlar yenilenmekte, zorunlu eğitimden vazgeçilerek gönüllülük öne çıkmakta, insan odaklı anlayışlar etkili olmakta ve bütün bunların bir yansıması olarak insanlık yeni bir gelişim aşamasına yönelmektedir. Yeni eğitim anlayışlarının okul ve sınıfa yansıtılarak eğitim sisteminde beklenen dönüşümü gerçekleştirebilmesi, öğretmenlerin bu değişimleri algısı ve bu konudaki yeterliklerine de bağlıdır.

GELİŞMİŞLİĞİN ÖLÇÜTÜ

Ortaöğrenim düzeyindeki Anadolu Mesleki ve Teknik Liseleri ile Yükseköğrenim düzeyindeki Meslek Yüksek Okullarının varoluş nedenleri, reel sektörün beklentilerini karşılayacak nitelikli insan kaynaklarının yetiştirilmesini sağlamanın yanında ülke kalkınmasına da katkıda bulunmaktır. Meslekli Yüksek İstişare Kurulu’nun kontrolünde, reel sektörün ihtiyaçlarının analiz edilerek, tespitlerinin müfredata dönüştürülmesi ve eğitimin ortaöğretim ile yüksek öğrenimin entegre bir şekle getirilmesi, hedeflenen rekabetçi bir ekonomik model için önemlidir. Günümüzde mesleki ve teknik eğitim seviyesi, ülkelerin gelişmişlik ölçülerini belirleyen unsurların başında gelmektedir. Değişimin baş döndürücü bir hızda devam ettiği bir dünyada, ülkeler, mesleki ve teknik eğitim çerçevesinde geleceğe dair kalıcı ve etkili adımlar atabilmenin zorunluluğunu hissetmektedirler. Genç bir nüfusu sahip Türkiye, cumhuriyetin kuruluşunun

100. yılında yani 2023’te, dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflemektedir. Fakat mevcut yapısal durum irdelendiğinde, bu stratejik hedefe ulaşma ancak yapısal paradigma değişimi ile olacaktır.

Pandemi döneminde meslek liseleri seri bir şekilde maske üreterek sağlık alanına ve de ülke ekonomisine önemli katkı sağlamışlardır. Meslek liselerinin bir ileri safhası olan meslek yüksek okulları aynı performansı yakalayamamışlardır. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in kaleme aldığı, “Türkiye’de Mesleki Eğitimde Paradigma Değişimi” başlıklı bilimsel makalede Türkiye’nin 2023 Eğitim Vizyonu sonrası mesleki eğitimde yeni duruma yönelik iyileştirme ve atılması gereken adımlar ele alınmaktadır.

İKİ TEMEL SORUN

Makalede Bakan Özer, mesleki eğitimin tüm ülkelerde ekonomik kalkınmada çok önemli işlevler gördüğünün altını çizmektedir. Mesleki eğitim üzerine yapılan tartışmalara bakıldığında hemen hemen tüm ülkelerde mesleki eğitimin iki temel sorunla yüzleştiğini Sayın Özer şöyle vurgulamaktadır: Mesleki eğitimin akademik olarak görece başarılı öğrenciler tarafından tercih edilmemesi ve bu okullarda çoğunlukla akademik olarak daha az başarılı öğrencilerin kümelenmesi ve otomasyon-yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşmasının iş piyasasında mesleki eğitimden beklenen beceri setlerinde ciddi dönüşümlere yol açması.

Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde iki farklı program uygulanmaktadır: Her iki programdan mezun olanlar teknisyen unvanına sahip olmakta, iş yeri açabilmekte, ayrıca yüksek öğretime de devam edebilmektedirler. Diğer taraftan mesleki eğitim merkezlerinde geleneksel çıraklık-kalfalık-ustalık eğitimi sürdürülmekte ve ortaokul eğitimi sonrası dört yıl süreli ve işletme eğitimi yoğunluklu bir mesleki eğitim sunulmaktadır. Mesleki eğitim merkezine devam edebilmek için bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Öğrenciler haftada bir veya iki gün bu merkezlerde eğitim alırlarken diğer günler işletmelerde uygulamalı mesleki eğitime devam etmektedir. Mesleki eğitim merkezlerindeki öğrencilerin bir işletmede eğitim alabilmesi için o işletmede usta öğretici bulunma zorunluluğu vardır. Üç yılın sonunda başarılı olan öğrenciler kalfalık, dört yıllık eğitim sonunda başarılı olanlar ustalık sertifikası almakta ve iş hayatına geçiş yapabilmektedirler. Ustalık belgesi, ayrıca iş yeri açabilmek için de yeterli olmaktadır.

Hem Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerini hem de mesleki eğitim merkezlerini güçlendirmeye yönelik iyileştirmelerin iki yıl gibi kısa sürede sonuç vermeye başladığını yazan Prof. Dr. Mahmut Özer, “Mesleki ve teknik eğitim kurumlarındaki alan ve laboratuvar öğretmenlerinden iş başı ve mesleki gelişim eğitimleri alanların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 700 artmıştır. Mesleki teknik ortaöğretim kurumlarında döner sermaye kapsamında yapılan üretimden elde edilen gelir yüzde 40 arttı ve 400 milyon TL bandına ulaştı. Mesleki ve teknik ortaöğretime devam eden öğrencilere sektörlerle geliştirilen iş birlikleri kapsamında sağlanan burs miktarı bir önceki yıla göre yüzde 600 artmıştır.”

KALKINMAYA KATKI

Türkiye’de kalkınma planlarında mesleki eğitimin güçlendirilmesi için her zaman hassasiyet gösterilmiştir. Covid-19 salgını ile mücadelede mesleki eğitimin performansının mesleki eğitime üç önemli katkısı olmuştur: Öncelikle mesleki eğitim okul ve kurumlarının öğretmeni ve öğrencisi ile kendilerine öz güvenleri artmış ve fırsat verildiğinde neler yapabileceklerini göstermişlerdir. Toplumun mesleki eğitime bakışı olumlu bir noktaya taşınmış ve yaklaşık iki yıldır MEB ile iş birliği yapan tüm kurum, kuruluşlar ve özel sektör verdikleri desteklerin pozitif sonuçları görülmüştür.

Yukarıdaki üç önemli sonucu ortaya çıkaran Milli Eğitimi Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in kaleme aldığı, “Türkiye’de Mesleki Eğitimde Paradigma Değişimi” isimli makalesinden dolayı tebrik ediyorum. Türkiye’nin çok önemli bir meselesini gündemimize taşımıştır. Sayın Bakan Özer’den meslek okullarındaki başarılı uygulamalarında olduğu gibi başta matematik kaygısı ve sınav korkusu olmak üzere, okullarda çok daha başka yapısal sorunları ele alarak yeni bir paradigma değişimine de öncülük yapmasını temenni ediyorum.

#Anadolu Mesleki ve Teknik Liseleri
#Meslek Yüksek Okulları
#Meslekli Yüksek İstişare Kurulu
#Milli Eğitim Bakanı
#Mahmut Özer
2 yıl önce