Kadınların işgücüne katılım oranını artırmak ve girişimciliklerini desteklemek için verilen mikrokredilerle büyük başarı hikayeleri yazılıyor. 500 ila bin lira gibi küçük rakamlarla alınan krediler sayesinde iş hayatına atılan kadınların çoğu, aile bütçesine katkı yapmak için girdikleri bu yolda iş sahibi hatta patron oluyor.
Sinop'tan 1987 doğumlu Duygu Yılmaz, sanatçı ruhunu girişimcilikle nasıl birleştirdiğini anlatıyor: “İnternette gördüğüm keçe işlemelerini oğluma tişört olarak yaptım. Beğenilince para kazanabileceğimi gördüm. İlk kredimle keçe ve hefo makinası aldım, işim daha çok büyüdü.” Yılmaz’ın makro hayallerine gelince: “Tasarım, dükkanı açmak istiyorum."
Ağustos 2014 döneminde Türkiye'de 29 milyon kişiyle, işgücüne katılım, yüzde 51,2 oldu. Bu oran, erkeklerde yüzde 72,1 kadınlarda ise yüzde 30,9 . En gelişmiş 20 ülkede ilgili rakam yüzde 51. Ülkemizde 37 milyon kadının 7 milyonu çalışıyor, hal böyle olunca sivil toplum ve özel sektörün sosyal çalışmalarında da bu konuya öncelik veriliyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) ve Turkcell işbirliğinde hayata geçen 'Ekonomiye Kadın Gücü' projesinde şu ana kadar 70 binden fazla kadına 1 milyon liranın üzerinde mikrokredi verildi. Turkcell'in sosyal sorumluluk faaliyetleri içinde yer alan proje, 'Kadın güçlensin, ekonomi güçlensin' diyor. Dünyada 130 kadar ülkede, farklı örnekleriyle uygulanan mikrofinans sistemi, sosyal ve ekonomik anlamda fazla şansı olmayan kesimlerin imkanlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Kredi alanların yoksulluk sınırının üzerine çıkabilmesi amacıyla bu kişiler, küçük bir işletme sahibi oluncaya kadar desteklenmeye devam ediliyor.
Ben burada olmaktan mutluyum okuyucu. Nedeni basit. Bangladeşli Muhammed Yunus'un köylü kadınlara 1 dolar vermesiyle başlayan uygulama; kendisine Nobel, bize de 'mutlu' bir haber kazandırdı. Çok daha önemlisi, Fatma Kaçmaz'a büyük bir gurur, Gülay Çatallar'ın köyüne bereket getirir. Duygu Yılmaz'a hayallerine ulaşma, Ayşe Akgün'e ikinci baharını yaşama, Nuran Güngör'e de engelleri aşma şansı verir. Hikayelerini paylaşırlar mı endişesiyle başlayan bir habere konu; içimizdeki huzura vesile olur.
500 TL mikrokrediden sonra kuaför salonunu genişletti. Buna ek olarak gelinlik ve nişan takımları satmaya başladı. Aldığı kredilerle gelirinde yüzde 50 artış oldu.
Krediyi almadan önce dükkanın- da malzemesi yoktu. 64 yaşındaki Akgün 700 TL kredi aldıktan sonra geliri %50 arttı. Dükkanına 2 adet makine aldı. İkinci baharında kendi işinin sahibi.
Aile bütçesine katkı için, 500 TL mikrokrediyle bakliyat satarak yola çıktı. 2010'da bin liralık kredi alan Çatallar, müşterisi artınca köyündeki tarlasını ekmeye başladı. Şimdi kendi toprağında 4 bin liralık bir ekin yaptığı zaman 11 bin lira kazanç sağladığını söylüyor.
'Ekonomiye Kadın Gücü' projesiyle tanışmadan önce çevresi ve dükkanında fazla malzemesi yoktu. 700 TL mikrokrediden sonra tanıtımı yapıldı, çevresi genişledi, gelirden çok sermaye artışı oldu. İşlerinde yüzde 100 sermaye, yüzde 50 gelir artışı yaşandı.
Halk eğitim merkezindeki zembil kursunda yaptığı ürünleri daha geniş kitlelere ulaştırmak isteyen Samsunlu Nuran Güngör, "700 lira ile eşime destek olmak için başladım. Şimdi ürünlerimi kermeslerde satıyorum, öğretmenlik de yapıyorum. Bu sanatı, engellilere de öğretmeye başladım. Amacım, birlikte daha çok üretip satabileceğimiz bir dükkanımızın olması" diyor.
Güzel sanatları kazanmak istemesine rağmen liseye kadar okuyabildi. Hayallerine keçe işleme sanatıyla ulaştı. Oğlu için yaptığı tişört ve aksesuarlar çevresinden talep görünce mikro krediye başvurdu. Tasarım atölyesi açmak istiyor, kazancı ise krediyle %50 arttı.