Arslan, Bilkent Otel'de düzenlenen 5G Çekirdek Ağ Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, bilgi ve iletişim teknolojilerinde ve özellikle mobil sektörde, sesli iletişimden veri iletişimine doğru hızlı bir eğilim olduğunu söyledi. Türkiye'de yaygın kullanılan 2G ve 3G mobil elektronik haberleşme teknolojilerinin, geçmişte tüketici beklentilerini yeterince karşıladığını dile getiren Arslan, "Ancak artan zengin içerikli uygulamalar, hız beklentisi ve mobil veri, internet tüketimini artıran akıllı cihazların yoğun kullanımıyla mevcut mobil elektronik haberleşme şebeke kapasiteleri yetersiz kalmıştır." diye konuştu.
Arslan, 4,5G seviyesinde hizmet sunan LTE-A mobil şebekesinin kurulması kararının, aynı zamanda 5G standartlarının tam olarak belirlenmesi ve ticari olarak devreye alınması sonrasında da 5G'ye geçişe uygun bir altyapının hedeflendiğini anlattı.
Bakanlık olarak vatandaşların makul tarifelerle gelişmiş teknolojik hizmetlerin sunulmasının önünü açmak ve altyapılar kurulurken milli Ar-Ge ve yerli üretim hedeflerinin çıtasını yükseltmeyi dengeli götürmek zorunda olunduğunu anlatan Arslan, "Bu amaçla yapılan ihalede, hem işletmecilere Ar-Ge şartı getirildi hem de kurulacak altyapıların yerlilik oranları belirtildi." dedi.
Teknolojik bir ürünü uluslararası standartlarda üretmek ve ticari olarak hizmete almanın zorlu bir süreç olmakla birlikte sabır gerektirdiğini vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
"Bu konuda elimizdeki tüm beyin gücü kapasitemizi tam olarak kullanarak çalışmamız gerekmektedir. Eğer hedefe kilitlenirsek mutlaka başarılı olacağız. IMT yetkilendirmesi kapsamında getirilen yerli malı ürün kullanımı yükümlüğüne ilişkin mobil elektronik haberleşme şebekesinde kullanılan donanım ve yazılım gibi ürünlerin nasıl ele alınacağı, bunların yerlilik kriterleri gibi konularda Bakanlığımızın da katkıları ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çalışmalar sürdürülmektedir."
Arslan, 4,5G seviyesindeki Ar-Ge ve yerli üretim kriterleri çalışmalarının dünyayla eş zamanlı devam ettiğini, Türkiye'nin 5G için bu konuda ürün geliştiren ülkeler arasına girmesinin şart olduğunu belirterek, bu amaçla 5GTR Forumu'nun oluşturulduğunu anlattı.
5G'nin insanları, nesneleri, ulaşımı, sağlığı ve şehirleri, kısacası yaşamın her alanında, her yerde, yüksek hızda ve kapasitede en az kesinti ve gecikmeyle birbirine bağlanması konseptinden yola çıkılarak ortaya konmuş bir mobil teknoloji platformu olarak düşünülmesi gerektiğini dile getiren Arslan, 5G ile kablosuz teknolojilerin aynı altyapı üzerinden hizmet vereceğini, konuya ilişkin çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Arslan, 5G şebekelerinde çok yüksek erişim hızlarına ulaşabilmek adına fiber gibi yüksek transmisyon kapasitesine sahip altyapıların kullanımının daha fazla olacağına dikkati çekerek, bu nedenle erişim ve transmisyon altyapısının şimdiden planlanması gerektiğini ifade etti.Ulusal Genişbant Strateji çalışması hakkında da bilgi veren Arslan, bu çalışmayla hem genişbant erişim altyapılarının yaygınlaştırılmasına ilişkin kısa vadede yapılacaklar ile uzun vadeli yol haritasının belirleneceğini söyledi.
Arslan, "Geleceğe yönelik konular, sektörün tüm paydaşları asgari müştereklerde birleştiğinde somut çıktıya dönüşür, bir sinerji doğar ve daha sürdürülebilir olur. Bu vesileyle 5G Çekirdek AĞ Zirvesi'nin sonuçlarının ülkemizin ve sektörümün geleceğine faydalı olmasını diler, başarılar dilerim." ifadelerini kullandı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan ise dünya genelinde akıllı cihaz sayısındaki hızlı artış, teknolojik gelişmeler, kullanıcıların hız, kapasite ve kapsama kalitesinin artması yönündeki talepleri gibi etkenlerin mobil genişbant teknolojilerinde sürekli yeni gelişmeleri tetiklediğini belirtti.
İnternete bağlı cihaz sayısındaki hızlı artış, M2M uygulamaları, nesnelerin interneti, haberleşme cihaz ve ekipmanlarındaki enerji verimliliği, artan hız ve kapasite talebinin, 5G ve ötesini gündeme getirdiğini ifade eden Sayan, küresel mobil endüstrinin son birkaç yıldır 5G'ye odaklandığını kaydetti.
Asya, Avrupa ve ABD arasında yeni mobil iletişim teknolojilerine yönelik yarışın sürdüğünü, 4G ve 4,5G teknolojilerinin Türkiye'de ve dünyanın pek çok ülkesinde aktif olarak kullanıldığını anlatan Sayan, 5G'nin ise 2018'de Kore'de kış olimpiyatlarında ticari olarak ilk versiyonunun kullanılmasının planlandığını, 2020'de Japonya ve Güney Kore'de hayata geçmesinin beklendiğini bildirdi.
Sayan, 5G'nin, içinde yaşanılan fiziksel boyut kadar sanal boyutun ön plana çıkacağı bir çağın başlangıcını simgeleyeceğini belirterek, şunları kaydetti:
"MisOne şirketinin çalışmasına göre, 5G'nin ilk ticari uygulamalarının başlayacağı 2020 sonrasında bir veri tsunamisi yaşanması beklenmektedir. Kullanıcı ve cihaz sayısı mütevazi bir artış sergilerken, 2020 sonrası dünyada her kilometrekarede dolaşacak ortalama verinin 4 yılda bir 16 kat artacağı, bu talebi karşılamak üzere önceki nesle göre 25 kat fazla frekansa ve 2 bin kat fazla baz istasyonuna gereksinim duyulacağı öngörülmektedir. Bu da 5G için evrimsel değil devrimsel teknolojik ilerlemeyi, maliyet eksenli bir temelde zorunlu kılmaktadır."
Sayan, 5G'nin sadece hız artışı kavramıyla gündeme gelmeyeceğini dile getirerek, gecikme süresinin düşürülmesi, paket kayıplarının azaltılması ve bilhassa kullanımın yoğun olacağı kapalı alanlardaki kapsama kalitesinin artırılması gibi hizmet kalitesi ölçütlerinin ön plana çıkacağını söyledi. Sayan, hız artışı için hibrit şebeke kullanılması ve spektrum verimliliğinin artırılmasının gündemde olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin tüketen ve pazar olarak görülen ülke konumunun 4,5G ihalesiyle üreten ve yerli ekosisteme sahip ülke olma yolundaki çalışmalarının hızla devam ettiğini dile getiren Sayan, üreticilere, yerlilik oranlarının tutturulması konusunda çağrıda bulundu.
5G Çekirdek Ağ Zirvesi'nde 5 ayrı oturum düzenleneceğini anlatan Sayan, 5G ve ötesi için uluslararası arenada Türkiye'nin etkinliğinin artırılmasına yönelik yol haritası için önerilerin sunulacağını kaydetti.
