Arıcılık sektörünün geleceği AR-GE’ye emanet

Küresel ısınma, dünyanın dört bir yanında görülen orman yangınları ve benzeri doğal felaketler arı nesli için her geçen gün daha fazla tehdit oluşturuyor. Son iki yıldır yaşanan orman tahribatı ise rekoltenin ciddi anlamda düşmesine neden oldu. Çiçek balında yüzde 40, çam balında yüzde 80’e varan kayıplardan söz ediliyor. Bu gelişmelere paralel sektör firmaları, AR-GE faaliyetleri ile hem üretimdeki düşüşe hem de olası sahte ürünlere karşı önlemler geliştiriyor.

100’DEN FAZLA ÜLKE KATILDI

Farklı ülkelerin de sorunu olan bu durum 1897 yılından günümüze ulaşan 47. Uluslararası Arıcılık Kongresi Apimondia’da tartışıldı. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak ile bir araya geldik. Apimondia’ya ikinci kez platin sponsor olduklarını dile getiren Altıparmak, 100’ü aşkın ülkeden katılan 600 bilim insanlarıyla bir araya gelerek şirketin AR-GE faaliyetleri hakkında bilgi verdiklerini belirtti.

AVRUPA’DA KATKI MADDESİ ETİKETE YAZILIYOR

Orman yangınları nedeniyle rekoltenin bu yıl düştüğüne işaret eden Altıparmak, sektörün sahte bal ile mücadele ettiğini kaydetti. Altıparmak, Avrupa ülkelerinin çoğunda, bal ürünlerine katılan ek maddelerin kavanoz üzerinde yazıldığını ancak Türkiye’de sahte bal yasak olduğu için katkı maddesi ekleyenlerin ürünü orijinal gibi sunduğunu söyledi.

AŞIRI UCUZ ÜRÜNE DİKKAT

Tüketicilerin bal ve ürünleri konusunda aradaki fiyat farkına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Özen Altıparmak, “Piyasa ortalamasının altında bir fiyattan ürün satılması mümkün değil. Tüketicilerin bu konuda bilinçli olması ve ürünün saflığını kontrol edebildikleri uygulamaları tercih etmesi önemli” ifadesini kullandı.

SAHTE ÜRÜNE KARŞI YENİ YÖNTEM

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilerek bal ve diğer arı ürünleri alanında ilk ve tek AR- GE merkezine sahip olduklarını söyleyen Altıparmak, “Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı’nda balın hangi bitki ve yörelerden geldiği yani orijini de tespit edilebiliyor. Türkiye'de balda ilk defa geliştirilen yöntemlerle ürünlerin; tat, koku ve doku özellikleri ‘Tanımlayıcı Duyusal Analiz Tekniği’ incelenebiliyor. Mikroskobik yöntemlerle balın polen ve nişasta içeriği belirlenebiliyor” dedi.

KONGRE RUSYA’DAN ALINIP TÜRKİYE’YE VERİLDİ

Özen Altıparmak, Rusya’da gerçekleşmesi planlanan kongrenin önce pandemiden dolayı iptal edildiğini sonrasında ise Ukrayna meselesi nedeniyle Ruslardan, İstanbul’a verildiğini belirterek, “Son 100 yılda bu organizasyona ev sahipliği yapan tek ülke olmanın gururunu yaşadık” diye konuştu. Altıparmak, “Arıcılık mesleğini de sürdürmek zorundayız. Gençlere ve kadın arıcılara eğitim veriyoruz. Arıcılık akademisinde 300’e yakın üretici yetişti, sonrasında üretimlerini destekliyoruz” şeklinde konuştu.