Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de başlattığı doğal gaz aramalarında şimdiye kadar kayda rantabl bir rezerve rastlanmazken, Rum tarafının olmayan gaz üzerinden cuntacı Mısır Yönetimi ve Yunanistan ile görüşmeler yaparak yaptığı blöfe KKTC’den rest gibi bir cevap geldi. Yeni Şafak’a açıklamalarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Sözcüsü ve Müzakere Heyeti Danışmanı Osman Ertuğ, Rum tarafının masaya oturmamak için bilinçli olarak kriz çıkardığını ve üstünlük kurma çabasına girdiğini söyledi.
Kıbrıs adası etrafındaki yer altı kaynaklarında her iki tarafın eşit hakkı olduğunu belirten Osman Ertuğ, “Mesele çözülecek, Kıbrıslı Türklere de azcık bir pay verilecek havası oluşturulmaya çalışılıyor. Bu eşitlik prensibine de aykırıdır” dedi. Rum tarafına defalarca işbirliği teklif ettiklerini vurgulayan Ertuğ, “Rumlar bu işi tek taraflı olarak yapmaya karar verdiler. Bunun üzerine Barbaros Hayrettin Paşa gelince Rumlar suni kriz çıkardı. Halbuki daha önce Piri Reis donanma gemisiyle araştırma yapmıştık” diye konuştu.
İSRAİL İLE İŞBİRLİĞİ YAPAMAZ
Rumların sürekli tek taraflı hareket ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Sözcüsü Ertuğ, şunları kaydetti: “11 Şubat 2014’te yayınlanan bildiride hiçbir tarafın diğeri üzerinde egemenlik iddia edemeyeceği maddesi yer alıyordu. Kıbrıs’ın geleceğini ilgilendiren bir konuda Rumların tek yanlı olarak Mısır’la, İsrail’le, Lübnan’la diğer ülkelerle anlaşmalar yaparak, tek başlarına Kıbrıs’ın efendisi görüntüsü vermeleri son derece yanlıştır. Hiç kimse tek başına birkaç ülkeyle anlaşmalar yaparak ‘Bu benimdir. Kimse giremez’ diyemez. Bizim kendilerine çağrımız sonsuzdur. Tek yanlılıktan vazgeçsinler, birlikte yapalım” şeklinde konuştu.
Ertuğ, “Biz 2 şey söylüyoruz. İkisi de pozitif ve yapıcıdır. Eş zamanlı durduralım faaliyetleri. İkincisi ise masaya dönmeleridir. Ön şartsız masaya dönün. Biz sizinle her konuda görüşmeye hazırız. Bundan pozitif, bundan yapıcı, suni de olsa gerginliği yatıştırıcı bir davranış beklemesinler bizden. Bundan da barışçısı olamaz” dedi.
Barış sürecinde geldikleri safhaya da dikkat çeken Ertuğ, petrol ve doğal gazda çıkarılan suni krizi ise şu şekilde anlattı: “Geldiğimiz üçüncü safha al-ver safhasıydı. Çünkü al-ver aşamasına yani en kritik aşamaya geldik. Bunlar yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi, Avrupa Birliği, toprak, mülkiyet, güvenlik ve garantiler. Bütün bunlar paylaşılacaktı. Rumlar vermeye hazır değil. Sadece almak istiyorlar. Vermeye hazır olmadıkları için, pazarlıkçı bir müzakereye girmemek için bu suni krizlerle masadan çekildiler.”