|

Güven artarsa ekonomi daha iyi ve adil işler

Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu'nda konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "İyi işleyen bir hukuk sistemi olursa toplumda güven duygusu artar. Kişilere ve kurumlara güven varsa ekonomi daha iyi ve adil işler" dedi.

Yeni Şafak
15:10 - 21/11/2015 Saturday
Güncelleme: 13:48 - 21/11/2015 Saturday
AA
Gündem
Gündem

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iyi işleyen bir hukuk sistemi olursa toplumda güven duygusunun artacağını belirterek, "Kişilere ve kurumlara güven varsa, ekonomi daha iyi ve adil işler. Güvenin olmadığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, büyüme de istikrar da kalıcı olmuyor" dedi.



Hisarcıklıoğlu, Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu'nda, kalkınmanın ve zenginleşmenin yolunun özel sektörden geçtiğini, özel sektörü güçlendirmenin küresel rekabet karşısında ayakta kalmayı sağlamanın yolunun da maç yapılan sahayı düzeltmek olduğunu kaydetti.



İnsanların iş bulabilmesi ve daha iyi şartlarda yaşaması isteniyorsa özel sektörün güçlendirilmesi gerektiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, "Daha sağlıklı iş ve yatırım ortamı sunmamız lazım. İşte burada iyi işleyen bir hukuk sistemi olması büyük önem taşıyor" dedi.



Hisarcıklıoğlu, hukukun, güven demek olduğuna dikkati çekerek, güven olursa reel sektörün daha kolay risk alıp yatırım ve üretim yapacağını dile getirdi.



Türkiye'nin mülkün temelinde adaletin olduğuna inanan bir millet olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:



"Bireylerin haklarını savunan 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi bu topraklardan çıktı. Yine çok beğendiğim bir söz var: Adalet kutup yıldızı gibidir, yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner. Bizim de en büyük arzumuz hukukun en iyi şekilde işlemesidir. Zira iyi işleyen bir hukuk sistemi olursa toplumda güven duygusu artar. Kişilere ve kurumlara güven varsa, ekonomi daha iyi ve adil işler. Güvenin olmadığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, büyüme de istikrar da kalıcı olmuyor. Dolayısıyla esasında hukuk ekmektir. Su ve ekmek nasıl ihtiyaçsa, hukuk da aynen öyle bir ihtiyaç."



"Uzun süren yargılamadan herkes zarar görüyor"


Hisarcıklıoğlu, bugün Türkiye'nin orta gelirli bir ülke olduğunu belirterek, "Yüksek gelirli bir ülke seviyesine çıkmamız, hukuk devleti yapımızı güçlendirmekle mümkün" dedi.



Bu çerçevede Türk özel sektörü olarak, yargı sistemini güçlendirecek, fiziki kapasitesini iyileştirecek ve yargı mensuplarının özlük haklarını artıracak her düzenlemeyi desteklediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, mahkeme ve hakimlerin her gün artan büyük bir iş yükü ile karşı karşıya olduğunu dile getirdi.



İstatistiklere göre ticaret mahkemelerinde bir davanın ortalama 311, iş mahkemelerinde 381, fikri ve sinai haklarda ise 425 gün sürdüğü bilgisini veren Hisarcıklıoğlu, bu kadar uzun süren yargılamadan herkesin zarar gördüğünü ifade etti.



Hisarcıklıoğlu, daha hızlı karar alınması için alternatif çözüm yollarına ağırlık verilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:



"Belli bir tutarın altındaki ticari davalarda tahkimi, bireysel davalarda ise ara buluculuk sistemini zorunlu hale getirmeliyiz. Bu konuları Antalya'da sizlerle etraflı bir şekilde istişare ettik. İnşallah yeni yasama döneminde yargıyı rahatlatacak bu düzenlemeler, meclisimizden de destek bulacaktır."



"Yargı ve hukuk sisteminde hızla reform gündemine dönerek önemli bir fark sunma şansımız önümüzde"


Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes ise Türkiye'nin yargı ve hukuk sistemi alanındaki reform adımlarını hızla hayata geçirerek, tüm olumsuz küresel ekonomik koşullara rağmen içinde bulunduğu ülkeler gurubunda pozitif ayrışabileceğini söyledi.



"Yargı ve hukuk sisteminde reform gündemine dönerek önemli bir fark oluşturma şansımız önümüzde" diyen Başaran-Symes, TÜSİAD olarak yargı konusunda yaptıkları çalışmalardan bahsetti.



Hukukun istikrarlı ve öngörülebilir olmasının yatırım ortamını için olmazsa olmaz ön koşul olduğunu anlatan Başaran-Symes, hukuksal ilişkilerde devlete yüklenen en önemli görevin, hukuk düzeninde istikrarın ve öngörülebilirliğin sağlanması, kazanılmış hakların korunması ve teminat altına alınması olduğunu dile getirdi.



Başaran-Symes, Türkiye'nin bir ayağı yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacak, diğer ayağı ise yargıda etkinliği ve sürati artıracak kapsamlı bir reforma ihtiyacı olduğunun altını çizdi.



Bir ülkenin ekonomik gelişmesinin siyasi ve ekonomik istikrar ile demokratik ve hukuk devleti olmaksızın sağlanamayacağını vurgulayan Başaran-Symes, hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerinin hayata geçirilmesinin, yargının hızlı, adil ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulmasının aynı zamanda AB'ye tam üyelik konusunda atılması gereken önemli adımlar olduğunu ifade etti.



"Yargı bireylerin hukukunu devlete ve diğer bireylere karşı korumak için çalışmalı"


Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak da daha hızlı ve daha adil işleyen bir hukuk devletine herkesin ihtiyacı olduğunu, burada bir sorun olduğunu söyledi.



"Yargı devletin hukukunu bireylere karşı korumak amaçlı değil, bireylerin hukukunu devlete ve diğer bireylere karşı korumak için çalışmalı. Burada da sorun var" diyen Olpak, herhangi bir kişi ya da kurumu muhatap almadığını belirterek, "3 muhatap var: İlki toplumu meydana getiren bireyler ve kurumlar, ikincisi kuralları koyan siyasi otorite, üçüncüsü de bunlar çerçevesinde görev yapan yargı. Kime ne görev düşüyorsa, birlikte değerlendirelim" şeklinde konuştu.



Bir ihracat işleminde soruşturma olduğu zaman tam 7 dava ile karşı karşıya kalınabildiğini vurgulayan Olpak, konuşmasına şöyle devam etti:



"Vergi kaçakçılığı isnadıyla 2 dava; birisi mali, diğeri hapis. İhracat kaçakçılığından 2 dava; yine mali ve hapis. 2 dava da evrakta sahtekarlıktan, resmi ve özel evrakta. Bir de kambiyo davası, etti 7 dava. 1 koyundan 2 post çıkmazken, 1 suç isnadından 7 dava çıkarsa hem yargıya, hem bize yazık. Bu yoğunlukta yeterli ayırım yapılamadan, bir çok soruşturma mahkemeye intikal ediyor. Ya bilirkişiye havale, ya da zamana.



Ticari bir davada yargılandım. İfade veriyorum: 'Sayın Hakim. Ben işlemi yargılanan şirkette ömrüm boyunca çalışan olmadım, yönetimde bulunmadım, ortağı olmadım, denetçisi veya temsilcisi olmadım, ticari bir alışverişim de olmadı, kayıtlarda mevcut'. Hakim soruyor: "O zaman, ne işin var burada?" Bir de ben bilsem! Dava 8 sene sürdü, suçum yok ama davanın sonuçlanmasını bekledim. 8 sene de Yargıtay safhası. Bu süredeki sıfatım 'yargılanan adam'."



"Hızlı adli ve idari yargı süreçleri yatırım için son derece önemli


Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem ise doğrudan yatırımların ülkelerin rekabet gücünü artırdığını, büyüme ve kalkınma anlamında da kaldıraç etkisi oluşturduğunu söyledi.



Hukuki reformların hayata geçirilmesinin Türkiye'nin rekabetçiliğini artırmada büyük önem taşıdığını aktaran Erdem, hızlı adli ve idari yargı süreçlerinin yatırım için son derece önemli olduğuna işaret etti.



Hakim ve savcıların güvenceleri ile bağımsızlıklarının önemli olduğuna dikkati çeken Erdem, aynı zamanda uzmanlık gerektiren alanlarda meslek içi eğitime önem verilmesinin faydalar sağlayacağını düşündüklerini ifade etti.



Yapılacak iyileştirmelerin her ülkede önemli ve güvenli bir yatırım ortamı oluşturulmasına katkı sağlayacağını belirten Erdem, Türkiye'nin gelecek dönemde belirsizliklerin kalkmasıyla, reformların hızlı bir şekilde uygulanması ile çok daha iyi bir yere gideceğinin altını çizdi.



Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu da devletin bekasının adaletle sağlanabileceğini söyledi.



Hukuk alanında yapılan iyileşmelerin ekonomiye farklı kanallarla etki edebildiğine işaret eden Çıkrıkçıoğlu, özellikle gelişmiş ülkelerde hukukun üstünlüğünün ve yargının zemin sağlamlığının yatırımcıya güven sağladığını, bunun sonucunda o ülkelere daha fazla yatırımcının gelebildiğini dile getirdi.



Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Seyok, hızlı yargısal çözümün herkesin ortak beklentisi olduğunu kaydetti.



Seyok, iş mahkemelerinin yapısal olarak güçlendirilmesinin önem verdikleri bir konu olduğunu vurguladı.

#Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu
#Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu
#Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes
#Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak
#Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem
#Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu
#Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Seyok
8 years ago