Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, 100 Günlük İcraat Programı'nın iş dünyası olarak kendilerinin yeni döneme dair motivasyonunu oldukça yükselttiğini belirterek, kendilerini fazlasıyla heyecanlandırdığını bildirdi.
Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 100 Günlük İcraat Programı'na ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında, programın, iş dünyası olarak kendilerinin yeni döneme dair motivasyonunu oldukça yükselttiğini ve herkesi oldukça heyecanlandırdığını vurguladı.
- Programda eğitimden sağlığa, sanayiden turizme, kırsal kalkınmaya varan geniş bir yelpazede 46 milyar lira bütçe ile hayata geçirilmesi hedeflenen 400 projenin yer aldığını aktaran Olpak, kamuda kaliteli hizmet anlayışından ödün vermeden tasarruflar ve bütçe disiplini noktasındaki sağlam duruşun devam ettiğini kaydetti.
Olpak, "Başta Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili bakanlıkların iş dünyasının daha hızlı aksiyon almasını sağlamaya dönük eylem planları hazırlaması bizler için önem arz ediyor." ifadesini kullandı.
Diğer yandan da başta İstanbul'da yeni havalimanın faaliyete geçmesi ve Kanal İstanbul Projesi olmak üzere ülkenin dört bir yanında "kalkınma" odaklı büyük yatırımlara imza atılması planlandığını anlatan Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Uluslararası arenada ekonomik varlığımızı pekiştirecek"
Olpak, söz konusu programda ihracata verilecek desteklerin artırılmasının ve Gümrük Birliği'nin genişletilmesine ek olarak dış pazarların çeşitlendirilmesi vurgusunun Türkiye'nin uluslararası arenada güçlü bir ekonomik aktör olarak varlığını pekiştireceğine inandıklarını aktardı.
Ticaret Bakanlığı'nın ev sahipliğinde DEİK olarak düzenleyecekleri 2. Türkiye ve Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nun da bu yaklaşım doğrultusunda Türkiye için kıymetli çıktıları olmasını hedeflediklerini kaydeden Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hem yabancı yatırımcı hem de Türkiye iş dünyası için yepyeni bir yol haritası anlamına geliyor"
- "Yine savunma sanayi gibi Türkiye'nin son 5 yılda rekabetçilik konusunda ciddi bir avantaj yakaladığı ve kar marjı yüksek bir sektörün ihracatta öne çıkarılması yönündeki vurgu da Türkiye'nin kısa dönem hedeflerinin, uzun dönem hedefleri için aslında bir işaret fişeği olduğunu gösteriyor.