Türkiye’yi 2020 yılı için hedeflediği 1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmasında önemli bir kaldıraç olarak görülen ihracatın arttırılması için neler yapılması gerektiğini iş adamlarına sorduk. İş dünyası, güçlü bir ihracat için seferberliği başlatılması çağrısında bulundu. Yeni pazar arayışları ve canlılığını koruyan pazarlarda Türkiye’nin payını arttırma girişimlerine destek için hazır olduklarını ifade eden iş dünyası temsilcileri; hükümetin İhracatçılar Meclisi ile birlikte bu seferberlikte güçlü bir şekilde öncülük etmesi gerektiğini vurguladı.
“İhracat seferberliği’ çağrısına destek veren Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, bunun için grup olarak hazır olduklarını söyledi. Bu seferberliğin içinin nasıl doldurulacağı konusunda önemli önerilerde bulunan Kibar, üretim ile kapasite kullanımının arttırılmasına yoğunlaşmak gerektiğini kaydetti. Daha verimli çalışmanın önemine de vurgu yapan Kibar, “İhracatta yeni bir seferberlik sayılacak rakamsal artışın en önemli şartı yatırımları arttırmak ve daha fazla üretmektir. Çünkü herşeyin başı üretimdir. Hükümet niyeti olan yatırımcının paçasından tutup yatırıma sokmalı. Yeni tesisler kurdurulmalı. Çünkü sadece inşat ve hizmetle büyümek bir yere kadar götürür bizi. İhracat seferberliği için bütün sektörlerin alt kıvrımlarındaki tortuları gidermek gerekir. IT teknolojilerine ve yazılıma yönelmemiz şart. Sanat ihracatına varıncaya kadar bütün alanları bu amaçla harekete geçirebiliriz” dedi.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Türkiye’deki ithalat ürün eleştirisiyle sözlerine başladı. Vestel markasının yıllardır kendi sektörünün ihracat lideri olduğunu belirten Zorlu, “Ancak yaptığımız ihracatla hiçbir zaman yetinmiyoruz. Her zaman daha fazla ihracat için çalışıyoruz. Devletimizin ihracatçıya sağladığı destekler için teşekkür ediyoruz. Ancak daha çok destekle ihracatımızı arttırırız. Dünya markası olmak kolay değil. Bunun için daha çok çalışacağız” dedi. İhracata her zaman seferberlik ruhuyla çalıştıklarını anlatan Zorlu, yeni yazarlar ve yeni ticaret işbirlikleri için el ele verilmesi gerektiğini kaydetti.
İhracatta ve sanayide en büyük 5’inci şehir olan Gaziantep ve Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından Sanko Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Abdulakdir Konukoğlu, “Gaziantep ihracatta seferberlik çağrısına uyarak üzerine o zamanda ekledi. Biz Sanko Holding olarak da ihracatımızı arttırmak için yoğun çaba sarfediyoruz. Dur durak bilmeden ihracata yönelik aynı hızda adımlar atıyoruz. Yeniden silkelenip ihracata odaklanmalıyız. Bu bölgede Irak kapısı da açılırsa Gaziantep ve bölge şehirlerin ihracat oranı daha fazla olur. Bizim hedefimiz mümkün olduğu kadar biraz daha fazla ihracat yapabilmek. Türkiye’nin ihracatını arttırmaktan başka çaresi yok. Bütün dünya sanki Türkiye’nin üzerine geliyor. Onun için tek çare ihracatı arttırıp kuvvetli olmak. Kuvvetli olmadığımız zaman herkes heryerden bir laf söyler. Ama kuvvetli olursak yaklaşımda değişiklik olur. Onun için tek formül: İhracat, ihracat, ihracat...” diye konuştu.
Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ise "2018’i şimdiden ihracat yılı ilan edelim" önerisinde bulundu. İş dünyasından yükselen ihracat seferberliği çağrına tam destek verdiğini anlatan Doğan "Özellikle bu ortamda böyle önemli bir konuyu gündeme getirdiğiniz için sizleri tebrik ediyorum. İhracatta dünya piyaslarına baktığımız zaman, Türkiye’nin de içinde bulunduğu döviz sıkıntılar var. Çok kur oynaklığı oldu. Yurtdışından paranın gelmesi lazım. İhracat seferberliği başlatılması gerektiğine inanıyorum. Burada gerekirse şirketlerimizle karlılığımızdan feragat edelim. Yeni pazarlar bulmamız lazım. Özellikle Körfez ve Afrika ülkelerinde ciddi pazarlar var” dedi.
Üretimi güçlendirmek, ihracata yönelik imalat üretimine ağırlık vermek için iş dünyası olarak ödevlerinin farkında olduklarını belirten MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Kaan, “Bu konuda da var gücümüzle çalışmaya hazırız. Bu bağlamda MÜSİAD olarak “İmalat (üretim), Yatırım ve İhracat” odaklı bir ekonomik modele geçişi öneriyoruz" dedi. Türkiye ekonomisinin dinamizmi ve büyümenin itici motorunun KOBİ’ler olduğunu ifade eden Kaan, 2023 ihracat stratejisi hedefleri çerçevesinde, sektörel bazda her yıl ihracatı ortalama olarak yüzde 20 artırmak zorunda olduğumuzun altını çizdi. Kaan, şunları kaydetti: “Bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik, sektörel hedeflere ulaşabilmek için sektörlere özel desteklerin verilmesi gerektiğini savunuyoruz. İhracatçılarımızın yeni pazarlara açılımını kolaylaştırmak için yeni Serbest Ticaret Anlaşmalarının imzalanması, mevcut anlaşmaların kapsamı genişletilmesi ve yurt dışında serbest bölgelerin oluşturulması, 'İhracat Seferberliği' kapsamında başlıca hedeflerimizden olmalıdır.”
TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, istihdam seferberliğini anımsatarak bunun gibi bir ihracat seferberliğinin başlatılması gerektiğini vurguladı. Bu seferberliğin biran önce başlaması gerektiğini söyleyen Doğan; “Ekonomi Bakanlığı ve TİM bu kapsamda güzel çalışmalar yapıyor. Önümüzdeki süreçte hedeflerimize ulaşabilmemiz için bir seferberliğin hızlanması ve yeni keşifler yapmamız lazım” dedi. Önümüzdeki hafta Afrika ile ilgili iki program organize ettikleri bilgisini paylaşan Doğan; “Yarın da (bugün) iş dünyası temsilcilerimizle birlikte Pakistan’a gidiyoruz. Yeni seferberlikler peşindeyiz. Ürettiğimiz ürünleri dışarıya satabilmemiz için yeni girişimler şart” dedi.
Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, bu çağrının mutlaka karşılık bulacağını belirtti. Karahan, “İhracat çağrısının gerekliliğine yüzde yüz katılıyoruz. Bu çağrının yankı bulması ve bu sesin yükselmesi gerekiyor. Her bir dolarlık ihracat ülke ekonomisine yapılan en önemli katkı. Bir ülke ekonomisinin sağlıklı olması toplam ekonomi içerisindeki ihracat payının yükselmesiyle alakalı” dedi. Karahan, Anayasa değişikliğinden sonra piyasalarda bir toparlanma ve dirilmenin olduğunu ve bunun da ekonomiye yansıdığını hatırlattı. Türkiye’nin ekonomik hedeflerini tutturabilmesi için mutlaka ihracatı artırması, dış ticaretini yükseltmesi gerektiğine vurgu yapan Karahan, İşadamlarının sürekli yeni pazar arayışlarında olduğunu ifade eden Karahan, "Böyle bir millete sahip olan ülkenin ihracatı şimdiki rakamların çok çok üstünde olmalıydı. Bu enerjimizi kaybetmeyelim. Bunu iyi kullanalım" dedi.
Türkiye ihracatının ikinci büyük oyuncusu kimyavi ürünler sektörü. Yeni Şafak’ın ihracat seferberliği çağrısını İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz’e de sorduk. Türkiye kimya sanayi genç ve dinamik yapısı ile küresel ekonomiden önemli bir pay alabilecek potansiyele sahip olduğunu söyleyen Murat Akyüz, “Lojistik avantaj sağlayan coğrafi konumumuz, kaliteli ve esnek üretim yapabilme gücümüz sayesinde rekabet edebilme açısından önemli bir konumda bulunuyoruz” dedi. 2023 yılı için kimya ihracatı hedefi olan 50 milyar dolar hedefine ulaşabilmek için sektörün her zaman bir seferberlik anlayışıyla hareket ettiğini belirten Akyüz, şunları kaydetti: “Katma değeri yüksek ürünlere odaklanmamız, Ar-Ge ve inovasyona çalışmalarını artırmamız gerekiyor" diye konuştu.
TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, hem kurlardaki oynaklığa dikkat çekti hem de İhracat için olumlu gibi görünse de hammadde ithalatı için olumsuz bir etkinin söz konusu olduğunu dile getirdi. Öztiryaki, “Zamansız artı ve eksilerin hiçbir şekilde fayda getirdiğini söyleyemeyiz. Dolasıyla daha istikrarlı daha durağan uzun vadeli fiyatlarda çalışabiliriz. Çünkü dünyaya verdiğimiz fiyatı uzun vadeli veriyoruz” dedi. Oynaklıkların maliyet ve satış fiyatı kalemlerinde kendilerini çok etkilediğine vurgu yapan Öztiryaki, “İhracat adına doğru yoldayız diyebileceğimiz bir durum değil" dedi. Öztiryaki, sektör olarak istikrarlı bir döviz politikasına ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
