|

Kredi derecelendirme kuruluşları seçim çalışmalarına başladı

Türkiye'deki kritik süreçlere bir şekilde etki etmeye çalışan yurt dışı kaynaklı kredi derecelendirme kuruluşları yine devreye girdi. 2017 Cumhurbaşkanlığı Referandumu öncesinde olduğu gibi bu sefer de Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard&Poor's devreye girerek, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB"den "BB-"ye düşürdü, görünümünün durağan olduğunu bildirdi.

Yeni Şafak
10:55 - 2/05/2018 Çarşamba
Güncelleme: 10:08 - 3/05/2018 Perşembe
Yeni Şafak
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's

Cumhurbaşkanılığı seçimlerinin erkene alınması ile Türkiye seçim sürecine girdi. Başta yurt içinde olmak üzere yurt dışında da Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı sistemi aleyhine propaganda faaliyetleri artmaya başladı. 2017 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Referandumunda olduğu gibi her yönden saldırılar ve karalama kampanyaları gelmeye devam ediyor.

Mart ayında Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notunu "Ba1"den "Ba2"ye düşürdü, not görünümünü "negatif"ten "durağan"a çevirdi. Moody's, böylece Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin iki not altına çekmiş oldu.

Standard&Poor's ise, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB"den "BB-"ye düşürdü, görünümünün durağan olduğunu bildirdi.

Kredi notunun düşürülmesiyle ilgili olarak, elle tutulur veriler paylaşamayan derecelendirme kuruluşu, Türkiye'nin makro ekonomik dengesizliklerinin arttığını belirterek, enflasyon görünümünün bozulduğu, Türk lirasında değer kaybı ve volatilite görüldüğü ifade edildi.

Türkiye'nin mali pozisyonunun zayıfladığına dikkatin çekildiği açıklamada, ekonominin aşırı ısındığı gibi dikkat çeken ifadelere yer verildi.

Politik saiklerle yapıldı

Standard&Poor's'un Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu düşürmesine ilk tepki Maliye Bakanı Naci Ağbal'dan geldi.

Kararın zamanlamasına dikkat çekerek ilginç bulduğunu söyleyen Bakan Ağbal, ''Türkiye bir seçime gidiyor. Bu ortamda bile Merkez Bankası para politikası alanında bir karar almış. Burada raporun içinde olan tereddütlerle ilgili konular tartışılabilir.
Bu açıklama politik saiklerle yapıldığı izlenimi veriyor.
Burada ciddi bir kredibilite kaybı söz konusu" dedi.

"Kararın zamanlaması oldukça manidar"

S&P'nin kararına Hükümetten ikinci tepki de geldi. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından, "S&P kararının zamanlaması oldukça manidar! Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, daha önce Türkiye’nin kredi notunu Ağustos’ta gözden geçirmeyi planlanmıştı. Açıkça bu kararın öne alındığı görülüyor.


Not düşürmeyi erkene almalarını gerektirecek bir gelişme oldu mu?" açıklamalarında bulundu.



"Karar skandallar içeriyor acilen incelenmeli"

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur, Standard&Poor's'un (S&P) Türkiye'nin kredi notunu düşürmesine ilişkin, raporun önceden sızdırıldığı kanaati içerisinde olduklarını belirterek, "S&P'nin bildirisi tam anlamıyla skandallar içeriyor ve bu karar acil incelenmeli" ifadesini kullandı.

Cesur, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard&Poor's'un (S&P), Türkiye'nin kredi notunu düşürmesine ilişkin yaptığı açıklamada, S&P'nin bildirisinin tam anlamıyla skandallar içerdiğini ve bu kararın acil incelenmesi gerektiğini bildirdi.

  • Bu kuruluşun 15 Temmuz'dan sonra Türkiye ile aldığı kararlarla ön yargılı olduğunu gösterdiğini aktaran Cesur, S&P'nin açıkladığı bu kredi notunun da aynı düşüncenin ürünü olduğunu kaydetti.

Cesur, S&P'nin seçim sürecine etki etme çabası içinde olduğunu düşündüklerini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Pazartesi günü öğleden sonra Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi günü yüzde 3,10'luk düşüşle kapatmıştı. Özellikle pazartesi günü görülen bu ani hareketlenmenin S&P'nin açıklamasından kısa bir süre önce yaşanması dikkat edilmesi ve incelenmesi gereken bir tutumdur. S&P raporunun bu bağlamda sızdırıldığı kanaati içerisindeyiz. Bu bir skandaldır. Ayrıca Türkiye'de iş dünyasına verilecek fahiş teşvik öngörülerinde bulunulması ve ABD'nin Türkiye’ye ambargo uygulayacağına dair kesin ifadelerin yer alması da diğer bir skandaldır. S&P'nin açıklaması genel ifade ile siyasi eksenli ve seçim sürecini etkilemeye yönelik bir açıklama. S&P Türkiye'ye karşı tarafsızlığını kaybetmiştir ve Türkiye'ye ilişkin açıklamalarına artık itibar edilmemesi gereken bir kurumdur."

'İcracı Cumhurbaşkanlığı denetim gücünü sınırlar' iddiası

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken 2017 Cumhurbaşkanlığı Referandumu'nda karşılaştığı senaryoyla tekrar karşı karşıya kalmış durumda.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB", yerli para cinsinden notunu "BB+" seviyesinde teyit etmiş, not görünümünü de "durağan"dan "negatif"e indirmnişti. Yaklaşık iki saat sonra da Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "BBB-"den "BB " seviyesine düşürmüş, not görünümünü ise "durağan"da tutmuştu.

  • 2017 yılında Türkiye'de icracı başkanlık sistemini getirmeyi amaçlayan anayasa değişikliğinin öncelik için ekonomik reformlarla yarıştığını belirten S&P, icra gücünün cumhurbaşkanına geçtiği sistemi hakkında, "Bu durum parlamentonun ve potansiyel olarak yargının hükümet kararları üzerindeki denetim gücünü büyük ihtimalle sınırlayacaktır" ifadeleriyle asıl niyetini ortaya koyarak bir skandala imza atmıştı.

Çark ettiler

2017 yılında Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının siyasi davrandıklarını ifade eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Eğer objektif davransalardı hemen darbe girişiminin akabinde Türkiye’nin notunu düşürmezlerdi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının öngörüleri bugüne kadar tutmadı bugünden sonra da o öngörüler tutmayacak” açıklamasında bulunmuştu.

  • S&P, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Temmuz 2016'da Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin iki basamak altı olan BB'ye düşürmüş ve not görünümünü negatif olarak belirlemişti.


#S&P
#Türkiye
#Kredi notu
#Yatırım
6 yıl önce