|

Parasız ekonomi ne kadar mümkün

Hiç parasız çalışan bir ekonomi hayal ettiniz mi? Zor, değil mi? Derin Ekonomi Dergisi'nin araştırma dosyasına göre, sadece 300-400 yıl kadar önce dünya nüfusunun çok büyük bir bölümü hemen hemen hiç para kullanmadan yaşıyordu.

Yeni Şafak
10:00 - 5/08/2015 Çarşamba
Güncelleme: 17:07 - 5/08/2015 Çarşamba
Z Raporu

Paranın çok az kullanıldığı eski ekonomide ürünlerin para ile değiş-tokuş edildiği pazarlar yaygın değildi. Nadir görülen bu pazarlarda satılması için yapılan üretim de bir hayli sınırlıydı. Sanayi öncesi köy ekonomisinin bireyleri devlete vergilerini de genelde para olarak değil, ürün olarak verirlerdi.300 yıl kadar önce ise Batı Avrupa'da büyük para sahipleri ve topraksız kalmış köylü yığınları bir araya geldi. Para sahipleri feodal unvan sahiplerinin yerini aldı. Sermaye sahipleri topraksız kalan köylüleri para karşılığı çalıştırmaya başladı. Böylece ekonomik üretimi para sahipleri organize etmeye başladı. Günümüze geldiğimizde ise paraya dayalı üretim biçiminin 'gelişmiş' ülkelerde kendi büyük krizine doğru koşar adım ilerlediğini görüyoruz.







Çünkü para ve sanayi ekonomisinin ilk doğduğu yerler olan Avrupa, Amerika, Japonya ve Rusya'da nüfuslar yaşlandı, doğurganlık azaldı, aile kurumu dağıldı, yabancılaşma ve depresyon yayıldı. Bü-rokrasi, kamu ve özel sektörde hakim oldu. Emek verimliliği düşerken aşırı ve verimsiz kaynak tüketimi borç dağları meydana getirdi.



Bilgi ekonomisi


Fakat bu arada, para ve sanayi ekonomisi gelişmiş ülkelerde yaşlanırken ürettiği veri ve bilgi miktarını da korkunç boyutlarda arttırdı. 20. yüzyılın ikinci yarısında bu bilgi dağlarını işleyecek makineler ortaya çıktı ve hızla gelişmeye başladı. Hesap makineleri, bilgisayarlar, PC'ler, laptoplar ve cep telefonları hayatımızı kapladı.







Bu makineler para ekonomisinin başlangıcında olduğu gibi insanın kol gücünü değil zihin gücünü ikame ediyor. Buhar makinesi ve devamında gelen fabrika makineleri insana bedenen yap-ması gereken işlerde yardımcı oluyordu. Bilgisayarlar ve devamında gelen aletler ise insana zihin gücü ile yapması gere-ken işlerde yardımcı oluyor. Böylece para ekonomisi gittikçe yaşlanırken yeni bir üretim biçiminin yani bilgi ekonomisinin doğuşuna hep birlikte tanıklık ediyoruz.



Peki bilgiye dayalı ekonomi para-ya dayalı ekonominin yerine nasıl geçiyor?


Bilgi teknolojisinde meydana gelen gelişmeler sayesinde artık para ekonomisi içinde büyümüş insanların da sadece kendi ihtiyaç ya da istekleri için üretim yapma faaliyetleri büyümeye başladı. Üreticilerin karşılık olarak para beklemeksizin sadece kendi ihtiyaç ya da istekleri doğrultusunda yaptıkları mal, hizmet ve deneyim üretimine tüketen-üretim deniyor. Bu faaliyeti yapanlara da tüketen-üreticiler adı veriliyor.Bilgiyi işleyen teknolojiler geliştikçe tüketen-üretim bazen gönüllü ba-zen de zorunlu olarak artıyor. Çünkü teknolojik gelişmeler insanların kendi ihtiyaçlarını kendilerinin karşılamasına ya da kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere kendi kendilerine organize olma-larına her geçen gün daha fazla olanak sağlıyor.Para ekonomisi ilk ortaya çıktığı yerlerde yaşlanırken daha sonra yayıldığı ülkelerde gelişmeye devam ediyor. Bu nedenle Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde köy yaşamına dayalı sanayi öncesi tüketen üretim gün geçtikçe azalıyor. Ancak bilgi toplumu ekono-misinin gelişmesi ile başta ABD olmak üzere tüm dünyada sanayi sonrası tüketen üretim hızla artıyor.



Zorunlu tüketen-üretimden gönüllü tüketen-üretime


İşletmeler, teknolojik gelişmeler sayesinde her geçen gün daha fazla hizmeti çalışanlarının üzerinden alıp tüketen-üretim yapmaları için müşterilerine aktarıyorlar. İnternet ya da akıllı telefonlar yokken hepimiz bankalarda para çekme, para yatırma, havale ve EFT gibi işlemlerimizi şubelere giderek yapardık. Banka çalışanları bu işlemleri gerçekleştirirlerdi. Oysa ATM makineleri, internet ve akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla artık bu işleri kendimiz için biz yapar hale geldik. Aynı şey seyahat ya da eğlence için bilet ya da mekan rezerve etme gibi işlemler için de geçerli. Her geçen gün daha fazla hizmeti internet üzerinden kendi kendimize organize edip satın alıyoruz. Kendi kargomuzu kendimiz takip ediyoruz, kendi yemeğimizin siparişini kendimiz kayda geçiriyoruz. Ancak teknoloji müşterilerin tüketen-üretimi gönüllü olarak yapmalarına da her geçen gün daha fazla olanak sağlıyor. İleri teknoloji sayesinde tüke-ten-üreticiler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar paylaşım yapabiliyor ve organize olarak ortaklaşa mal, hizmet ve deneyim üretebiliyorlar. Milyonlarca ekonomik aktör herkesin kullanabileceği bedava bilgisayar programları yazıyor. İnternet üzerinden dosya paylaşımını mümkün kılan Napster ya da Kazaa gibi programlar müzik, dizi ve film endüstrilerinde büyük değişimlere yol açtı. Linux isimli ücretsiz açık kaynak kodlu bilgisayar iş-letim sistemi ise herkese kendi istediği gibi bir bilgisayar işletim sistemi yapma olanağı sağladı. Kendi editörlerine sahip bilgisayar oyunları ile kendi oyun senaryolarınızı kendiniz oluştururken, milyarlarca dolarlık bilgisayar oyunu sektörünün de gelişmesini sağlıyorsunuz. İnternet haber sitelerine yorum yazan ya da sosyal ağlarda görüşlerini paylaşan kendin-yap gazeteciler kamuoyunu şekillendiriyor ve biz habercilere paha biçilmez bir geri-besleme sağlıyor. İnternette ürünler ve hizmetler hakkında şikayet ya da yorum yazanlar da aynı şeyi üretici firmalar için yapmış oluyorlar. İnternetin kendisi bile bir tüketen-üretim. Her gün milyonlarca insan genelde hiç bir ücret talep etmeden internete sürekli bilgi yüklüyor. Gönüllü çalışan kuruluş ve kişi sayısı da tüm dünyada artıyor. Gönüllü faaliyetlerin kapsamına yiyecek dağıtma, hasta bakma, yerel itfaiye teşkilatında görev yapma, arama-kurtarma çalışmalarında yer alma ve yardım toplama gibi sayılamayacak kadar çok etkinlik giriyor.







Teknolojinin gelişmesi ile artık herkes kendi müziklerini veya filmlerini üretmek ve bunu internet üzerinden ücretsiz bir biçimde tüm dünyaya yayınlamak imkanına sahip. Gelişen VoIP uygulamaları ve Skype gibi sistemler sayesinde bilgisayardan bilgisayara bedava görüntülü telefon görüşmesi yapmak mümkün. Periscope ile kendi canlı yayınınızı bile yapabiliyorsunuz.



Tüketen-üreticiler sürekli bilgi üretip paylaşarak parasal ekonominin verimliliğini de arttırıyorlar. Örneğin genelde herkes bilgisayar kullanmayı bu işi bilen başkalarından öğrenir. Tüm bu eğitimin para karşılığı yapıldığını bir düşünsenize! Trilyonlarca dolar harcanması gerekirdi. Bugün Amerikan ordusu savaşta kullan-dığı robotları daha önce bilgisayar oyunları oynayarak konsol kullanmayı öğrenmiş askerlere emanet ediyor. Yetkililerin söylediğine göre oyunlar sayesinde kon-sol ve joystick kullanmayı bilen askerler çok ciddi bir eğitime ihtiyaç duymadan görevlerini yerine getirebiliyorlar. Askerler zaten bedavadan eğitilmiş olarak orduya geliyorlar. Vincent Verweij'e ait 'Attack of the Drones' isimli belgeselde anlatılanlara göre günümüzde ABD ordusunda insansız uçak kullanan pilotların sayısı klasik savaş uçağı kullanan pilot sayısını aşmış durumda!



İmalat sanayiinde tüketen-üretim


Gelişen iletişim ve bilgi teknolojileri sayesinde para-dışı sanayi sonrası tüketen-üretim, hizmetler alanında tam anlamıyla bir patlama yaşıyor. Ancak gelecek, imalat sanayi alanında daha da müthiş tüketen-üretim patlamalarına gebe. Teknolojik gelişmeler sayesinde her gün daha fazla iş evde yapılabilir hale gelecek. Para ve sanayi ekonomisinin hayat tarzı fabrika-işyeri ve ev arasında bölünmüştür. Gelecek dönemde bilgi ekonomisinde giderek ev merkezli bir yaşam biçimine doğru geçeceğimiz anlaşılıyor.







Ara malları ile tüketen-üretim


Başkaları tarafından üretilmiş hazır makineleri kullanarak tüketen-üretim işleri yapmanın ardından ara malları ile tüketen-üretim yapma aşamasına geçildi. Artık teknolojik gelişmeler bazı ara malların ve tasarımın sağlanması halinde tüketen-üreticilerin evde kendi parasız üretimlerini gerçekleştirmelerine imkan tanıyor. Buna kısaca kendin yap ekonomisi diyebiliriz. İkea; Bauhaus, Home Depot gibi kendin-yap tarzı mobilya satan yapı-marketler bu ekonominin hem öncüsü hem de en iyi örnekleri.. Ekonomide üretim süreci içerisinde, madenler ya da tarım ürünleri gibi temel maddeler ham-madde; hammaddelerin işlenmesi ile elde edilen ilk ürünler ara mal; ara malların birleştirilmesi ile ortaya çıkan ürüne de nihai ürün denir.



Örneğin çelik ve plastik gibi hammad-delerden, kaporta parçaları, jant, motor gibi ara mallar üretilir ve bunların montaj hattında birleştirilmeleri ile nihai ürün olan otomobile ulaşılır.Bu kendin-yap yapı marketler müşterilerine mobilya parçalarını yani gerekli ara-malları satmış oluyorlar. Kendin-yap sektörü özellikle gelişmiş kapitalist ülkelerde mobilyanın dışında elektronik aletler, müzik aletleri, oyuncaklar, vb. hemen her şeyin üretiminde tüketen-üreticilere milyonlarca seçenek sunuyor. Kendin-yap ekonomisi şimdiden tüm dünyada 100 milyarlarca dolarlık bir pazar oluşturdu bile. Üstelik bu yaklaşan tüketen-üretim patlamasının sadece başlangıcı.



Sadece bilgi ile tüketen-üretim


Tüketen-üretimde bir sonraki adım ise hayalleri zorlayacak cinsten. Amerikalı Chuck Hull 1984 yılında 'stereolitografi' isimli yeni bir teknik için patent başvurusu yaptı. Bu teknikle çalışan bir makine bilgisayara özel bir formatta yüklenmiş üç boyutlu tasarıma göre lazer ile tarayarak fotopolimerden istenilen üç boyutlu ürünü üretebiliyordu. Patentini 1986 yılında alan Chuck Hull, 3D Systems isimli bir firma kurarak dünyanın ilk ticari 'üç boyutlu yazıcı'larını üretmeye başladı. Üç boyutlu yazıcı tüketen üreticilere, makine ile üretim ve ara malları bir-leştirerek üretimin ardından doğrudan hammaddelerden kendi ara mallarını imal etme ve bunları birleştirerek kendi nihai ürünlerini üretme imkanı sağlıyor!Üç boyutlu yazıcılar sayesinde internetten tasarım dosyaları indirerek masa üstü üretim yapmak mümkün. Üç boyutlu yazıcılar günümüzde üç ana malzeme grubu olan polimer, seramik ve metali işleyebiliyor. Çikolata ve eritme peyniri gibi gıdalar da hammadde olarak kullanılabiliyor. Üç boyutlu yazıcılar ile oyuncak, elbise, mobilya, spor malzemeleri, elektronik eşyalar hatta çeşitli yiyecekler gibi akla gelen gelmeyen her şey üretilebiliyor. Önceleri pahalı olan üç boyutlu yazıcıların fiyatları da sektöre başka firmaların girmesi, yeni üç boyutlu yazıcı tekniklerinin geliştirilmesi ve diğer teknolojik ilerlemelerle son derece azaldı. Gelinen noktada 500 doların altında bir bütçe ile bile bir üç boyutlu yazıcıya ya da başka bir deyişle küçük bir masaüstü fabrikaya sahip olabilirsiniz. Profesyonel makinelerin fiyatları 10 bin doların üstünde fakat bu fiyatların da hızla düşeceğini tahmin etmek zor değil.







2006 yılında başlatılan Reprap isimli bir proje ise bilgi ekonomisinin nasıl bir para-dışı üretim devrimine doğru yol aldığına ışık tutuyor. Bu projenin amacı ilk açık kaynak üç boyutlu yazıcıyı üretmekti. Kendi parçalarını da kopyalayabilme özelliğine sahip bu makine sayesinde birçok ev kullanıcısı kendi üç boyutlu yazıcısını da kendisi üretebilecek! 3byazici.com isimli web sitesinde verilen bilgilere göre Reprap'in ilk versiyonu 2008'de tamamlandı. Proje 2015 itibariyle hâlâ yeni modeller ve gelişmelerle devam ediyor.







Gelecek-bilimci Alvin Toffler 'Zenginlik Devrimi' isimli kitabında kendin yap meraklılarının gelecekte internet üzerinden rolex.fab ve ferrari.fab gibi dosyaları ücretsiz paylaşabileceğini anlatıyor. Toffler'e göre tüketen-üretici-ler kendi evlerinde fabrikasyon üretime başlamadan önce aynen daha önce fotoğraf alanında yaşandığı gibi otur-dukları sokağın köşesinde açılmış bir atölyede çalışabilirler.







Gelişen teknoloji güneş panelleri, büyük ve verimli aküler veya mini rüzgar ya da hidrolik santraller gibi araçlarla artık herkese kendi enerjisini de üretme imkanı tanıyor. Bu durumda çok yakın gelecekte ileri kapitalist ekonomilerde yaşayan büyük insan kitleleri kendi enerjilerini, kendi ara mallarını ve kendi nihai ürünlerini kendileri üretebilecek duruma gelecekler. Tüm bu imalat süreçlerinin büyük bir bölümü ya çok ucuza mâl olacak ya da hiç para gerektirmeyecek. Yine kendileri için gerekli hizmetlerin çoğunu bedavaya sağlayabilecekler. Para kullanılmayan bu tip bir ekonomi artık paranın üretim aracı olduğu kapitalizm olarak adlandırılamaz. Bu, bilginin üretim aracı olduğu, bilgiye dayalı yeni bir üretim biçimi ya da bir başka deyişle 'bilgi ekonomisi'dir.






Kapitalizmin geleceği


Peki kapitalizme ne olacak? Ölecek mi? Acele etmeyin. Öncelikle ileri sanayileşmiş ülkelerin dışında kalan geç sanayileşen ülkeler (Çin, Hindistan, Türkiye, Meksika, Nijerya vb.) hâlâ kapi-talizmin yayılma aşamasındalar. Paraya dayalı sanayi tipi ekonomi bu ülkeler-de olgunluk seviyesine ulaşana kadar hızlı gelişimini sürdürecek. Kapitalizm en olgun seviyesine ulaştığı gelişmiş ülkelerde de (Avrupa, ABD, Japonya ve Rusya) yok olmayacak. Ekonominin önemli bir kısmı olmaya devam edecek fakat giderek arka plana geçecek. Tıpkı televizyonun icadı ile radyonun eski şaşalı günlerinin sona ermesi fakat radyonun biçim değiştirerek hâlâ hayatımızda çok önemli işlevleri yerine getirmesi gibi. Kapitalizm dünyanın hakim üretim biçimi olmaktan çıkıp yerini bilgi ekonomisine bırakırken dünya nüfusunun hiç olmadığı kadar çok bir bölümü kapitalist üretim ilişkileri içerisine girecek. Dünyada para ekonomisi radikal şekilde genişleyecek. Ancak parasız yaptığımız işlerin parayla yaptıklarımız üzerindeki etkisi giderek artacak. Bu süreçte tüketen-üretim her zamankin-den daha büyük hale gelecek. Nüfusun giderek yaşlanması ve sosyo-kültürel unsurlardaki değişimler birbirlerini karşılıklı etkileyerek tüketen-üretimi hızlandıracak ve sonuçta tüketen-üretim teknolojilerin-de bir patlama yaşanacak.
























#derin ekonomi
#ekonomi dergisi
#parasız ekonomi
9 yıl önce