Yıldırım, ihracat için verdikleri destek miktarını 2017 yılında yaklaşık 40 milyar dolara çıkardıklarını, 2018 yılı için de yüzde 15 büyüme öngördüklerini ifade etti.
Bu hedefe ulaşmak için orta ve uzun vadeli kaynak arayışına girdiklerini, İngiltere ve Japonya’da finans kurumlarıyla temaslarda bulunduklarını aktaran Yıldırım, Avrupa'nın diğer ülkeleri ve Amerika kıtasında da benzeri roadshow organizasyonları düzenleyeceklerini, gelecek yılın ilk yarısında dış kaynaklı finansman konusunda önemli bir mesafe katetmeyi öngördüklerini dile getirdi.
Yaptıkları görüşmelerde finans kurumlarının Türkiye'nin büyüme ve ihracat artışından etkilendiğini gördüklerini anlatan Yıldırım, "Dünyanın her coğrafyasında Türkiye ekonomisine bakış son derece olumlu. 2018'de de bize benzer ülkeler neden etkileniyorsa biz de ondan etkileneceğiz, bu ayrı ama hem Türkiye'nin kendisine hem ekonomisine olan inancın pozitif olduğunu söyleyebilirim. Türkiye ekonomisinin son çeyrekte yüzde 11’lik büyümesinin de roadshow'larda çok büyük etkisi oldu. Dünyadaki finans kuruluşları da günün sonunda büyümeye ve ekonomik performansa bakıyorlar. Asıl önemli olan budur." dedi.
İhracatı desteklemek üzere farklı modeller üzerinde çalıştıklarını, bu kapsamda ilk kez emtiaya dayalı finansman modeli geliştirdiklerini anlatan Yıldırım, kamuoyunda "barter modeli" olarak da bilinen yöntemle ihracat için 8 hedef ülke belirlediklerini aktardı.
Bu modelin uygulanması için Afrika'da 5, Orta Asya'da 3 ülke belirlediklerini, barter yoluyla ihracata yönelik talepleri ve proje tekliflerini topladıklarını dile getiren Yıldırım, "Bunların ticarete dönmesi biraz zaman alabilir. Önemli olan başlamış olması. Firmaların ilgisi çok yüksek. Finansmanla, parayla ticaret yapılamayan ülkeler var. Barter, bu ülkelerle ticarette başka ülkelerin uyguladığı bir model. Biz bunu Türkiye olarak kazan-kazan prensibine göre, daha iyi projelerle, uzun vadeli ve kalıcı olarak yapmayı hedefliyoruz." dedi.
"Taleplerin tamamını değerlendirmeye çalışacağız"
Döviz getirici faaliyeti bulunan müteahhitlik şirketlerini de alıcı ülkeleri kredilendirme yoluyla desteklediklerini kaydeden Yıldırım, 2018'den itibaren teminat mektubu konusunda da adım atacaklarına işaret etti.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada ilk 250 içinde sayıları 46’ya ulaşan Türk müteahhitlik şirketlerinin dünyada yürüttüğü projeler ihracatımız açısından son derece önemli. Ekonomi Bakanlığı'nın buna özel destekleri var. Biz de bu şirketleri hem ihracat açısından hem karşı ülkeler bakımından alıcı kredisi, ülke kredisi boyutuyla destekliyoruz. Yurt dışında proje yapan müteahhitlik şirketlerimizin teminat mektubu talepleri vardı. Hazırlıklarımızı tamamladık. Projelere katılırken, avansını alırken, proje süresince ve sonrası ödeme süreciyle ilgili teminat mektuplarını 2018 yılı başından itibaren vermeye başlayacağız.
Şirketlerimiz bu teminat mektuplarını başka bankalardan çok daha maliyetli olarak alıyordu. Biz her işimizde olduğu gibi kar amacı gütmeden, çok düşük maliyetlerle vereceğiz. Bu konuda herhangi bir portföy sınırlaması öngörmedik. Şirketlerimizin taleplerine bağlı. Taleplerin tamamını değerlendirmeye çalışacağız."
