|

Yaşam hikayenizi yeniden şekillendirecek kitap: Uyum Anahtarı

Yaşamınızın aslında bir film gibi olduğunu, senaryonuzu da küçük yaşlarda kendi ellerinizle yazdığınızı öğrenseydiniz ne düşünürdünüz? Ya bu senaryoyu değiştirmenin mümkün olduğunu öğrenseydiniz? Profesyonel Koç İlker Canbulut'ın kitabı 'Uyum Anahtarı', Sola Unitas Yayınları'ndan çıkarak tüm kitapçılarda yerini aldı. Birçok açıdan, çoğu insanın otobiyografisi niteliğinde olan kitap, isteyen herkesin yaşam hikayesini yeniden kaleme almasına yardımcı olacak.

Yeni Şafak
07:04 - 11/02/2019 Pazartesi
Güncelleme: 13:35 - 11/02/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
İlker Canbulut'un Uyum Anahtarı kitabı.
İlker Canbulut'un Uyum Anahtarı kitabı.

Hepimizin yaşamında başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları olmuştur. Bazen böyle durumlarda hayal kırıklıklarımız kesin bir yenilgiye dönüşür. Ve yıllar sonra "çok yaklaşmıştım, ama kader böyleymiş" dediğimiz günler bile olur.

İlker Canbulut, "Uyum Anahtarı" adlı Sola Unitas Yayınları'ndan yeni çıkan kitabında "Hiç bir hikâye böyle sonuçlanmamalı", diyor ve yıllar sonra "Keşke" yerine "İyi ki" dedirtecek bir yolun detaylarını anlatıyor.

Kitapta, mutlu ve hayatta her istediğini elde eden insanların evrendeki kusursuz dengeye uygun hareket ettikleri belirtiliyor. Bu denge noktasında yaşam sanatı felsefeleri ile psikoloji araştırmaları arasında ortak bir uyum olduğu işaret ediliyor.

Evrende işleyen ve çoğu insanın farkında olmadığı doğal bir sistemden söz ediliyor. Sade ve akıcı bir dille kaleme alınan kitap, okuyucuya iş, özel ve sosyal hayatta mutlu ve kaliteli bir yaşam için cevap anahtarları sunuyor.

Hayal ettiğiniz resim, şimdikinden daha büyükse Uyum Anahtarı size farklı perspektifler kazandırabilir.

Kitaptan bir bölüm;

ÖZÜR DİLEME SANATI

Özür dilemeyi zayıflık olarak mı görüyorsunuz? Peki, ya bunun zayıflığın aksine gücü koruma sanatı olduğunu hiç düşündünüz mü?

Doğru bir şekilde dilenen özür, kaybedilen inisiyatifi "tekrar" ele geçirme ve var olan gücü ortaya koyma aracı olabilir.

Yine de özür dilemenin ilk kuralı; özür dileyecek bir şey yapmamaktadır. Çünkü herkes kendisine hitaben kullanılan özür cümleleri karşısında aynı olgunlukla yaklaşmayabilir. Ancak hepimiz insanız ve ne kadar özen göstersek de insan ilişkilerinde hata yapma konusunda yüksek potansiyellere sahibiz. Bir özür cümlesi ise, daha büyük sorunların oluşmasının önüne geçebilir.

İkinci kuralı ise spontane olmaktır. Çünkü her insan kendine özel bir dünya, her durum da kendisine özgü bir durumdur. Her olayda, o durumun önem ve ciddiyetine uygun şekilde hareket edilmesi gerekir.

Yolda yürürken kolun birine çarpması gibi durumlarda çoğu zaman basit bir özür yeterli olacaktır. Ancak daha karmaşık olaylarda veya bir hata yapıldığında hassas bir durum söz konusu olabilir. Özür konusu olayı, rahatsızlığın sebebini bildiğinizi düşünebilirsiniz. Ancak karşınızdaki insanın bunu kendi cümleleriyle ifade etmesine izin verirseniz, davranışınıza yüklediği anlamları daha iyi anlama fırsatı yakalamış olursunuz

Böyle durumlarda özür dilerken genelde sakince ve Yetişkin Ego'dan hareket edilebilir: "Söz/ davranışımla duygularını incittiğimi görüyorum, bunun için özür dilerim." veya "Bir söz veya davranışımın seni incittiğini görüyorum. Buna hangi söz ya da davranışımın sebep olduğunu öğrenirsem tekrarlamamaya özen gösteririm."

Her durumda mutlak olarak işe yarayacağı garanti edilemese de bunlar, büyük oranda fayda yaratabilecek, "Acil Müdahale" cümleleridir. Bu yöntemin beş yönü vardır:

Öncelikle, bu bir özürdür ve içinde yapılan hatanın giderilmesi niyeti ile birlikte makul ölçüde pişmanlık da taşır.

İkincisi, olup bitmiş olan özür konusu eylem ile ilgili geçmişe yönelik pişmanlık içerirken geleceğe yönelik de bir daha tekrarlanmayacağına dair umut vadeder.

Üçüncüsü karşınızdaki insanın duygularına odaklı bir özürdür bu. O insana ve onun duygularına ne derece önem verdiğinizi ona hissettirmenizde etkili olduğunu görebilirsiniz. Başka türlü dilediğiniz bir özür, dikkatleri sizin özür konusu olan söz veya davranışınıza odaklayabilir.

Dördüncüsü ise Yetişkin egodan bu yaklaşımınız, karşınızdaki insanın kendi duygularını yönetmesine ve öfke patlamaları yaşamasına da engel olabilir. Böylece olası daha büyük iletişim felaketlerinin de önüne geçilmeye çalışılmış olur.

Beşincisi ise yaşam ustalarının dediği gibi, o an karşınızdaki insanın içinde oluşmuş olan bir enerji ve o enerjiden kaynaklanan bir güç söz konusudur. Bu güce karşı koymak, yapılacak en anlamsız davranıştır. Bunun yerine o güç ile birlikte akmak, sizin ve onunla olan ilişkinizin yıpranmasının önüne geçecektir.

  • Bunları yaparken de anahtar kelime sakinliktir. Böylesi bir durumda sakin bir ses tonuyla konuşmanın, sözlere daha da etki kazandırdığını ve sözün değerini daha da artırdığını gözlemleyebilirsiniz. Bir başka anahtar ise dikkatli ve etkin dinlemektir.

Buna rağmen karşınızdaki öfke içindeyse ve tepkisini sürdürmeye devam ediyorsa frekansınızı koruyup: "Özür dilememin, sana kendini daha iyi hissettirmediğini görüyorum. Bu konuda yapabileceğim başka bir şey varsa öğrenmek isterim" diyebilirsiniz.

Bu da sonuca gitmiyorsa "Bu konuşmadan elde etmek istediğin sonuç tam olarak nedir?" şeklinde sorabilirsiniz. Veya "Öfkeli olduğunu görüyorum. Ne derece konuşabilecek durumda olduğunu anlamaya çalışıyorum, istersen daha sonra da konuşabiliriz" diyebilirsiniz.

Özellikle yakın ilişkilerde karşınızdaki insan, sizin yüzünüzde bir duygu ifadesi görmek isteyebilir. Duruma ve kişiye özel spontane şekilde yaklaşım sergilemeye özen göstermek bu nedenle önemlidir. Çünkü her durumun, her ilişkinin kendi gerçekliğinde özel bir durumu vardır ve bazen sizin sakinliğinizin karşı tarafı rahatsız ettiğini görebilirsiniz. Yine de Yetişkin egodan gelen bu sorular, karşınızdaki insanın duygularını yönetme amaçlı, güçle birlikte akan cümlelerdir.

Bunun dışında diğer seçenekleri gözden geçirebiliriz. "Neden kırıldın?" sorusu, sıkıntı üzerine sıkıntı yaşanmasına sebep olabilir. Çünkü "Ben bir şey yapmadım, sen alınganlık gösterdin" şeklinde algılanabilir.

  • Veya "Söz/ davranışımdan dolayı özür dilerim" cümlesi, tüm dikkati özür konusu olan davranış veya sözünüze çekip, uzayıp gidecek tartışmalara sebep olabilir.

Kuracak olduğunuz "Sen de şöyle yapmıştın" cümlesi ise söz veya davranışınızın tarafınızca bir hata sonucu değil aksine intikam almak için kasten yapıldığı sonucu çıkmasına sebep olabilir ki, asla tavsiye edilen bir yöntem değildir. En güzeli ise bu aşamaya gelinmeden, sorunları biriktirmeden ve ona suçlamalar getirmeden karşıdaki insanla "ben" odaklı cümlelerle açık iletişim kurarak, duygu ve düşünceleri ifade edip çözüm zemini aramaktır.

İnsanlara rehberlik eden yaşam sanatları ustalarının, sırrı çözmüş filozofların öğütlerinin, toplumsal hayatı düzenleyen tüm kuralların hatta mülkiyet hakkının bile temelinde "Kendini ve sınırlarını bil"düşüncesi vardır. Doğru şekilde ve doğru zamanda özür dilemek ise kendini ve sınırlarını bilmek veya en azından yapılan eylemden sonra bunu fark etmektir.


İLKER CANBULUT KİMDİR

1973 Samsun doğumlu İlker Canbulut, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Uzun yıllardır ilgilendiği koçlukta, yakın dönemde ACTP sürecini tamamlayan Canbulut, kurumsal yapılarda 22 yıl boyunca yöneticilik yaptı. Canbulut evli ve iki çocuk babası.

#Uyum Anahtarı
#İlker Canbulut
#Sola Unitas Yayınları
#Kitap
5 yıl önce