S&P yetkilisi duyurdu: Petrol fiyatları 100 doların altına düşebilir

Welch Petrol fiyatlarının aşağı yönlü hareketi hakkındaki soruya “Piyasa hala sıkı; çünkü Rus üretimine yaptırım uygulanıyor ve mevcut olan Rus gazının azalması durumu var. Buna karşın şu anda, küresel resesyon riski ve yüksek enflasyon riski gibi daha büyük endişeler var. Aslında petrol talebinin Çin’den kaybolacağı düşünülüyor. Petrol fiyatlarını aşağıya çeken unsurlar bunlar. ”şeklinde cevap verdi.

Yaşanan durumun bir resesyon değil, bir resesyon endişesi olduğunun altını çizen Welch “Özellikle Fed resesyon ve yüksek enflasyon konusunda çok endişeli; buna karşın ikisi ile de aynı anda baş edebilecek bir konumda değil. Görünüşe göre yüksek enflasyonun daha büyük bir endişe olduğunu düşünüyor ve faizleri de bununla başa çıkabilmek için arttırıyor. Bu durum resesyon riskini daha da kötüleştiriyor” dedi.

Welch, “Dünyadaki herkes enerji fiyatlarının artmasıyla ilgili sorun yaşıyordur. Dolayısıyla resesyon korkusu gerçek. Petrol piyasasına etkisine gelecek olursak, petrol fiyatları biraz aşağıya inecektir. Çünkü resesyon olduğu zaman insanlar petrole daha az harcama yapar ve talepte azalma yaşanır. Buna karşın, Ukrayna ile Rusya durumu ortadan kalkmadı. Bir anda petrol fiyatları varil başına 50 veya 60 dolara düşecek diye konuşamayız. Konuştuğumuz şey petrol fiyatlarının potansiyel olarak 100 doların altına gelmesi. “ şeklinde konuştu.

BRENT PETROLÜN VARİLİ 110,44 DOLAR

Dün 111 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 110,05 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı bugün saat 09.25 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,35 artışla 110,44 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 104,83 dolardan alıcı buldu.

Fiyatlardaki kısmi yükselişte, küresel petrol arzına ilişkin endişeler etkili oldu.

ABD ve Avrupa Birliğinin Rusya'dan petrol ithalatına yönelik yaptırımları nedeniyle piyasalarda arz daralması endişeleri zemin kazanıyor. Rusya'nın petrol üretiminde ihtiyaç duyduğu teknoloji ithalatının da yaptırımlar kapsamında olması arz daralması endişelerini artırıyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın temmuzda Suudi Arabistan'ı da kapsayacak bölge turu da piyasaların odağında yer alıyor.

Bu kapsamda, Suudi Arabistan'ın başı çektiği Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun ağustosta da hızlandırılmış üretim artışı kararına bağlı kalması bekleniyor.

OPEC+ grubu son toplantısında daha önce planlananın aksine günlük 432 bin varil yerine temmuz ve ağustosta 648 bin varillik üretim artışına gitme kararı almıştı. Grubun ağustos ayına ilişkin üretim artışını kararlaştıracağı toplantısı 30 Haziran'da yapılacak.

Ancak uzmanlar, bazı üye ülkelerin yetersiz yatırımları ile Rusya'nın arz kayıpları nedeniyle grubun aylık üretim artışı hedefini tutturmakta zorlanacağını belirtiyor.

Öte yandan, küresel ekonomik büyümeye ilişkin belirsizlikler ve Çin'de Kovid-19 salgınına yönelik tedbirlerin henüz tamamen kalkmamış olması petrol talebine ilişkin endişelere yol açarak fiyatların yükselişini baskılamaya devam ediyor.

ABD Başkanı Joe Biden ise ülkede artan benzin fiyatlarıyla mücadele için Kongre ve eyaletleri vergi muafiyeti yapmaya davet ederken, petrol şirketlerine de daha çok petrol rafine etmeleri çağrısında bulunmuştu.

Uzmanlar, Biden'ın bu hamlesinin her ne kadar tüketicilerin cebine katkıda bulunmayı amaçlasa da aynı zamanda talebi artırarak fiyatları yükseltebileceği uyarısında bulunuyor.

Brent petrolde teknik olarak 110,63 ile 111,90 dolar aralığının direnç, 109,36 ile 108,09 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği ifade ediliyor.