Doğu Karadeniz'de kıyılara kontrolsüz dolgu ve derelere atılan çöpler, taşkınlarla sürüklenerek denize ulaşıyor. Denizlerde kirliliğe yol açan atıklar, balıkçıların takıldığı ağlarına hasar veriyor. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mikroplastik Araştırma Grubu Lideri Doç. Dr. Ülgen Aytan, “Biyoçeşitliliği ve balıkçılığı korumak için acilen denizlerimize giren plastik miktarını azaltmak, durdurmak ve mevcut plastiği de uzaklaştırmak zorundayız" dedi.
Eminettin Mahallesi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ali Köseoğlu, akşam denize bıraktıkları ağları sabah çöplerle dolu bulduklarını belirterek, "Pet şişe, teneke parçası, kablolar, ağaçlar her şey var ama balık yok. Hangi limana giderseniz gidin eğer orada denize çöp dökülüyorsa, o çöp büyük dalgalarla beraber denize çekiliyor, orada kimin ağı varsa o bu eziyeti çekiyor. Bugün de piyango bize çıktı. Ağları kurtarmamıza imkan yok, mantarını, ipini, kurşunu kurtarıyoruz, gerisini atacağız. Artık balığa gitmek istemiyoruz, eskiden denize gittik mi bir saatte paramızı çıkartıp geri dönüyorduk. Şimdi denizde iki çeşit balığı zor buluyoruz. Denizlerimizi temiz tutmamız gerekiyor, yoksa balıkçılar olarak mağdur olacağız" diye konuştu.
Çöple dolan ağlarını atmak zorunda olduğunu belirten balıkçı Alibey Başak ise, "Denizde dalga vardı ama ağlarımızın bu kadar kötü olacağını hiç hesap edemedik. Ağa takılan çöpleri temizleme şansımız yok, çıkartmak istesek ağ yırtılıyor. Ağlarda balık yok ama poşet var, pet su şişesi, kola tenekesi, elektrik kablolarına varıncaya kadar her şey var. 500 metre ağımız vardı, ancak 200 metresini kurtarabildik, 4 bin 500 lira zararımız var. Bu tür olayların yaşanmaması, balıkçılığın gelişmesi için elbirliği ile denizlerin korunması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mikroplastik Araştırma Grubu Lideri Doç. Dr. Ülgen Aytan, denize ulaşan plastiklerin çok ciddi ekolojik ve sosyoekonomik etkilere sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Plastiklerin deniz yaşamı ve insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu vurgulayan Doç. Dr. Aytan, şöyle konuştu:
Günlük hayatta kullanılan her türlü objeye balık ağlarında rastlamanın mümkün olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aytan, "Bugün burada görmüş olduğumuz örnek, fırtına sonrası nehirlerden ve kontrolsüz kıyı dolgularından denize giren ve özellikle dibinde akümüle olmuş plastiklerin karışım sonrası üst tabaklara çıkması ile plastiklerin biyoçeşitlilik ve balıkçılık için ne büyük bir tehdit olduğunun bir göstergesi. Özellikle Karadeniz boyunca kontrolsüz dolgu alanları, kaçak boşaltımlar, nehir vadisine yapılan vahşi depolamalar büyük miktarda plastiğin Karadeniz'de sonlanmasına sebep oluyor. Ağda görmüş olduğumuz plastiklerin birçoğu parçalanmakta olan plastikler. Bunlar her geçen gün daha da küçük parçalara ayrılıp mikroplastiklere dönüşecekler. Her geçen gün artan plastik üretimi ve doğada sonlanan plastik miktarının artması göz önünde bulundurulduğunda, plastikler özellikle denizlerimizdeki biyoçeşitlilik için çok büyük bir tehdit. Biyoçeşitliliği ve balıkçılığı korumak için acilen gerekli önlemleri alarak denizlerimize giren plastik miktarını azaltmak, durdurmak ve mevcut plastiği de uzaklaştırmak zorundayız. Yoksa yakın gelecekte denizlerimizde balıktan çok plastik olacak" dedi.