Ömrünü denize adayan 68 yaşındaki Serço Ekşiyan, bugüne kadar arkadaşlarıyla birlikte Marmara Denizi'nden 29 bin 700 metrekare balıkçı ağı topladı. Bu ağları çanta yapımında değerlendiren Ekşiyan, bir kısmını da tarımda kullanılmak üzere Erzincan'daki köylere gönderiyor. Ekşiyan "Lüfer tutmak için kullanılan, 30-40 metre derinden çıkardığımız ağlar şimdi dağda, 2 bin metrede çilekleri ve domatesleri korumak için kullanılıyor" dedi.
Ekşiyan, "İlk baştan beri denizin altını merak etmişimdir. Beni kimse bu yaşıma kadar yüzerken görmemiştir, yüzmem ben. Ama bir maske takayım saatlerce denizin altında kalabilirim. Aşağıyı göreceğim, görebileceğim kadar... Sonra 'Daha ne var, daha ne var?' derken, tüplü dalışa başladık." diye konuştu.
"Yavaş yavaş çeşitli sebeplerle, teknolojik olsun, kirlilik olsun, aşırı avlanma olsun bu akvaryum görüntüsü bozuldu. Tüpsüz dalıyorduk, 8-9 metre, bazen 12 metre. Aşağılarda da bir şey var da, 70'li yıllar, malzeme bulamıyorsun ancak ikinci el bulabilirsin, arkadaştan ödünç alabilirsin. İthalat rejimi dükkanlara müsaade etmiyordu, yoktu. Dışarıdan gelen birisi ancak bir şey getirebiliyorsa, ancak...
"Bütün taşların üzerine ağ takılmış. Bunların orada kalmaması için temizleyelim diye düşündüm. Geldim, arkadaşlarım Ercan ve Ekrem'e söyledim. Gidiyorduk, temizliyorduk. Önce ben filmini çekiyordum, daha sonra oturup filmi seyrediyorduk. Filmden ne kadar bir alan olduğunu, ne kadar köşe, kenarın takılı olduğunu ve ne kadar bidon bağlayacağımızı hesaplıyorduk. Biz aşağıya ödünç bidon alarak iniyoruz. Bidonlara su doldurup aşağıya indiriyoruz, bağlıyoruz ağlara, bidonun içine havayı veriyorsun ve o yükseliyor. Tabii bu 4. veya 5. dalışta oluyor. İlk başta bağlamalar oluyor. Çünkü sürelerimiz kısıtlı, insanlarımız da gönüllü."
Bu faaliyete 3 kişilik bir ekiple devam ettiklerini belirten Ekşiyan, "Herkesle yapmak riskli olduğu için yardım tekliflerini de kabul etmiyoruz. Riskli, ciddi bir iş, biz indiğimiz zaman otomatik olarak yaptığımız için kafamız rahat. Ben görüntülemeyi yapıyorum, arkadaşlar çalışıyor. Ya arkadaşım Ercan Akpolat geliyor ya Volkan Narcı geliyor ama son final gününde havayı verip yukarı çıkarıyoruz. 15-16 yıl oldu herhalde, ben çıkarttığım ağları biliyorum, 29 bin 700 metrekare ağ temizlemişiz. Tek tek yazarım, şuradan şu kadar metrekare, buradan bu kadar metrekare... Bir taştan 4 kez temizlendi, şimdi beşincisi üzerinde" dedi.
Denizden çıkardıkları ağları atmayıp değerlendirdiklerini ifade eden Ekşiyan, bu noktada yaptıklarını da anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz bazı ağları, tertemiz olanları, file çantalar yapıyoruz. Ondan elde edilen geliri Deniz Yaşamını Koruma Derneği'ne veriyoruz. Zaten bütün işlerimizi de bu dernek üzerinden yapıyoruz. Bir de normal ağları, eğer temiz değilse, biraz yıkadıktan sonra Erzincan'daki köylere gönderiyoruz. Oradan çok talep var...