DEĞİŞEN MESCİD-İ HARAM
Kartpostalda, Mescid-i Haram’ın avlusu, mezhep makamları kaldırılmış ve
Zemzem Kuyusu’nun yer altına alınması çalışmaları başlatılmış bir şekilde görülmektedir. Zemzem Kuyusu yer altına alındıktan sonra Benî Şeybe Kapısı ve minber kaldırılacak, Makam-ı İbrahim daha az yer kaplayan ufak bir kubbeye dönüştürülecek, avluda Metaf dışında kalan kumluk alan da mermerle kaplanacaktır.
Mekke’de zaman yolculuğu
1/ 7
İSTANBUL, EMİNÖNÜ’NDE YENİ CAMİ’NİN BASAMAKLARINDA DİNLENEN ORTA ASYALI HAC YOLCULARI
Hac öncesi Kafkas, Afgan, Orta Asya ve Hint Müslümanları tarafından İstanbul’a yapılan ziyaretler, Osmanlı Devleti’nin desteklediği ve organize ettiği bir gelenekti. İstanbul’daki Özbek, Hindî ve Afganî tekkelerinin önemli fonksiyonlarından biri de bu Hacı adaylarının yolculuklarını kolaylaştırmak ve onlara hizmet etmekti. Başta Kudüs, Kahire ve Medine’dekiler olmak üzere Osmanlı coğrafyasında, hacılara hizmet için kurulmuş pek çok tekke faaliyet gösteriyordu.
2/ 7
HAC YOLUNDA MAĞRİPLİ BİR ŞEYH EFENDİ
11. yüzyılda bedevî kabilelerinin baskın ve saldırıları yüzünden Mağrip Müslümanları hac vazifelerini yerine getiremez olmuşlardı. Yaşanan bu sıkıntıyı derinden hisseden Salihiyye tarikatı Pîri Ebû
Muhammed Salih, Hac olayına bir çözüm olmak üzere alternatif güzergâhlar oluşturmuş, hac yolu üzerinde hacı adaylarının ağırlanabileceği ve korunabileceği mekânlar olmak üzere tarikatına bağlı 46 zaviye kurdurmuştur. Salihiyye tarikatı, o coğrafyada Hac kervanı düzenleme ve güzergâh belirlemede tek yetkili olarak, dört asır boyunca Mağripli Müslümanların Hac ibadetlerini gönül rahatlığı ve huzur içinde yapabilmelerine öncülük etmiştir. Ayrıca bu tarikat, kendilerine bağlanmak isteyen kişilere öncelikli olarak birlikte Hac yapma önerisinde bulunur, böylelikle dokuz ay süren yolculuk boyunca sıkıntılara katlanma, zor şartlara alışma, dostluk ve kardeşlik bağları kurup, kaynaşıp paylaşmanın eğitimini verirlerdi. Bütün tarikatlardan farklı olarak dervişlerini dergâh ortamında eğitmek yerine seyahatte eğitmeyi tercih ettiklerinden ve hac ibadetine verdikleri önem sebebiyle Salihiyye tarikatının bir diğer adı da ‘Tarîkatü’l-Hüccâc’ (Hacılar Tarikatı) olmuştur.
3/ 7
TUNUS, KELİBYA’DA HAC YOLCULUĞUNDAN ÖNCE SON DOKTOR KONTROLÜ
Hac, Müslümanlarda eşitlik ve birlik bilincini pekiştiren bir ibadet. 19. yüzyılın sonlarına doğru İslam dünyasında Panislamizm akımının yaygınlaşması, Haccın siyasî ve kültürel etkilerinin farkına varan Müslüman topraklarındaki sömürgeci Batılı güçleri ürkütmüş. Direniş ve huzursuzluklardan çekinen sömürgeciler, bulaşıcı hastalık tehlikesini öne sürerek, Müslüman tebaalarının “sağlığını korumak” bahanesiyle, çeşitli zorluklar ve sınırlamalarla Hacca gidişi engellemeye çalışmışlardır.
4/ 7
MESCİD-İ NEBÎ
Kartpostalda Mescid-i Nebî’nin kumluk diye adlandırılan iç avlusu ve onun doğusunda Hz. Muhammed (sav)’ın kızı Hz. Fâtıma’ya ait olduğuna inanılan, demir parmaklıklarla çevrili, hurma ve hünnap ağaçlarından oluşan bahçe görülmektedir. Bugün bu bahçe mevcut değildir.
5/ 7
SÜVEYŞ KANALI’NDAN GEÇMEKTE OLAN KERVAN
1900’lerde Mısır’dan Hac için yola çıkan kervanların, güzergâhları üzerinde olan Süveyş Kanalı’ndan geçişleri kartpostalda olduğu gibi gerçekleştiriliyordu.
6/ 7
MEKKE YOLUNDA AFRİKALI MÜSLÜMANLAR
Kutsal topraklara ulaşmak için en zorlu yolculukların yapıldığı coğrafya hiç şüphesiz Afrika. Batı Afrika’dan ve Büyük Sahraçölü çevresinden gelen Müslümanların, devasa çöller, ormanlar ve nehirler gibi coğrafî engellerle mücadele ederek çıktıkları Hac yolculuğu, en az iki yıl sürüyordu. Asla geri dönemeyeceğini düşünenlerin pek çoğu yola çıkmadan evvel malını mülkünü satar, akrabalarıyla helalleşirdi.
7/ 7
Mekke’de zaman yolculuğu
10 yıl önce