Son yıllarda Ramazan ayında maneviyat yerine tüketim öne çıkıyor. Toplumun geleneksel Ramazan algısının giderek değiştiğini anlatan Prof. Dr. Sadettin Ökten, bu durumun tehlikeli olduğunu belirtti. Ramazan ayının kapitalizmin bir parçası haline geldiğini anlatan Ökten, 'Batı'da Noel büyük bir dini bayram ama kapitalizmin bir parçası oldu. Ramazan da Noel gibi hem dini hem de tüketimin izlerini taşımaya başladı' diye konuştu.
Bize ait olmayan değer yargılarının hayatımızı domine ettiğini dile getiren Ökten,'Türkiye'nin genel olarak entelektüel çizgisinin bir karar vermesi lazım. O karara göre kapitalizme intisap edeceksek İslam'ı yaşayamayız. Ramazan alınıp satılan bir ürün haline dönüştü, Batı'nın Noel'i ile Doğu'nun Ramazan'ı yaklaşıyor' dedi.
İslam ve toplum arasında yaşanılan bu sorunların hayatımızda yer alan modernizmden kaynaklandığını söyleyen Ökten, Ramazanın tüketim ürünü haline gelmesinin sebebinin kapitalizm ile tanışmamız olduğuna dikkat çekti.
Televizyondaki Ramazan programlarının tüketime ve topluma dönük programlar olduğunu dile getiren Ökten, 'Ramazan her gelişinde bizi sığlaşmış, dünyevileşmiş bir şekilde ve tüketimin içindeyken buluyor' dedi. Ramazanın yaz aylarına gelmesinin tüketim isteğini arttırdığına değinen Ökten, lüks otellerde düzenlenen pahalı iftar sofraları için şunları söyledi: 'İnsanlar varlık gösterisi yapmak istiyorlar. Bu modernizmin bir kuralıdır. Ama İslam da sen ancak Allah'ın sayesinde varsın diyor. İslam'ın sancısı, sanayi toplumuyla ortaya çıkan yeni sınıflar ile beraber yeni toplumsal yapı üretebilir mi? 19. yüzyılda batılı mütefekkirler, üretemez, dediler. Müslümanlar ise, İslam evrensel bir din neden üretemesin, diyor. Türkiye bunun sancılarını yaşıyor'
