|

'ABD FETÖ'nün darbe girişimine alet oldu'

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu'nun devam ederken basın toplantısında soruları yanıtladı. Bozdağ, ABD'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın dahil olduğu davaya eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da dahil edildiği iddiaları ilişkin "Çok net bir şekilde Rıza Sarraf üzerinden Fetullahçı Terör Örgütü'nün görmek istediği hesaba bugün ABD yargısı alet edilmiştir" dedi.

Yeni Şafak
18:03 - 11/09/2017 Pazartesi
Güncelleme: 01:58 - 12/09/2017 Salı
Yeni Şafak
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı.

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu'nun devam ederken basın toplantısında soruları yanıtladı.

Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye Arakanlı Müslümanlar için insanlığın sesi oldu.

Bütün dünya insanlık dramını seyrediyor. Türkiye Myanmar'da mazlumların yanında yer almıştır.

"Önce koluna takıp yürüdüğü kişilerden başlaması lazım"

(CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıklaması) Sayın Kılıçdaroğlu eğer 'terörü 4 yıl içinde bitirecekse', önce koluna takıp yürüdüğü kişilerden başlaması lazım. Ben tavsiye ediyorum, koluna giren kişilere 'Artık benden uzak dur.' demesi lazım.

Kılıçdaroğlu önce teröristlere arkadaşım diyen dilini değiştirmesi gerekir.


(CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun '4 yılda terör sorununu çözemezsem siyaseti bırakacağım.' açıklaması) Eğer elinde terörü bitirecek bir formül varsa Sayın Kılıçdaroğlu'nu laftan öte, o formülleri milletin önüne koymaya davet ediyorum. Buyursunlar milletin önüne bu formülleri koysunlar.

Hükümetimizin terörün sonlandırılması için kararlı adımlar atmaya devam edecek.

Hükümetimiz terörle etkin ve kararlı mücadelesini sürdürecektir. Şu anda PKK hiçbir dönemde olmadığı kadar kayıp vermiştir.

"Halkın gönlünü kazanacak projeler üretmeye davet ediyorum"

Sayın Kılıçdaroğlu'nu kavga yapmaya değil, halkın gönlünü kazanacak politikalar, projeler üretmeye davet ediyorum. Sen onu yaparsan halkın gönlüne girersin, halk da sana iktidar olma imkanı verir. Yoksa kavga edene bu halk bugüne kadar iktidar yüzü göstermedi. Eylem yapanlara da göstermedi. Eğer öyle olsaydı PKK terör örgütü çoktan iktidar olurdu Türkiye'de, eğer öyle olsaydı DHKP-C iktidar olurdu.


"İran ile ticari ilişkilerimiz hepsi uluslararası hukuka uygundur"

Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkilerin hepsi hem ülkemizin ulusal hukukuna hem de uluslararası hukuka uygundur. Ulusal ve uluslararası hukuka ayrı hiçbir ticari işlem yapılmamıştır. Yoktur böyle bir işlem. Konusu suç olan bir işlem yapılması ise asla mümkün değildir. Türkiye'nin bankalarının ve Türkiye'nin yaptığı bütün ticari işlemler uluslararası hukuk çerçevesinde ve bütün denetimler altında yapılmaktadır. Hukuka aykırı bir iş yok, suç olan bir iş de kesinlikle yoktur.

(Zafer Çağlayan sorusuna ilişkin) ABD, 17-25 sürecinde FETÖ'nün yargı ile yapmak istediği ama başaramadığı, ABD'nin yargı yoluyla yapmaya çalışmasıdır.

(ABD'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın dahil olduğu davaya eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da dahil edildiği iddiaları) Çok net bir şekilde Rıza Sarraf üzerinden Fetullahçı Terör Örgütü'nün görmek istediği hesaba bugün ABD yargısı alet edilmiştir.

Sayın Bakan (Zafer Çağlayan), Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarını korumuştur. Bunu yaparken de hem Türkiyemizin hem de uluslararası hukukun yasalarına uygun bir şekilde görevini yapmıştır. Burada çok farklı bir şey var, bunu hep beraber takip ediyoruz ve kirli bir oyunun bir parçası bu. Ortada delil yok, onun üzerinden giden bir hadise var.

Cumhurbaşkanımızın 15 korumasından 4'ü olay yerinde bile yok.

"Türkiye-ABD iki dost ve müttefik ülkedir"

Türkiye-ABD iki dost ve müttefik ülkedir. İki ülke ilişkilerinin olumlu, uyumlu olması iki ülkenin de çıkarlarınadır. Türkiye-ABD ilişkilerini bozmak isteyen çevrelerin pek çok yönden bu ilişkilere zarar vermek için önemli gayretler içinde olduğunu biliyoruz. Daha fazla bu ilişkilerin yıpranmasına, bozulmasına, bu ilişkileri bozmak isteyen çevrelerin hesaplarına izin vermemek gerekir. Umuyorum ki ABD hem korumalarla hem de diğer konuyla ilgili değerlendirmelerini daha sağlıklı bir şekilde yapar ve bu konularda bir olumlu gelişme olur.

"Bu referandumun Barzani'ye bir faydası yoktur"

(IKBY'deki referandum tartışmaları) Bu referandumun Barzani'ye bir faydası yoktur, bölgede yaşayan Kürtlere de bir faydası yoktur, bölge ülkelerine de bölge halklarına da bir faydası yoktur. Sayın Barzani'ye benim çağırım, bu referandumu iptal etmeleridir. Bu referandumun kimseye faydası yok. Vakit gelmeden, yeniden gözden geçirip referandum iptal etmelidir.

ODTÜ'de yol yapım çalışmaları

(ODTÜ arazisinde başlayan yol yapım çalışmalarına yönelik eleştiriler) Biz kamu yararına olan adımları atmaya, milletimizin yararına olan eserleri yapmaya, Türkiye'de taş üzerine taş koymaya devam edeceğiz. Buna karşı çıkanlar da bağırmaya devam edecek, başka çaremiz yok.

Almanya'da ayrımcılık zirvede, islam düşmanlığı zirvede, ırkçılık zirvede bunları yapanlara sınırsız hürriyet var.

Almanya'da sadece adalet orada doğan Almanlara var, yabancılara yok.

Yabancılara ayrımcılık havalimanlarında başlıyor.

Almanya, kendini Avrupa Birliği'nin patronu gibi görüyor. Almanya AB'yi Almanya birliği olarak görüyor.

Bir gazetecinin, "CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, 'Demokrasi mücadelesi için yürümek varsa yürümek, kavga varsa sonuna kadar kavga edeceğiz' sözü var. Bir de eğer iktidara gelirlerse 'Terörü 4 yılda bitiremezsem siyaseti bırakırım' açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu üzerine, "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Önce işe bakmak lazım, lafa bakmamak lazım. Sayın Kılıçdaroğlu eğer terörü 4 yıl içinde bitirecekse önce koluna takıp yürüdüğü kişilerden başlaması lazım. Ben tavsiye ediyorum, koluna giren kişilere 'Artık benden uzak dur' demesi lazım." diye konuştu.

HDP'nin PKK terör örgütünün siyasal uzantısı olduğunun artık herkes tarafından bilindiğini ifade eden Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yaptığı yürüyüşte ve daha birçok konuda HDP ile arasında nasıl bir dayanışma olduğunun açıkça görüldüğünü söyledi.

Bozdağ, CHP'nin terör örgütleriyle arasına mesafe koyması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ben terörü destekleyenlerle, teröre destek çıkanlarla, terör örgütüne terör örgütü, teröriste terörist demeyenlerle hiçbir ortak noktada bir araya gelmem' demesi lazım. Önce bu konuda bir mesafe koyması lazım. Bildiğiniz gibi daha önce hendek terörü vardı, şehirlerin ele geçirme projesi kapsamında PKK, değişik yerleşim yerlerinde hendekler kazdı, barikatlar kurdu, bombalar tuzaklamalar yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu da Diyarbakır ziyaretinde hendeğin ötesindeki teröristlere 'arkadaşlar' diye hitap etti. Önce bu teröristlere 'arkadaşlar' diye hitap eden dili değiştirmesi lazım. Oradan başlaması lazım."


"Yaptıklarının hesabını sorması lazım"

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun SİHA'larla ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Bozdağ, "Terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin bu mücadelesini ve bu mücadelede SİHA'ların kullanılmasını 'alçaklık' olarak nitelendiren değerlendirmelerde bulundu. Bence önce ona dönüp 'Sen o sözüne neyi kastediyorsun, terör örgütünden, teröristlerden yana mısın? Yoksa Türk milletinden, Türkiye Cumhuriyeti devletinden yana mısın?' demesi lazım. Ona o yaptıklarının hesabını sorması lazım." diye konuştu.

Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun terörün çözümüyle ilgili açıklamalarından önce kendi çevresinden olan bitene bakması gerektiğini ifade ederek, "Eğer elinde terörü bitirecek bir formül varsa Sayın Kılıçdaroğlu'nu laftan öte o formülleri milletin önüne koymaya davet ediyorum. Buyursunlar milletin önüne bu formülleri koysunlar. Bildiğiniz gibi CHP geçmişte SHP-DYP koalisyonu, daha sonra SHP CHP'ye dönüştü koalisyon hükümeti oldu 4 yıl, daha sonra merhum Ecevit'in başbakanlığı dönemi var. O dönemde terörü neden bitirmediler? Onu sormak isterim." dedi.

"Terör örgütü planlı programlı eylem yapacak kabiliyetini kaybetmiştir"

Hükümetin terörü sonlandırma konusunda ciddi ve kararlı adımlar attığını dile getiren Bozdağ, bu adımların bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edeceğini belirtti.

Bozdağ, hükümetin, güvenlik politikaları dışında farklı politikaları da uygulamaya soktuğunu kaydederek, Demokratik açılım sürecinin, milli birlik ve kardeşlik projesinin hükümetin bu kapsamda attığı önemli adımlar olduğunu söyledi.

Kürtçenin konuşulmasıyla ilgili yasakları AK Parti hükümetinin kaldırdığını anımsatan Bozdağ, bir yandan güvenlik politikaları çerçevesinde terör örgütleriyle mücadele edilirken öte yandan da terör örgütünün istismar ettiği zemini ortadan kaldırmak için çok önemli ve cesur kararların alındığını anlattı.

Bozdağ, PKK terör örgütünün şu an hiçbir dönemde olmadığı kadar kayıp verdiğini ifade ederek, "Bugün terör örgütü planlı programlı eylem yapacak kabiliyetini kaybetmiştir. Tuzaklarla, hilelerle ve başka türlü yöntemlerle terör eylemleri ortaya koymaktadır. Terörün belini kıran bir mücadele yürümektedir. Dağda, taşta, ovada her yerde. SİHA'larda bu anlamda terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin kullandığı önemli bir enstrümandır. Terörün belini kıran önemli adımlar atılmasında SİHA'ların büyük rolü vardır. Bu SİHA'lara tavır koyan, Sayın Kılıçdaroğlu'nun partisindeki bir milletvekilidir." değerlendirmesinde bulundu.


#Bekir Bozdağ
#Bakanlar Kurulu
#Ankara
7 yıl önce