|

"ABD'de yaşanan şokun dozajı daha da arttı"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Taha Kılınç köşesinde ABD ve Ortadoğu'da yaşananları analiz etti. Mehmet Acet, Özlem Albayrak, Nedret Ersanel ve Bülent Orakoğlu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:25 - 16/08/2017 Çarşamba
Güncelleme: 09:35 - 16/08/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Bülent Orakoğlu, Özlem Albayrak, Mehmet Acet, Taha Kılınç, Nedret Ersanel
Bülent Orakoğlu, Özlem Albayrak, Mehmet Acet, Taha Kılınç, Nedret Ersanel

Taha Kılınç, Mehmet Acet, Özlem Albayrak, Nedret Ersanel ve Bülent Orakoğlu'nun yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Üzerine 'yenilmez' yazmıştı

ABD’nin Virginia eyaletine bağlı Charlottesville kentinde, cumartesi günü beyaz ırkçıları protesto eden kalabalığın arasına aracıyla dalan James Alex Fields’in eylemi, haliyle ülkede büyük bir şok yarattı. Bir kişinin ölümüne en az dokuz kişinin de yaralanmasına neden olan saldırı, çeşitli açılardan kameralara da kaydedilmişti. Görsel olarak elde böyle sarsıcı bir malzeme bulununca, yaşanan şokun dozajı daha da arttı. Görüntüler, bütün dünyada milyonlarca insan tarafından ağzı açık şekilde izlendi, hâlâ da izleniyor.20 yaşındaki saldırganın sosyal medyada yaptığı paylaşımlar, sayısız benzeri gibi klâsik bir aşırı sağcı-ırkçı profile işaret ediyordu. Adolf Hitler’e ve Nazilere övgü dolu ifadelerin yanında Nazi işareti olan gamalı haç (svastika) ve diğer semboller, alışılmış şeylerdi. Ancak bir kare vardı ki, meseleyi yakından takip etmeyenleri epey şaşırtmıştı: Fields, Beşşar Esed’in bir fotoğrafını paylaşmış, üzerine de “Yenilmez” yazmıştı.

Haberleri dikkatlice okudum

Anamuhalefet partisinin genel başkanı ile ilgili iki aydır ortalıkta birtakım iddialar dolaşıyor ama aradan bu kadar vakit geçmiş olmasına rağmen mevzu henüz vuzuha kavuşmuş değil.Etrafından dolanılarak verilen beyanatlara bakarak meselenin kapatıldığını ya da kapatılmak istendiğini anlayabiliyorsunuz. Ama bütün bunlar, ‘o deli soruların’ buhar olup uçmasını sağlamıyor. CHP adına son günlerde yapılan açıklamaların hepsini dikkatli bir biçimde inceledim. Enis Berberoğlu kendisini ilgilendiren kısmıyla ilgili cezaevinden bir açıklama gönderdi, “Hiçbir halde benden suçlu, iftiracı ve ortada bir suç olmadığı için itirafçı çıkmaz” dedi. Bu sözleriyle kendisinden bir itirafçı çıkmayacağını öğrenmiş olduk. Yalnız bir dakika…

Terörün kurşunuyla hayattan koparılmış çocuklar

Eren Bülbül, sadece 15 yaşındaydı. Trabzon’un Maçka ilçesinde PKKlıların yerini güvenlik güçlerine gösterirken hain örgütün kurşunlarına hedef oldu. Eren, daha 15’indeki Eren, şehit oldu. Hepimizin içi yandı, hepimiz kahrolduk, ama herhalde en çok kavrulan, ömrünün sonuna dek yüreğini yakacak bitimsiz bir ateşe düçar olan, Eren’i doğurandır, O’nun annesi Ayşe Bülbül’dür. Dolayısıyla acılı kadının, “Oğlum kapının önünde değil, askerde şehit olmak isterdi” şeklindeki ilenmesinden, siteminden dolayı kimsenin ağzını açıp tek kelime etmeye hakkı da, haddi de olamaz.Kederli annenin açıklamalarının haber değeri olmadığını iddia ediyor değilim, Eren’i olası bir çatışmanın çıkacağı alana hiçbir tedbir alınmadan götürülmesinin de sağlıklı bir karar olmadığı ortada. Öte yandan, bu olayın muhalif gazeteler tarafından “hırsızın hiç suçu yok” noktasına taşındığı da, gözden kaçacak gibi değil. Köşe yazılarına baksanız, Eren’in şehit edilişinin tek sorumlusunun emniyet kuvvetleri olduğunu ve PKKlı’ların hiçbir günahının olmadığını düşünebilirsiniz. Bu durumun kamuoyu nazarında kimin elini rahatlattığı ise ortada, PKK’nın. Yani, tıpkı öncekiler gibi, Eren’i de katletmiş olanların…

Cepte dursun

Amerika’nın Asya-Pasifik üzerine basarak Çin’e yükselmesine, Avrupa ve Ortadoğu üzerinden Rusya’ya diklenmesine, Beyaz Saray-Washington kliklerinin Oval Ofis’i düzenlemesine, bir de son dönemde Virginia-Charlottesville’de yaşanan ‘Beyaz Üstünlükçü’/Irkçı gösterilerde yaşanan “OHAL”lere dayanarak, ABD-Türkiye ilişkilerinde yeni bir kapı açmak veya ‘kapamak’ mümkün mü?..Malûm, Türk-Amerikan ilişkileri haylidir bulanık... ‘Eskisi gibi’ olmasını isteyenler, Ak Parti’nin iktidar dönemini kastederek son 15 yılın kronolojisini çıkarıyorlar.. Ama ne ‘Çuval’a ne de 15 Temmuz’a değinmeden. Oysa, öykünün doğum-ölüm tarihleridir...  Aranın düzelmesi elbette iyi olur.. Samimiyetle bunu temenni edenlerle, Ankara’yı seyreltme vesilesi sayanları hemen şimdi ayırmamız gerekiyor... Çünkü eski günler ve dahi ‘şartlar’ bir daha mümkün olmamalı. Ama önce ilk paragrafı hem “yerli”lere hem “enfekte” olanlara bir anlatalım...

Zira başta CHP Merkezi...

MİT TIR’ları davasında ihanet görüntülerini Can Dündar’a veren Enis Berberoğlu casusluk ve vatana ihanet suçlamasıyla önce müebbet hapis cezasına çarptırılmış, iyi hal nedeniyle cezası 25 yıla indirilmişti. Enis Berberoğlu ihanet görüntülerini kendisine veren kişinin kim olduğunu açıklamamıştı. Ancak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 19 Mayıs 2015 tarihinde Hürriyet Gazetesi'ne yaptığı açıklamalarda ilk defa MİT TIR’larına ait görüntülerden bahsederek’’MİT TIR’larının filmleri var. Kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim’’ demişti. Açıklamalardan yalnızca iki gün önce 17 Mayıs 2015 tarihinde FETÖ’nün medya sorumlusu Ekrem Dumanlı,  Kılıçdaroğlu ve Enis Berberoğlu’nun Zaman Gazetesi’nde bir araya geldikleri ve bu görüşmede kumpas ihanet görüntülerinin izlenildiği ciddi iddialar arasında. Hatta bu kumpas görüntülerin hangi gazetede ve tarihte yayınlanacağı konusunda da FETÖ’cülerle birlikte karar alınıyor. Planlandığı gibi kumpas ihanet görüntüleri Ekrem Dumanlı tarafından Kılıçdaroğlu’na Kılıçdaroğlu tarafından da Enis Berberoğlu’na veriliyor.Birçok medya organında yer alan bu vahim iddialar karşısında Kılıçdaroğ’lunun herhangi bir açıklama yapmaması sessizliğe bürünmesi sukut ikrardan gelir atasözünde belirtildiği gibi dolaylı bir itiraf mı? 

#​Taha Kılınç
#Mehmet Acet
#Özlem Albayrak
#Nedret Ersanel
#Bülent Orakoğlu
7 yıl önce