Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
"Annelerimizin cesareti göstermesi önem arz ediyor"
"Güvenli bölge konseptini doğru anlamak lazım"
Fırat'ın doğusunda yaşanmakta olan hadiseler öncelikli gündem maddesi olarak yer alıyor. ABD ile adımlar hızlı bir şekilde atılıyor. Bildiğiniz gibi kara devriyesi yapıldı daha önce helikopterlerle hava devriyesi yapılmıştı. Güvenli bölge konseptini doğru anlamak lazım. Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak ikincisi de mültecilerin gönüllü ve güvenli bir şekilde kendi köylerine ve kasabalarına dönecekleri yerler anlamında güvenli bölgeyi kastediyoruz.
"İnsanlar umut kapısı bulamıyorlarsa o dünyaya karanlık çökmüştür"
Türkiye, kurumlar, STK'lar insanlığı yüz akı bir performans sergilemiştir mülteciler konusunda. Bu politikada değişiklik yok. Fakat mülteci meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değildir. Bu konuda uluslararası toplumun harekete geçme vakti çoktan geçmiştir. Artık Batı'nın elini taşının altına koyması gereklidir. İnsani açıdan baktığımızda mağdurun, mazlumun umudunu yitirmemesi son derece önemlidir. İnsanlar umut kapısı bulamıyorlarsa o dünyaya karanlık çökmüştür. Dolayısıyla güvenli bölgeyle ilgili yaklaşımımız daha kapsamlı, mültecilerin oraya dönebileceği şekilde gerçekleştirmektir.
Münbiç'teki gibi bir oyalamaya müsaade etmeyiz
- Adımlar hızlı bir şekilde atılıyor. Amacımız bütün bölgeyi terörden arındırmak.Hedef Fırat'ın doğusundan Irak'a kadar.Mültecilerin dönebileceği bir yer olmalı. Türkiye bugüne kadar açık kapı politikası uyguladı. SadeceTürkiye'nin meselesi değil, uluslararası bir konu.Güvenli bölgenin tesisi, güvenliği için çalışılmakta. Münbiç'teki benzer bir oyalamaya müsaade etmeyiz. Sürecin hızlandırılması gerekmektedir.
"Yeni bir göç dalgasını önlemek için sorumluluğun yerine getirilmesi gerekir"
Uluslararası toplum İdlib kaynaklı yeni bir göç dalgasının önlenmesini istiyorsa hem siyasi hem insani hem finansal alanlarda üzerine düşen sorumlulukları mutlaka yerine getirmek durumundadır. Aksi halde tek başına Türkiye'nin bu sorumluluğu taşımasını beklemek ne doğrudur ne hakkaniyetlidir ne de adil bir yaklaşım olacaktır.
"Sanatçıların, ailelerin bütün toplumun bunun önünde durması gerekiyor"
- Diyarbakır'da çocuklarının geri dönmesi için oturma eylemi yapan annelere selam ediyorum ellerinden öpüyorum. Son yıllarda örgüte katılım oranlarında çok ciddi bir oranda azalma var. Fakat bu konular sadece devletin tedbirleriyle önlenecek bir olay değildir.Sanatçıların, ailelerin bütün toplumun bunun önünde durması gerekiyor.Sanatçılar konusunda annelerimize destek veren sanatçılarımıza teşekkür ediyoruz. Fakat böylesine asil bir mücadeleye siyasi gerekçelerle uzak durulması sessiz kalınması son derece üzücü bir durumdur.