Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Şimdi ben HDP'yi eleştiriyorum, çok rahatsız oluyorlar. Arkadaş bizi, sizin çenesini kapattığınız, susturduğunuz insanlarla karıştırmayın. Öyle dağdan gelip bağdakini susturamazsın. Biz size rağmen orada siyaset yapıyoruz” dedi.
Partisinin Bolu İl Başkanlığı tarafından Bolu'nun Karacasu Beldesi'nde bulunan Gazella Otel'de düzenlenen toplantıda Sivil Tolum Kuruluşları temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ı AK Parti İl Başkanı Yüksel Coşkunyürek, AK Parti Milletvekilleri Ali Ercoşkun, Fehmi Küpçü, Milletvekili adayı Mehmet Emin Güz, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partili karşıladı.
Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP'ye sert sözlerle yüklendi. Akdoğan, “Bugün Kürt'e kim zulmediyor. Kim yolunu kesiyor, hizmet almasını kim engelliyor. Hizmet eden insanları kucaklayan bir devlet var bir de baskı yapan şantaj yapan bir örgüt var. Bunu da çok iyi görmek gerekiyor. Bunlar dibinde ot bitirmeyen zihniyettir. Şimdi ben HDP'yi eleştiriyorum, çok rahatsız oluyorlar. Beyefendiler dokunulmazlar. Hep pohpohlanmaya alışmışlar.
Yani o Taksim Nişantaşı güzergahında zaten bazı yayın organları da bunları ekranlardan indirmiyorlar. Yeni bir imaj üretmeye çalışıyorlar. Eleştirdiğiniz zaman kimyaları bozuluyor. Biri diyor konuşmasın biri diyor az konuşsun, diğeri diyor çenesini tutsun. Arkadaş biz sizin çenesini kapattığınız, susturduğunuz insanlarla bizi karıştırmayın. Öyle dağdan gelip bağdakini susturamazsın. Biz size rağmen orada siyaset yapıyoruz. Size rağmen Kürt meselesinde adımları biz attık. Hangi birine destek oldunuz. Sadece istismar yaparsınız. Ütün bu hakların gelişmesini sen mi sağladın. 2005 yılında çözüm sürecini başlattığımızda sen neredeydin. HDP diye bir parti mi vardı mecliste. Bu sürecin sahibi AK Parti'dir. Bu süreç bu sorun çözüldüğünde bitecektir” diye konuştu.
Akdoğan, MHP'ye de eleştirirken, Diğer tarafta birileri de milliyetçi hamaset içerisinde. Türkiye'de milliyetçi kesimi içinde barındıran parti AK Parti'dir. Birisi milliyetçi geçiniyor yüzde 13 alıyor. Milliyetçi kesim AK Parti'nin içinde yüzde 25-30'dur. Bizim milliyetçilikten anladığımız millete sahip çıkmaktır. Millete hizmet etmektir, değerlere sahip çıkmaktır. Onların döneminde mi Türk parası daha değerliydi bizim dönemimizde mi? Boş lafla milliyetçi olunmuyor” ifadelerini kullandı.
HDP ve CHP'nin paralel yapıyı yanlarına alarak aşk yaşadığını ifade eden Akdoğan sözlerine şöyle devam etti;
“Dışarıdakiler içeridekiler, bunlarda tutmayınca bu seçimde hepsi bir araya geldi. Sağın en sağındakiler, solun en solundakiler dediler ki bu 'sefer yaptık yaptık, bu seçimi AK Parti alırsa yeni Türkiye de bize yer yok' Biraz önce bahsettiğim o vesayet düzeni bozulacak, biraz önce bahsettiğim o. Evet yeni Türkiye'de derin devlet yapılanmalarına yer yok, paralel devlet yapılanmalarına yer yok, bunların hiç birine yer yok. Millet ne derse sadece o olacak değerli kardeşlerim. Bunu çok iyi biliyorlar. Bu yüzden hepsi şuan HDP'nin kuyruğuna takıldı. Onlarda nasıl içlerine sindiriyorlar hayret ediyorum.
Ulusalcı CHP, çözüm sürecinin düşmanı olan paralel yapı şuanda flört halindeler, aşk yaşıyorlar. Kardeşim senin birazcık samimiyetin varsa, çözüm süreci diye bir derdin varsa, Kürt meselesi diye bir derdin varsa, bu adamlar paralel yapı, ne kadar kötülük varsa bunlar yaptı. CHP hangi katkıyı verdi. Bir sürü adım attık bu süreçte. Reformlar yaptık, kanunlar getirdik. Hiç birine destek vermediler engel oldular. Bu zihniyet yani şuanda bu statüko bloğu dediğimiz yapının zihniyeti bu sorunu üreten besleyen büyüten zihniyettir. Şimdi sen bu darbeci vesayetçi bloğa kendini kullandırıyorsun. CHP'nin taşeron örgütü durumuna düştün. Bunu HDP'li HDP'ye oy veren insanlar nasıl içine sindirecek” dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Avrupa Birliği'nin yaşananlara sessiz kaldığını ifade ederek, "Dediler ki Türkiye reel politikaya teslim olmuyor. Eyvallah etmiyor. Suriye'de zalime zalim diyor, Mısır'da darbe yapana bu darbedir diyor, katile katil diyor, yani birilerinin fiyakasını bozuyor. Demokrasi havarisi geçinen ülkeler gıkları çıkmadı. Darbe yapıldı ses vermediler. Yüzbinlerce insan hayatını kaybetti Suriye'de ne yaptılar. Şimdi parlamentolar kuyruğa girdi, habire karar alıp duruyorlar. Arkadaş senin bir dirayetin, ferasetin varsa bir gücün varsa Avrupa Birliği parlamentosu olarak çık bir söz söyle bugün dünyada bir sürü olay oluyor.
Neden söz söyleyemiyorsunuz. Gözünün önünde 700 tane insan denizde boğuldu, sen güya insanlık abidesisin müdahale edebildin mi etmedin. Türkiye 2 milyon insana ev sahipliği yapıyor, sen kaç kişiyi aldın? Sayarak alıyorsun, doktoru mühendisi alıyorsun işine geleni alıyorsun. Yani Türkiye ahlaki bir duruş ortaya koyuyor. Ama dediğim gibi milletimiz bunları görüyor, milletimiz oyunu bozdu” dedi.
