|

'Ali Cengiz oyunuyla FETÖ'cülere tahliye kararı'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Hasan Öztürk köşesinde FETÖ’nün bahar beklentisine karşı verilebilecek yanıtları sıraladı. Yusuf Kaplan, Merve Şebnem Oruç, Faruk Beşer ve Abdullah Muradoğlu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:15 - 2/04/2017 Pazar
Güncelleme: 09:34 - 2/04/2017 Pazar
Yeni Şafak
Abdullah Muradoğlu, Faruk Beşer, Yusuf Kaplan,  Hasan Öztürk, Merve Şebnem Oruç.
Abdullah Muradoğlu, Faruk Beşer, Yusuf Kaplan, Hasan Öztürk, Merve Şebnem Oruç.

Hasan Öztürk, Yusuf Kaplan, Merve Şebnem Oruç, Faruk Beşer ve Abdullah Muradoğlu'nun yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

FETÖ davalarındaki pis kokular


Biliyorsunuz FETÖ'nün medya ayağına yönelik de davalar var. 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminden sonra tutuklanan ve tutuklu yargılanan…Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı doğrudan tehdit eden alçağın da…

Ergenekon sürecinde “fabrikasyon belge” ve iddialar üzerinden operasyon yürüten Silivri duruşmalarının cüretkarı da…Arkasındaki karanlık güçten cesaret alıp beni bile “Ne var yani” diye başlayan cümlelerle tehdit etmeye yeltenen Esenler sakini de…Kılıçdaroğlu'na danışmanlık yapıp “Alevilerin aidiyet duygusuna”operasyon düzenleyenler de…


Türkiye Avrupa'nın tarihi bilinçaltını patlattı

Avrupalılar hem Avrupa'da yok olan Hıristiyanlığı diriltmek için hem de yükselen İslâm'ın önüne set çekmek için iki tehlikeli yola başvuruyorlar:Birincisi, İslâm düşmanlığının hızla tırmandırılması... İkincisi de, İslâm düşmanlığını tırmandıracak yegâne itici güç olarak ulusal duyguların, sağcı-muhafazakârlığın, aşırı milliyetçi duyarlıkların kışkırtılması, böylelikle faşizmin önünün alabildiğine açılması...Bütün bunları bilinçli, sistemli ve programlı bir şekilde hayata geçiriyor belli başlı Avrupa devletleri. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.



'Evet'in bölünmesine neden olacak vuruş aranıyor


Cuma günü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Nevşehir'deydik. Kendisine 15 Temmuz'un firarisi Adil Öksüz'ün darbe girişiminden altı gün sonra ABD İstanbul Başkonsolosluğu tarafından aranması ve ABD Büyükelçiliği'nden yapılan açıklama soruldu. Bilindiği üzere, ABD Büyükelçiliği jet hızıyla yaptığı açıklamada Adil Öksüz'ün başkonsolosluğun santrali tarafından arandığını kabul etmiş ve bu aramanın Emniyet'ten gelen yardım talebiyle doğru orantılı olarak kaçmasını engellemek adına vizesinin iptal edilmesi sonrası bilgilendirme amacıyla olduğunu söylemişti. Bakan Bozdağ da haliyle sordu: “ABD Büyükelçiliği eğer her vizesini iptal ettiği kişiyi arayarak bilgilendiriyorsa bugüne kadar kaç Türk vatandaşı, vizesi iptal edildikten sonra aranmıştır. Büyükelçilik bunun listesini yayınlasın.”Düşünsenize, güya Emniyet'ten gelen yardım talebi doğrultusunda bir darbe şüphelisinin, bir teröristin vizesini iptal ediyorsunuz ve hiç vakit kaybetmeden ona haber veriyorsunuz: “Vizeni iptal ettik haberin olsun.”



İlk seçimi Müslümanlar gerçekleştirmiştir...


Önce şunu kabullenmeliyiz; demokrasi en iyi yönetim biçimi değildir. Beşer aklının ve tecrübesinin ulaştığı en az kötü olan yönetim biçimi olabilir. Beşer aklı bunu tartışmaya devam ederse muhtemelen daha iyisini de bulacaktır.Demokrasinin sabit doğruları olmadığı için o her görüşe, her inanışa imkân sağlar ve bu da onun iyi yönlerindendir. Demokrasilerde önemli olan halkın kabulü ve onayıdır. Oysa halk propagandalara kapılıp bazen yanlış olanı da seçebilir.Seçilenler açısından da demokrasi, en doğru olanı yapma değil, daha çok insanı ikna edip gönlüne girebilme meselesidir. Sırf bu açıdan bakıldığında bile on sekiz yaşını doldurmuş olanların seçilebilmesini istemek tam da demokratik bir hamledir. Demokrasi açısından buna karşı çıkmak da mümkündür ama bu karşıtlığın kabul görmesi zordur. Çünkü bu teklifin nüfusunun çoğunluğu genç olan bir ülkede muhatabı vardır ve cazip bir tekliftir. Buna karşı çıkanların akli ya da bilimsel bir dayanakları olamaz. Onlar da ancak 'çocuk devlet mi yönetir?' gibi bir ön kabule tutunabilirler, yani akla ve bilime değil, ancak duygulara hitap ederler. Oysa on sekizindeki bir genç çocuk mudur, önce bunu sorgulamak lazım.



'Müttefiklik ilişkisi' bundan büyük zarar görecektir


Almanya'nın dış istihbarattan sorumlu gizli servisi “BND”nin başkanı Bruno Kahl'ın “Der Spiegel” dergisine verdiği röportajın artçı yankıları sürüyor. Kahl sözkonusu röportajda, “15 Temmuz” darbe girişiminde “FETÖ”nün rolünü görmezden gelen bazı açıklamalar yapmıştı. BND Başkanının ülkenin kurumsal teamüllerine uymayan açıklamalarının Alman hükümetini yönlendirmeye matuf olduğunu daha önce yazmıştık. Türkiye ve Almanya arasındaki zaten gerginleşen ilişkileri daha da zehirleyen bu gelişme çerçevesinde yeni iddialar gündeme geldi.Alman medyasında yer alan bilgilere göre meğer “BND”, Almanya'daki “FETÖ'cüler”e destek verdikleri gerekçesiyle “MİT” tarafından izlemeye alındığı iddia edilen iki Alman milletvekili hakkında Başbakan Angela Merkel'e bilgi vermemiş. Merkel, iki milletvekilinin izlendiği iddiasını basından öğrenmiş. Geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleşen “Federal Güvenlik Kurulu” toplantısında Merkel, BND Başkanından iddialara açıklık getirmesini istemiş. Kahl ise kendisinin de bilgilendirilmediğini savunmuş. Oysa Salı günü Merkel istihbarat başkanları ve yetkili bakanlarla bir araya gelmiş. Bu toplantıda iki milletvekilinin izlendiği iddiası hakkında Merkel'e bilgi aktarılmamış. Merkel'in “Der Spiegel”e verdiği röportaj yüzünden BND Başkanını azarladığı da basına yansıyan haberler arasındaydı.


#​ Hasan Öztürk
#Yusuf Kaplan
#Merve Şebnem Oruç
#Faruk Beşer
#Abdullah Muradoğlu
7 yıl önce