|

Bahçeli: Cumhur İttifakı tuzak kuranları şaşkına çevirecek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Bahçeli, "İnancım odur ki Cumhur İttifakı, sahip olduğu milli mücadele ruhuyla Türkiye'ye tuzak kuranları şaşkına çevirecektir" dedi. Bahçeli, ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'ye yönelik tehdit içeren ifadelerine ilişkin de, "Trump'ın ağzını kapatmadığınız müddetçe konu kapanmaz" ifadelerini kullandı.

Yeni Şafak
12:43 - 17/01/2019 Perşembe
Güncelleme: 15:10 - 17/01/2019 Perşembe
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam'da düzenlenen partisinin İl Başkanları Toplantısı'nın ardından basın toplantısı düzenledi.

Sözlerine yeni yılın ilk toplantısını yaptıklarını belirterek başlayan Bahçeli, geleceğe umutla baktıklarını ve her şart altında iyimserliklerini muhafaza ettiklerini söyledi.

Bahçeli, ihanete karşı çelik gibi duruş gösterdiklerine işaret ederek, "Geçmişin tecrübeleriyle yere sağlam basıyoruz. İnançlarımızın derinliğiyle, irfanımızın genişliğiyle kutlu ülkülerimizi bir tutuyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi ne yaptığını ve ne söylediğini bilen, nereye ulaşmak istediğinin bilincinde olan muazzam bir fikir ekolü, köklü bir siyaset okuludur" ifadesini kullandı.

Kendi gelecekleriyle ilgili planları olmayanların, başkalarının senaryolarında figüranlığa tamah edeceklerini ve "tamam" diyeceklerini belirten Bahçeli, zaferin ancak onu isteyenlerin, bununla yetinmeyip çalışanların, emek verenlerin, samimiyetle mücadele edenlerin olacağını vurguladı.

Cumhur İttifakı, Türkiye'ye tuzak kuranları şaşkına çevirecek

Bahçeli, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nde Türkiye'nin yeni bir tarih yazmasını arzuladıklarına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

  • "Milli mukavemeti kırmak için zaafımızı ve rehavetimizi gözleyen iç ve dış mihraklara unutamayacakları mübrem bir dersin, altından kalkmayacakları muhkem bir cevabın verilmesini istiyoruz. Bunu yapacak olan büyük Türk Milleti'dir.
    İnancım odur ki Cumhur İttifakı sahip olmuş olduğu milli mücadele ruhuyla, Türkiye'ye tuzak kuranları şaşkına çevirecektir.

Milli bekamızı lekelemek isteyenlere sessiz kalamazdık. Zilletin millete meydan okumasına tepkisiz duramazdık. Bir olmalıydık, birlikte hareket etmeliydik. Vahdette huzur, ayrılıkta şer vardı. Bu nedenle Cumhur İttifakı'nın iradesini 31 Mart 2019'da göstermek, zilleti her seviyede etkisizleştirmek için karar verdik, harekete geçtik."

220 adayımızı önümüzdeki günlerde açıklayacağız

Bahçeli, "712 belediye başkan adayımızı milletimiz huzuruna çıkardık.
Önümüzdeki günlerde 220 adayımızı da açıklayacağız.
MHP olarak Cumhur İttifakı gereği neyse onu yaptık. 'Birkaç belediye alalım' diye ilkelerimizi çiğnemedik. Belediye derken bekayı görmezden gelmeyin, düşman sevindirmeyin, zilleti güldürmeyiniz. Ya beka ya bela seçiminde sonuna kadar bela diyeceğimizi sakın aklınızdan çıkarmayın, gevşeklik göstermeyin" dedi.

Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:

"31 Mart'ta zilleti güldürmeyiniz, fitne fesada hayat hakkı tanımayınız. Her kapıyı çalınız, her yüreği kucaklayınız, adım atmadık yer bırakmayınız.

Dava adamı ayıp arayan bir fıtrata sahip olamaz. Mert olacağız, adam gibi olacağız. Boş tribünlere oynamayacağız."

Kürt kardeşlerimiz tuzağa düşmeyecektir

Bir yandan yerel seçimlerle ilgili gündem sıcaklığını korurken, diğer yandan da bölgesel gelişmelerin devamlı çatallaşıp çetrefil bir hal aldığına dikkati çeken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye'nin kuzeyini kapsamına alan olaylara her gün bir yenisinin eklendiğine işaret etti.

Bahçeli, "Trump'ın meşum tehditleri, bölge ülkelerinin marazi niyetleri, terör örgütlerinin cinayet ve ihanetleri bütün yönleriyle karşımızdadır" ifadesini kullanarak, şöyle devam etti:

"Emperyalist iştah kabarmış, zulmün istekleri kamçılanmıştır. Güney sınırlarımız boyunca çok tehlikeli ve milli bekamızı doğrudan etkileyecek bir kumar oynanmaktadır. Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon taahhüdümüz tehir edilmekle birlikte tavsamaktadır. ABD, PKK/PYD/YPG’yi himaye etmek, bu cani terör örgütlerini Kürt kökenli kardeşlerimizle ilişkilendirmek için karanlık bir kampanyayı tedavüle sokmuştur. Kürt kökenli kardeşlerimize büyük bir haksızlık yapılmakta, hakları yenilmekte, galiz bir şekilde hakaret edilmektedir.

Altını bir kez daha kalın olarak çiziyorum ki Kürt kökenli kardeşlerimizin kan döken, cana ve mala kast eden hiçbir katille en küçük bağ ve bağlantısı yoktur, olamayacaktır. Terör örgütlerini Kürtlerle ilişkilendirmek insanlık vicdanına ağır bir saldırı, vahim bir suçtur
. İnanıyorum ki hem ülkemizde hem de sınırlarımızın öte yakasında yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimiz oyuna gelmeyecek, Trump'ın rezil tuzağına düşmeyeceklerdir.

ABD, Fırat’ın doğusunu baz ve esas alarak bir terör haritası çizmek, özerk bir yapı kurmak, yeni bir Barzani modeli inşa etmek heves ve hedefindedir. Suriye'nin kuzey ve kuzey doğusunda, Cerablus’tan Derik ve etrafını çevreleyecek ve derinlemesine inecek şekilde Fırat’ın doğusundaki her yerleşim biriminde etnik köken ağırlığına göre bir yönetim tasarımı gündemdedir. Bu Suriye’nin parçalanması demektir. Bu Kürdistan’a yeni bir adımdır. Bu Türkiye için milli ve tarihi bir tehdittir."

Trump'ın, "Kürtlere saldırmayın" sözleriyle Türkiye’yi PKK/PYD/YPG’den en azından uzak tutmak, terörle mücadeleyi kesmek ve durdurmak niyetinde olduğuna dikkati çeken Bahçeli, İsrail'in de işin içinde olduğunu söyledi.

Malum Körfez ülkelerinin de devrede olduğunu anlatan Bahçeli, "Bedeli çok ağır olacak bir bölüşüm ve paylaşım süreci önümüzdedir. Trump, 20 millik, yani yaklaşık 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölgeden bahsetmiştir. Hükümet ise buna müspet yaklaşmıştır. Şayet, kurulacak ve oluşturulacak güvenli bölge tamamen Türkiye’nin denetim ve kontrolünde olacaksa, üstelik terörle tavizsiz bir mücadele sürecekse diyeceğim bir şey yoktur" dedi.

Güvenli bölge tanımı ile kastedilen nedir?

Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatta temennim, bu 30 kilometrelik güvenli alanın Suriye’nin istikrar ve iç barışa ulaşasıya kadar hakimiyetimiz altında bulunmasıdır. Kaldı ki bugünleri çok önceden öngörmüş, 6 Ağustos 2012’de 'Ülkemize yönelen tehditleri en aza indirmek amacıyla batı ucu Afrin, doğu ucu Kandil’i içine alacak biçimde tesis edilecek hilal şeklindeki güvenlik kuşağının bir an önce sağlanmasını ve icra edilmesini' talep etmiştim. Güvenli bölge stratejisini biz kurmuşsak, biz hazırlamışsak, biz sahaya ve masaya taşımışsak mesele yoktur.

Şartlarını, sınırlarını, muhtevasını, sürecini ve zamanını biz belirlemişsek yine mesele yoktur. Kuralı koyan, kozlarını kullanan, caydırıcılığını gösteren, yaptırımını ispat eden, siyaset ve diplomasiyle bir adım önde, bir tık üstte yer alan bizsek hiçbir kaygıya da mahal olmayacaktır. Ancak, ABD'nin yazdığı kanlı senaryoya kanıp, terör örgütlerine göz yumacaksak, güvenli bölge diye tampon bölgeye tamam diyeceksek, aynısı Körfez Savaşı’ndan sonra yaşandığı gibi, yeni bir uçuşa yasak bölge kararına zımnen onay vereceksek, herkesi uyarıyorum ki bugüne kadar yaptıklarımızın üzeri bir kalemde çizilecektir. Yani şehitlerimizin kanı yerde kalacaktır. Bilahare milli güvenliğimiz rehin alınacaktır. Tehlike bu kadar ciddi, bu kadar yakındır. Hepsinden önemlisi, Irak ve Suriye’den sonra sırayı, Allah muhafaza, Türkiye alabilecektir. Bunun sinsi deneme ve provaları yapılmıştır.

Suriye'de siyasi geçiş sürecinin ne olacağı belirsizliğini korumaktadır. Esad rejiminin akıbeti, yeni anayasanın ne zaman yazılacağı muammadır. Bu katilin kendi geleceği için hangi dayatmalara razı olduğu meçhuldür. Bu şartlar altında, Türkiye’yi PKK/PYD/YPG’yle aynı hizaya getirmeye teşebbüs etmek, terörizme aleni şekilde destek vermek züldür, zulümdür, düşmanlıktır. ABD’nin yaptığı budur."

Bahçeli, "20 millik derinliğe sahip olacağı söylenen güvenli bölge tanımıyla kast edilen nedir? Bu güvenli bölgede terör örgütleri bulunacak mıdır? Uçuşa yasak bölge planlaması var mıdır? Rusya bu işin neresindedir? Başta ABD olmak üzere, koalisyon ülkelerinin güvenli bölgedeki rolü, payı ne olacaktır?" sorularını gündeme getirdi.

Beka mücadelemizden kesinlikle geri adım atmamalıyız

"Dahası terörün kökünün kazınma sürecinde devamlı önümüze engeller çıkaranların bundan sonraki stratejik amaçları devlet ve millet aklıyla görülüp yorumlanmakta mıdır?" diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye Fırat’ın doğusunu baştan ayağa temizlemek zorundadır. Hainlerin imhası, kazdıkları çukurlara defni kaçınılmaz bir milli görevdir. Terör bitmeden ne söylense, ne yapılsa boştur, anlamsızdır. Dün Brüksel’de gerçekleşen NATO Genelkurmay Başkanları Toplantısı, bu çerçevede gerçekleşen Türkiye ile ABD arasındaki temaslar her şeye açıktır. ABD Genelkurmay Başkanı’nın ülkemizi temsil eden Genelkurmay Başkanımıza güvenli bölge konusunda ne dediği, neyi teklif ettiği yakın zaman içinde netleşecektir. Biz terörle mücadele sürecinde ön şartsız devletimizin ve hükümetimizin yanındayız. Süreç nereye gidiyorsa gitsin, nereye dayanırsa dayansın, neyi gerektiriyorsa gerektirsin ama haklı davamızdan, beka mücadelemizden kesinlikle dönmemeliyiz, kesinlikle geri adım atmamalıyız."


Trump'ın ağzını kapatmadığınız müddetçe konu kapanmaz

  • Bahçeli, ABD Başkanı Donald Trump'ın Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda Türkiye'ye yönelik tehdit içeren ifadelerine ilişkin de, "Trump'ın ağzını kapatmadığınız müddetçe konu kapanmaz" diye konuştu.
#Bahçeli
#MHP
5 yıl önce
default-profile-img