CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun koalisyon için 'Başbakanlık' önerdiği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, “Geçmişte koalisyon ortağı oldukları dönemde Başbakan Bülent Ecevit'in de kendisine Başbakanlık teklifinde bulunduğunu ama bu teklifi de geri çevirdiğini” söylediği öğrenildi. Partisinin milletvekillerine 20'şerli gruplar halinde iftar vermeyi sürdüren Bahçeli, önceki akşam iftar yemeğinde koalisyon arayışlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, “Çözüm sürecinin ortakları AK Parti ile HDP'nin öncelikle hükümet kurması gerektiği, olmuyorsa CHP'nin de bu formüle katılabileceği” görüşünü yineledi.
TBMM Başkanlığı seçimleri sürecinde ve koalisyon arayışlarıyla ilgili MHP'ye dönük eleştirilerin “algı operasyonu” olduğunu savunan Bahçeli'nin, “7 Haziran gecesi ortaya koyduğu kırmızı çizgilerin aynen arkasında olduğunu vurguladığı” belirtildi.
Bahçeli'nin, Kılıçdaroğlu'nun 'Başbakanlık' teklifini neden reddettiğini anlatırken, geçmişteki koalisyon deneyiminden de ilginç bir örnek verdiği ifade edildi. Habertürk'te yer alan habere göre, DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş önderliğindeki ekibin başını çektiği istifalar sırasında, Bahçeli ile dönemin DSP Lideri ve Başbakan'ı Bülent Ecevit arasında bir görüşme geçti. Ecevit bu görüşmede Bahçeli'ye, “Bu istifalar duracağa benzemiyor. Biz koalisyonun büyük ortağıyız. Ancak milletvekili sayımız düşebilir. Sizin sayınızın gerisine düşebiliriz. Bu durumda başbakanlık sizin hakkınız olur. Ben Başbakanlığı size bırakaya hazırım” dedi. Bahçeli, bu sözler üzerine Ecevit'e, “Bizim koalisyon protokolümüzde, milletvekili sayısına bağlı bir madde söz konusu değil. Bizim açımızdan siz Başbakan'sınız” yanıtını verdiğini anlattı.
İftarda Bahçeli'nin “Erken seçim ihtimalinin arttığını, buna karşılık Meclis aritmetiğinden zorluklarına rağmen koalisyon çıkabileceğine” işaret ettiği vurgulandı. Bahçeli'nin bugünkü koalisyon tartışmaları için milletvekillerine, “MHP zor ve zahmetli de olsa ihtiyaç duyulduğunda görev başında olacak. Ancak Cumhurbaşkanı'nın anayasal sınırlarına çekilmesi lüks değil mecburiyettir. Çözüm sürecinin durdurulması gerekiyor. Ayrıca gözlerimizin önünde hırsızlığa müsaade edemeyiz. Gelecek olan bunları bilerek gelsin” diyerek kırmızı çizgilerini yinelediği bildirildi.
