Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile ortak basın toplantısı düzenledi. Yunanistan tarafından geri itilen ve donarak hayatlarını kaybeden 19 göçmenin ölümünden AB'nin de sorumlu olduğunu belirten Çavuşoğlu, "19 göçmenin donarak ölmesi nasıl izah edilir? Kim dur diyecek buna? İnsan hakları savunucuları nerede? tüm sorumlu Yunanistan ile AB ve göçmenleri görmezden gelen ülkeler" ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile bakanlıkta bir araya geldi. Çavuşoğlu ve Haavisto, buradaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, ziyareti içim Haavisto'ya teşekkür ederek, "Bugünkü ziyarette, ikili ilişkilerimizi ele aldık. Ekonomik ilişkilerimizi nasıl geliştirebiliriz, 5 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için birlikte çalışacağız. Türk Hava Yolları'nın Helsinki-İstanbul arasındaki uçuş sayısı 7'den 9'a çıktı, gelecek hafta itibarıyla 10'a çıkacak. Finlandiya'dan daha fazla turisti ülkemizde ağırlamak istiyoruz. Bugün Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini de değerlendirdik. Finlandiya'nın başından beri bu sürece verdiği destekten dolayı teşekkür diyorum. Siyasi engeller olmadan, teknik konuları AB ile müzakere edip üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söylemek isterim. İki ülkeyi ve bölgelerimizi ilgilendiren diğer konuları da ele aldık, göç konularını, güvenlik meselesini değerlendirdik. Savunma sanayi alanındaki engellerin kalkmasını da dostuma bir kez daha hatırlattım" diye konuştu.
'YUNANİSTAN KADAR AB'NİN DE SUÇU VAR'
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın mültecileri geri itmelerine ilişkin şunları kaydetti: "Yunanistan uluslararası hukuka aykırı şekilde insan haklarını ihlal ederek geri itme politikasını devam ettiriyor. Çok sayıda göçmen, geri itmeler, Yunanistan'ın botları delmesi yüzünden hayatını kaybetti. Bu yaptığım eleştirileri sakın kimse yanlış anlamasın. Yunanistan ile bazı konularda görüş ayrılığımız olduğundan söylemiyorum, bu bir insani mesele fakat bu bir devlet politikası haline geldi. Bunun birinci nedeni Frontex'in (Avrupa Birliği Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı) bile Yunanistan'a yardımcı olması. Bunu gören AB Parlamentosu, Frontex'e karşı bir soruşturma başlattı; fakat bundan da bir sonuç çıkmadı. Yunanistan kadar AB'nin de suçu var çünkü Türkiye bunun onda birini yasa Türkiye'nin nasıl eleştirileceğini en iyi bizler biliyoruz. Yunanistan tam tersi, bu konuda destek görüyor. Şöyle de bir mazeretleri var; neymiş Yunanistan Avrupa'nın sınırlarını koruyormuş. Avrupa'nın sınırları, doğuda ve güneyde Türkiye'den başlar. Burada Avrupa’nın sınırlarını koruyorsa bizler koruyoruz, özellikle göçmen konusunda Türkiye koruyor. 'Sınırı koruyor' diye insanlık dışı eylemleri görmezden gelmek ya da desteklemek AB'nin savunmaya çalıştığı değerler ile kökten çelişiyor. Kim 'dur' diyecek buna, insan hakları savunucuları nerede ki insan hakları savunucularının da başında Finlandiya geliyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın, Finlandiya'ya geleceğini söylediniz, umarım ona bir uyarı yaparsınız ama bunun bir müeyyidesinin olması lazım. Yeni bir hayata başlamak için risk alıp yollara düşen insanların karşılaştığı muamele böyle olmamalı. Biz Türkiye olarak, İran'dan gelenlere böyle bir muamele yapmıyoruz. Yunanistan'ın yaptığı ne hukuka ne vicdana ne de ahlaka sığar. 19 masum insanın soğuğa terk edilerek ölmesinin sorumlusu Yunanistan'dır. Yunanistan kadar, artarak devam eden ihlalleri görmezden gelen AB ve bu konuda önde gelen ülkelerdir."
'BUNA, DUR, DEMEK LAZIM'
Bakan Çavuşoğlu, göçmenlere yardımcı olunması gerektiğine vurgu yaparak, "Göçmenler nerede yaşarsa yaşasın, ister dönmek istesin ister farklı bir yerde yaşasın yardımcı olmak lazım. Burada insanlık dışı bir şey olunca kim yaparsa yapsın buna 'dur' demek lazım. Frontex Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı geri itmesini desteklemiştir. Biz bunun belgelerini, videolarını AB ile paylaştık. Sadece Türkiye'deki göçmenler değil, bu problem ile karşı karşıya kalınınca biz hemen tepki verdik, o ülkeler ile iş birliği yaptık. Macaristan sınırlarına tel örgü inşa ederken AB, Macaristan'ı ağır eleştirdi, Yunanistan'ın yaptığının doğru bulmasını ben çelişki olarak görüyorum. Dönmek isteyenlere, entegre olmak isteyenlere beraber yardımcı olalım fakat insanları bile bile ölüme gönderen muameleleri de görmezden gelmeyelim" diye konuştu.
Bakan Haavisto ise koronavirüse yakalanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'geçmiş olsun' dileklerini ileterek, "Umarım ki bu süreci bir an önce geride bırakırız. 'Bazen görüş farklılığımız olabiliyor' dediniz; ama iyi niyet ruhu ile ikili diyalog içinde her zaman çözüme ulaşıyoruz. Türkiye, NATO üyesi bir ülke, NATO bizim için çok önemli bir ortak. Türkiye'nin NATO'da oynadığı rolü takdir ile karşılıyoruz. Ukrayna-Rusya gerilimini biz de yakından takip ediyoruz. Diplomatik çözüm istiyoruz biz de" dedi.
- Haavisto, düzensiz göçmen konusuna ilişkin ise "Yunanistan ile şunu belirmek gerekiyor; Yunanistan ve İtalya’ya gelen göçmen sayısını düşününce onlar da çok baskı altında. Akdeniz rotasına gelen göçmen yükünü birlikte taşımamız gerekiyor" diye konuştu.