|

"Bereketli topraklarımıza göz dikmiş görünüyor"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Hasan Öztürk, "Vekalet verdikleri beceremeyince 'joker'i devreye soktular" başlıklı yazısını köşesine taşıdı. Mehmet Şeker, Ömer Lekesiz, İsmail Kılıçarslan ve Hatice Karahan da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:13 - 7/11/2017 Salı
Güncelleme: 12:53 - 7/11/2017 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Hasan Öztürk, Mehmet Şeker, Ömer Lekesiz, İsmail Kılıçarslan ve Hatice Karahan'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Hasan Öztürk: Vekalet verdikleri beceremeyince “joker”i devreye soktular

Bereketli topraklarımızın bir kısmına göz dikmiş görünüyorlar.100 yıl önce coğrafyamızı talan ettiler. Sürüldük… Balkanlardan, Kafkasya’dan, Kuzey Afrika’dan, Arap yarımadası’ndan. Sığındık… Anadolu’ya, Trakya’ya! Anadolu Nuh’un gemisi. Nice kavimlere ev sahipliği yaptı, nicelerine mezar oldu. Bizlere bin yıldır vatan. 100 yıl sonra yeniden vatan! Çünkü çekildik 100 yıl önce. Çünkü büzüştük. “Bundan sonra bir adım geri adım atmayız” diyerek Anadolu’yu canımızla, kanımızla savunduk. Kazandık. Bedeli ağır olsa da…

Mehmet Şeker: Mega projeler ülkeye yük

Batı Trakya’da Türk olmanın zorluğunu, küçük bir belediye üzerinden bir nebze anlatmaya çalışmıştık.Orada zor da başka yerde kolay mı? Kerkük’te… Halep’te… Kırcaali’de… Kırım’da… Doğu Türkistan’da… Kıbrıs’ta… Nereye baksak, bilhassa son yüz yılda buralarda büyük sıkıntılar görürüz. * Ya Avrupa’da yaşayan Türkler? Almanya, İngiltere, Fransa, Avusturya, İtalya, Belçika, Danimarka… Altmış yıla yaklaşan Avrupa’daki Türklerin macerası, ilk gününden bugüne kadar bin bir zorluk içinde geçti. Dil konusundan başlandı, uyum sorununa varıldı.

Ömer Lekesiz: Kudüs’te duacısı olmayan bir mezar

Üç gün önce, akşam ile yatsı namazı arasındaki dar vakitte, Reklam Genel Müdürümüz Abdullah Hanönü’nün davetiyle Kudüs’te bulunan bir grupla, el-Aksa’daki sebilleri, kubbeleri, medreseleri ve kimi mezarları birlikte gezdik.Mağribe Kapısı’ndan başlayan gezimizde, batı duvarını (kemerlerini) izleyerek Nazır Kapısı’na yaklaştığımızda, mekanın alacakaranlıkta belirsizleşmesini de fırsat bilerek arkadaşlara, “solumuzda beddua edebileceğiniz iki kişinin mezarı var, takdiri size bırakıyorum” diyerek yürüdüm. Bunu derken, sonradan birilerinin o mezarları öğrenerek beni eksik tanıtım yapmakla suçlayabileceklerini düşünmüş ama aynı anda hatırlanmalarına ve işaretlenmelerine vesile olmaktan kaçınmayı da gerekli görmüş olmalıyım.

İsmail Kılıçarslan: Ah teslimiyet

Görüntüde bir ‘adam’ var. Gözleri dolmuş, incecik ağlıyor. Yaşlar, yavaşça süzülüyor. Efendimiz(sav)’in vefat eden oğlu İbrahim’i toprağa verdikten sonra mübarek göz pınarlarından akan yaşları getiriyorsunuz aklınıza. Zira ahval, aynı ahval…  Görüntüdeki ‘adam’, İzmir’in Selçuk ilçesinde imamlık yapıyor. İsmi İbrahim Taşdemir. Ve evet, ‘adam’ın isminin niçin İbrahim olduğuna dair hiçbir şüpheniz kalmıyor yüzünü görünce. İbrahim’sen hüzün senin içindir, iman senin içindir ve elbette teslimiyet senin içindir.

Görüntüdeki ‘adam’ın derdi dağları aşkın. O görüntü çekilmeden dakikalar önce ellerinde ateşten yakıcı bir haber tutarak polis memurları gelmiş İbrahim Taşdemir’in görev yaptığı camiye. Demişler ki ‘ciğerparen, oğulcuğun, küçücük torununun babası Ahmet Alp Taşdemir Diyarbakır’da şehit oldu hocam.’

Hatice Karahan: FED’de yeni dönem

Bir süredir sadece ABD'yi değil, dünya ekonomisini de meşgul eden konuya Trump sonunda açıklık getirdi. Şubat 2018’de FED’de ilk başkanlık dönemi dolacak olan Janet Yellen, yola aynı pozisyonda devam etmeyecek. Onun yerine Trump, aday adayı olarak konuşulan isimler arasından Jerome Powell’ı çıkartıp namzet olarak sundu. 2012’den bu yana FED Guvernörü olarak hizmet veren Powell yabancı bir isim değil ancak Senato onayladığı takdirde bu göreve uzun süre sonra ilk kez gelen ekonomi doktorasız FED Başkanı olacak. Alanına hâkim ve ekibiyle birlikte ABD ekonomisinin ayağa kalkma sürecini para politikası kanalıyla şekillendiren Yellen’a edilen veda ise, vefa tanımlarına pek sığmayacak. 

Hatırlayacak olursak, Donald Trump seçim kampanyaları boyunca işin ucunu Obama’ya da bağlayarak FED’in ve dolayısıyla Yellen’ın politikalarını eleştiren bir tutum izlerdi. Eleştirdiği kısım da, düşük faizli ortamın çok uzun sürdüğüne ve Merkez Bankası’nın silkinemediğine dairdi. Oysa bir yandan arzu edilen işsizlik ve enflasyon oranlarını elde etmeyi beklerken, gevşek para politikasında ısrar etmek kaçınılmazdı. 

#​Hasan Öztürk
#Mehmet Şeker
#Ömer Lekesiz
#İsmail Kılıçarslan
#Hatice Karahan
6 yıl önce