|

'Bir şehidin silah arkadaşı olmak'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... İsmail Kılıçarslan köşesinde 'Leyla Halid ve HDP' başlıklı yazısını kaleme aldı. Ömer Lekesiz, Kemal Öztürk, Hasan Öztürk ve Hatice Karahan da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:56 - 13/02/2018 Salı
Güncelleme: 10:10 - 13/02/2018 Salı
Yeni Şafak
Kemal Öztürk, İsmail Kılıçarslan, Hatice Karahan, Hasan Öztürk ve Ömer Lekesiz.
Kemal Öztürk, İsmail Kılıçarslan, Hatice Karahan, Hasan Öztürk ve Ömer Lekesiz.

İsmail Kılıçarslan, Ömer Lekesiz, Kemal Öztürk, Hasan Öztürk ve Hatice Karahan'ın yazılarının dikkati çeken bölümleri:

İsmail Kılıçarslan: Leyla Halid ve HDP

Meğer ne çok fırsat kollayan varmış arkadaş. Türklerin, Müslüman Türklerin Filistin’i, Kudüs’ü sevmelerinden nefret eden ne çokmuş. Hadi Kemalist oligarşiyi, ulusalcıları falan anlayalım. Zaten meseleye Fransızlar... Ama yahu, “bizim” dediğimiz arkadaşlarımız bile Leyla Halid üzerinden “işte bu İslamcıların sahip çıktığı Filistin davası budur. Besle kargayı, oysun gözünü” falan dediler. İnsaf, izan ve akıl diliyorum.

Sahi, meseleyi baştan anlatmam lazım değil mi? Malumunuz, HDP isimli partinin kongresi vardı hafta sonu. İşte yeni eş başkanlar falan seçtiler. “HDP çok güzel değil mi ya, barış marış” diyecek safdiller için Sezai Temelli, Kandil’le ilişkileri yürütmek için de Pervin Buldan eş başkan oldu. Sırrı Süreyya Önder de “Apo yoldaş”a selam sarkıttı falan. Standart bir HDP kongresi idi yani. Hatta o denli standarttı ki Filistin davasının 70’li yıllardaki sembol isimlerinden Leyla Halid de oradaydı.

Ömer Lekesiz: Şehit haberlerine sevinmenin patolojik arıza boyutu

Muhteviyatı ne olursa olsun, Afrin Zeytin Dalı Harekâtı’yla ilgili olarak gelen her haber, bu harekâtın zorunluluğunu belgelemekle kalmıyor, gecikme hissi de oluşturan bir hak kullanımının meşruiyetini, isabetini pekiştiriyor.Afrin Harekâtı, Amerikan silahlarıyla donatılmış olan PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin, Suriye sınırımızı işgal etmesi ve ihtiyaç duyulduğunda Türkiye’nin oradan kuşatılması şeklinde özetlenebilecek Amerikan planının bozulmasına yönelik bir harekâttır. 

Uluslararası dengeler oluşturulup, sivillerin zarar görmemesine mahsus tedbirler alındıktan sonra başlatılan Afrin Harekâtı, olumsuz coğrafi şartlara, Amerika’nın el altından teröristleri sevk ve idare etmesine, onların sivillerin arasına karışıp Mehmetçikleri yanıltmaya kalkışmalarına rağmen, Türkiye’nin hedeflediği sonuca doğru yürüyor.Son tahlilde Türkiye’nin çabası Suriye sınırını zikrettiğimiz grupların tasallutundan arındırmaya yönelik bir harekâttan ibarettir. Karşısındaki asıl güç olan Amerika kendisini terör örgütleriyle perdelediği ve ilk bakışta başıbozuk bir oluşumla mücadele edildiği için, teknik olarak savaş olsa da hukuken bir savaş değildir. Ancak vurguladığımız gibi teröristleri gelişmiş silahlarla teçhiz ile sevk ve idare eden gücün karşısına çıkmak, savaş olmasa da ancak bir savaşın kimi üzücü sonuçlarına gebe bulunmaktadır.

Ömer Lekesiz'in yazısının tamamını okumak için tıklayınız

Hasan Öztürk: HDP’liler Kürtlerin Zeytin Dalı’na desteğini görebilseydi…

Haftası sonu Afrin Zeytin Dalı Harekatı’nda en acı kayıpları verdik. PYD/YPG-PKK (PKK) terör örgütü çocukları kullanarak Mehmetçik’e saldırdı. Sivilleri kullanarak sivil kıyafetli kahpeliğin sonucunda 12 şehit verdik. Tam 12 şehit!Şehitlerimizi toprağa verdiğimiz Pazar günüyse Ankara Arena’da o kahpeliği yapan PKK’lı teröristlere selam çakıldığına şahit olduk!

Sözüm ona “direniş” olarak nitelen kahpelik selamlandı! Afrin’deki PKK’lılar kardeş ilan edildi.Bu toprakların ne kahramanı ne satılmışları, ne yiğitleri ne bozguncuları bitecek. Bu yıllar yılıdır böyle. Böyle de devam ediyor. Bugünde “Düğüne gidiyoruz” diyen kahramanlarımız var dünde olduğu gibi. O kahramanları kahpece şehit edenlere alkış tutan satılmışlar da var geçmişte yine olduğu gibi.

Kemal Öztürk: Bir şehidin silah arkadaşı olmak

Cizre’deydim. PKK’nın hendek terörü vardı. Bir grup asker ve polisle olayları konuşuyorduk. Birden haber geldi: Şehitler var…Hepsi yerinden fırladı. Silahlarını kuşandılar. Telefonlarına sarıldılar. Kaç şehit olduğunu öğrenmeye çalışıyorlardı. 

Hastaneye gittik. Şehitler gelmişti. Şehitlerle beraber silah arkadaşları da. Herkes onlara sarıldı. Bir ellerinde silahlarını sıkı sıkı kavramışlardı. Diğer elleriyle sarıldıkları arkadaşlarını sıkıyorlardı. Ağlamıyorlardı. Ama göz yaşlarının hücum ettiğini, ağlamamak için gözlerini, dudaklarını sıktıkları belliydi. Kaskatı kesilmişti bedenleri.Bir kısmı üst düzey komutan, rütbeli polislerdi. Ama orada hepsi tek bir unvan taşıyordu: Silah arkadaşı. O yüzden komutanlık, askerlik, müdürlük memurluk kalkmıştı ortadan. Sarılıyorlar, kucaklaşıyorlar, kemiklerini kırarcasına sıkıyorlardı birbirlerini. Hepsi bir şey mırıldanıyordu bir birine: 

“Şehidimizin intikamı alınacak.”

Hatice Karahan: Bilim ve kadın

nceki gün dünyada ve Türkiye’de, “Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü” kutlandı. Tabii özellikle bazı spesifik konularda kutlama yapmak, aynı zamanda konuyu hatırlamak, hatırlatmak anlamına da geliyor. Kadın ve bilim konusu da, ilerleme kaydedilmesi gereken bir husus olması hasebiyle bu kategoride... Nitekim kadının bilimdeki yeri, hak ettiği ve arzu edilen seviyelere henüz erişebilmiş değil.

Örneğin Nobel Ödülleri tarihine bakıldığında, fizik, kimya ve tıp alanları genelinde ödül alan 570’i aşkın erkeğe kıyasla tarihe geçen sadece 17 kadın var. İlk örneği malum, Marie Curie... Hatta son birkaç yıldır bu alanlarda pek kadın Nobel’li çıkmadığı da bolca tartışılıyor.Çarpıcı bir veri olan Nobel’i bir yana bırakıp, daha temelde yatan duruma bir bakalım: Son mevcut verilere göre, dünyadaki araştırmacıların üçte birinden az bölümünü kadınlar oluşturuyor. Aslına bakılırsa çağın son görünümü, kadınların üniversite eğitiminde kararlı bir şekilde yol aldığını ve mezunlar içinde yarıdan fazla sayıya ulaşmayı başardıklarını söylüyor. Lakin iş bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik paketi olan STEM eğitimi özeline inince birden değişiyor. Nitekim dünyada STEM ile ilgili alanlarda kız öğrencilerin varlığı üçte birleri ancak aşıyor. Hatta kendi içindeki kollara göre baktığımızda, hiç favori görülmeyen, yanına pek yaklaşılmayan disiplinler de göze batıyor.

#İsmail Kılıçarslan
#Ömer Lekesiz
#Kemal Öztürk
#Hasan Öztürk
#Hatice Karahan
6 yıl önce