İlk başta çocuğu aldım, talimat verdim, çünkü üstünden düşebilir ya da batabilir, ne yapması gerektiğini söyledim. Koluna bağladım, oradan getirdim, sonra üst kata çıkardık. Sonra annesi vardı. Çatıda birisi daha vardı ama ona gücüm yetmedi. Nefesim kesildi soğuk sudan dolayı. Hatta batıyordum artık. Sörf tahtasına tutundum. Ondan sonra annesini almaya gittim. Annesinin bacakları aşırı üşüdüğü için bacakları tutmuyordu. Koluna sörf tahtasını bağladım, ne yapması gerektiğini söyledim. Tek kolunla önden tutacaksın ben de seni çekeceğim dedim. Hatta orada demir teller olduğu için vücudumu kesti. Odun parçaları vardı, vücuduma battı. O yürüdüğümüz yerlerde zamanında yüzmüştük. Sonra annesini getirdik, biraz merdivende dinlendirmek zorunda kaldık çünkü merdiven ile camın arası bu kadar yüksekteydi. Oradan zor çıkardık. Ondan sonra ben dördüncü seferi atamadım. Babası çatıdaydı onların, çatıda olduğu için biz tamamen yukarı çıktık. Yani babasının güvende olduğunu düşünerek iş bitti diye düşündük. Sonra kız ateşlenmeye başladı. Çünkü su çok soğuktu insanın nefesini kesiyordu. Jandarmalardan yardım istedik, yarım saat veya 1 saat gibi zamanda oraya bot indirdiler bizim oraya, tekne ile ilk başta kız çocuğunu aldılar. Ondan sonra anne ile diğer çocuğunu çıkardık. En son bizler çıktık evden. Ondan sonrada hepimiz İnebolu’ya gittik. Ev kullanılamaz şu anda, her şeyim gitti. Şu anda evi temizlemekle meşgulüz. Laptopum kayıp, garanti ile konuştum, evraklarını istiyorlar. Olay bundan ibaret” şeklinde konuştu.
“Ailenin diğer kızı Rabia ne yazık ki halen kayıp bulunamadı”