Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, EKOTÜRK televizyonunda katıldığı yayında soruları yanıtladı.
Erdoğan'a yayında hayattaki ilk işi ve kazancını nasıl elde ettiği ve bunu nerede harcadığı da soruldu.
"Kartpostal satıyordum"
Lisedeyken arkadaşlarının çoğununun Anadolu çocuğu olduğunu, hepsinin de evlerine bir şeyler göndermek istediklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Ben de o zaman şunu düşündüm. Dedim, en iyisi ben buraya kartpostal getireyim. Önce kartpostalı temin yollarına gittim. Ama ikinci veya üçüncü sınıfa geçtiğimde, Cağaloğlu'ndan kartpostal aldım. Markayı söylemeyeceğim, bildiğim kadarıyla o marka hala var. Halk otobüsüne biniyordum, Eminönü'nden yürüyordum Çağaloğlu'na, oradan kartpostal alıyordum. Tabii ilk anlarda çok fazla değil, 100 tane filan alıyordum. Sonra o kartpostalı arkadaşlarıma satıyordum ve bitince tekrar gidip alıyordum.
- İlk gelir kaynağım bu. 'Ne yaptın deyince?' Bir kitabevinin sahibinin oğlu ile aynı sınıfta okuyorduk. Şu anda tabii yaşıyorsa Allah selamet versin, öldüyse Allah rahmet eylesin, ben de kendisine o zaman dedim ki; kaynak eser olarak sizden şu eseri taksitle alabilir miyim? Üçüncü sınıftayız artık veya 4 de olabilir. Ondan sonra 'tamam' dedi. Sağ olsun bana orada güzel bir kıyak yaptı. Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu'nu aldım, Ömer Nasuhi Bilmen'in..."
Erdoğan, kendisine 8 ciltlik bu eserin alınması için uzun bir vade yapıldığını belirterek, ilk alışverişinin bu olduğunu, ticarette de en karlı yatırımının hala kütüphanesinde bulunan bu eser olduğunu ifade etti.
"Simitleri yarı fiyatını sattım"
Bunun dışında da hafta sonları eve geldiğinde Kasımpaşa'daki bir taş fırından bayat simit aldığını ve bu simitleri annesinin file içerisinde buhara yatırdığına değinen Erdoğan, ertesi gün top sahasına giderek o simitleri, taze simitlerin yarı fiyatına sattığını dile getirdi.
Oradan da ciddi bir gelir elde ettiğini aktaran Erdoğan, babasının da kendisine sembolik haftalık verdiğini söyledi.