Başbakan Ahmet Davutoğlu, Gülen ziyareti hakkında "Abdullah Gül haberdardı" dedi. PKK'nın silah bırakmasına ilişkin ise "Artık bir tercih yapmak zorundalar" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Abdullah Gül'ün dün yaptığı "Davutoğlu'nun görüşmesinden haberdar değildim" sözlerine şöyle cevap verdi:
"Hafızalar yanılabilir tabi... Ben başdanışmanken de o dönemki Cumhurbaşkanımız Sayın Gül'den izin almadan hiç bir şehre gitmediğim gibi, hiç bir sokağa dahi gitmedim. Hiç bir toplantıya katılmadım. Devlet ahlakı da bunu gerektirir.
Bu görüşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları sürerken gerçekleşti. New York'ta Sayın Gül ile birlikteydik. Böyle bir görüşmeye gideceğimi önceden kendisine söyledim. Tabi aradan süre geçti. Hafıza yanıltıcı olabilir. Benim Sayın Gül'e nasıl bir saygım olduğunu kendisi de bilir. Ama zihnim çok berrak. Türkiye'den ayrılmadan önce de o görüşme ile ilgili o dönemki BaşbakımızSayın Erdoğan'la da bu konuyu görüşmüştük."
Davutoğlu, "Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan bazı akımlar, özellikle İslamofobik davranışlar ve birçok camiye yöneltilen saldırılar hepimiz için büyük kaygı verici gelişmelerdir" dedi. Davutoğlu, Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosluğu'nun yeni hizmet binasının açılış törenindeki konuşmasında, açılışları "iyi başlangıçlar" olarak nitelendirdi.
Türkiye ve Almanya arasında derin tarihi bağlara sahip, güçlü, kültürel, siyasi ekonomik ilişkilerin olduğunu belirten Davutoğlu, "Ancak bu ilişkilerin en önemli tarafı Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızdır. 3,5 milyon vatandaşımız Almanya'da yaşıyor" diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı döneminde en fazla önem verdiği hususlardan birinin yurt dışındaki temsil binalarının en iyi şartlara getirilmesinin yer aldığını bildiren Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bu geleneği devam ettirmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Başbakan Davutoğlu, ülkelerin yurt dışındaki vatandaşlarına verdikleri önem ve yurt dışında sahip oldukları temsilciliklerin hizmet ve fiziki kaliteleriyle değerlendirildiğini dile getirerek, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son dönemde gerçekleştirdiği büyük ekonomik atılımlar, bununla birlikte ve eş zamanlı olarak ortaya konulan aktif dış politikalarla dünya çapında çok büyük bir genişleme, temsilcilik anlamında sayısal bir büyüme yaşadı. Son 12 yıl içinde 166 temsilcilikten 228 dış temsilciliğe ulaştık" ifadesini kullandı.
Sadece temsil sayısının artmadığını, temsil kalitesinde de olağanüstü değişimin yaşandığını bildiren Davutoğlu, temsil kalitesinin artışı konusunda da en öncelikli gelişmelerin Almanya'da yaşandığını söyledi.
Türkiye ve Almanya arasındaki tarihi ve yoğun ekonomik ilişkilerin olduğunu belirten Davutoğlu, "Buradaki vatandaşlarımızın mevcudiyeti Almanya'yı her zaman bizim için en öncelikli ülke konumuna getirmiştir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde açılışını gerçekleştirdiği Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği'ni "dünyada örnek bir büyükelçilik" olarak nitelendiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Daha önce Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız son 62 yıl içinde birçok kereler geçmiş hükümetler dönemlerinde de hep mekanların yetersizliğinden, burada sağlanan hizmetlerin bu mekanla uyumlu olmadığından, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı dalgalanan mekanların bu bayrağın hak ettiği gücü ve kudreti hak etmesi talebini hep gündeme getirmişlerdi. Son 12 yıl içinde 230 milyar dolarlardan 830 milyar dolarlara çıkan milli gelirimizle birlikte bütün bu faaliyetleri çok daha iyi şartlarda yapma imkanına sahip olduk. Bu anlamda Berlin Büyükelçiliğimiz dışında, bütün başkonsolosluğumuz ki defaatle kendileriyle bir araya geldik. Hepsine verdiğimiz ilk talimat şu oldu, 'Birincisi fiziki mekanlarınızı güzelleştireceksiniz. İkincisi, bu fiziki mekanların güzelleşmesi yanında vatandaşlarımızla ilişkilerimizde yeni bir zihniyeti devreye sokacaksınız ve vatandaşlarımızla doğrudan ilişki kurarak, onların her bir meselesiyle ilgileneceksiniz. Üçüncüsü, hizmet sürelerinizi, herhangi bir işlemle ilgili süreyi en az zamanda yapacak şekilde yeniden tanzim edeceksiniz. Yani teknolojiyi yoğun olarak kullanacaksınız'. Nitekim Berlin Büyükelçiliğimiz dışında, birçok başkonsolosluğumuzda bu tür çabalar planlandı."
Yeni hizmet binaları alınan Düsseldorf, Hamburg ve Stuttgart başkonsolosluklarından Düsseldorf'taki yeni hizmet binasının bugün hizmete açıldığını, diğer binalardaki tadilat ve tamirat işlemlerinin devam ettiğini söyleyen Davutoğlu, "En kısa zamanda onların da açılışını görmek istiyoruz" dedi.
Diğer başkonsolosluk binalarına yönelik çalışmalara ilişkin de bilgi veren Davutoğlu, "Şu anki Almanya'daki faaliyetlerimize bu çerçevede baktığınızda hemen hemen her başkonsolosluğumuz bünyesinde yoğun bir çalışma yürütülüyor" diye konuştu.
Düsseldorf Başkonsolosluğu'nun yeni hizmet binasının "Türkiye'nin gücü ve kudretine uygun şekilde tanzimi" konusunda çalışmalar yapanları kutlayan Başbakan Davutoğlu, gösterdikleri kolaylıklardan dolayı Düsseldorf Belediye Başkanı Thomas Geisel'e de teşekkür etti.
Kentin çok kültürlü bir şehir olduğunu belirten Davutoğlu, Geisel'in konuşmasındaki özellikle yabancı düşmanlığına karşı vurguladığı konuları takdirle dinlediğini söyledi.
Geisel'in kentin çok kültürlü karakterine yaptığı atıfları da "teminat mahiyetinde" olarak nitelendiren Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün Avrupa kıtamızı, ortak hepimizi bekleyen en büyük tehlike yabancı düşmanlığıdır. Dinsel ya da mezhebi ya da etnik olarak ötekileştirme çabalarıdır. Avrupa'da bu anlamda, kıtamızın geleceği bağlamında ayakta tutmamız gereken temel değer insan onuru ve insan onuruyla bağlantılı olarak da herkesin kendi dini, mezhebi, inancını yaşayabileceği kültürel ortamın sağlanmasıdır. Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan bazı akımlar, özellikle İslamofobik davranışlar ve birçok camiye yöneltilen saldırılar hepimiz için büyük kaygı verici gelişmelerdir. Ancak Düsselldorf'da bu anlamda başta Sayın Belediye Başkanı olmak üzere, sahip olunan yaklaşım, benimsenen tutum, bu tür aşırılıkların Düsselldorf'a giremeyeceğinin en önemli göstergesi."
Almanya-Türkiye ilişkilerini, dünyaya örnek teşkil eden ilişkiler olarak gördüklerini belirten Davutoğlu, Almanya'daki vatandaşların fiili mevcudiyetinin yanı sıra kültürel ve sosyal mevcudiyetinin, Avrupa'yı ve Almanya'yı zenginleştirdiğini söyledi.
Bundan 62 yıl önce Almanya'ya helal rızık ve alın teriyle geçimlerini temin etmek için gelen vatandaşların, o zaman için geçici görülmüş, Türkiye dönecek olmalarının var sayılmış olabileceğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Yaşanan gerçekler açık bir şekilde gösteriyor ki artık vatandaşlarımız burada, çoğu da Alman vatandaşı olarak kökleştiler. Üçüncü, dördüncü nesle giden bir süreçte, Türkiye-Almanya ilişkilerine büyük katkı sağlayan ve iki kimliği bir arada barındıran bir niteliğe kavuştular. Bugün Almanya'da sadece işçi ve emekçi olarak değil, işveren olarak da çok ciddi bir güce sahip oldular. Birçok güzel örneğini aramızda görüyoruz. 90 bine yakın işletme, 45 milyar avro ciro ve 400 bin kişinin çalıştığı iş yerleriyle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Almanya'da ekonominin de lokomotif gücüdür. Bu anlamda, bu varlığın, mevcudiyetin bundan sonra da devam edeceğini öngörerek, mekanlarımızı güzelleştireceğiz, hizmetlerimizi etkinleştireceğiz. Başkonsolosluklarımız, büyükelçiliklerimiz bütün Avrupa'da ve özellikle de Almanya'da vatandaşlarımıza yakın ama aynı zamanda da Alman yetkililerle tam bir işbirliği içinde, güzel bir geleceğe hep beraber yürüme iradesi göstereceğiz."
Türk Milleti'nin kendi kimliğini korumaya özen gösterdiğini ama nereye giderse gitsin, en kısa zamanda da intibak ettiğini belirten Davutoğlu, "Bu anlamda intibak etme kabiliyetimize dayalı katılım ve entegrasyon anlayışımız, kesinlikle asimilasyon benzeri yaklaşımlara izin vermez" diye konuştu.
Vatandaşların kültürel varlığını korumasının, entegrasyona bir engel teşkil etmeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aksine Avrupa kıtasını zenginleştiren, Düsseldorf'un çoğunluğuna katkı yapan, Düsseldorf'da Alman-Türk kültürünün tanışmasına vesile olan, bütün Almanya sathında da bu tür çabalarla ortak kültürümüzü, karşılıklı saygı içinde geliştiren bir ortamın oluşmasına katkıda bulunur. Karşılıklı saygı içinde eminim Türk-Alman ilişkileri de çok köklü bir şekilde gelişecek, derinleşecek. Almanya'daki Türk mevcudiyeti de Almanya'nın asli unsuru olarak, Sayın Merkel'le 12 Ocak'ta yaptığımız görüşmede bu konuları ele almıştık, kendisi de bir çok konuşmasında... Birçok Alman yetkilinin ifadelerinde, takdirle ifade ediyorum, 'İslam'ın Avrupa'nın asli dini olduğu' gerçeği, artık genel kabul edilen bir vaka durumunda. İnşallah gelecek sene Ocak ayında ilkini Türkiye'de yapacağımız Türkiye-Almanya Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasıyla, bu ilişkiler daha da güçlenerek devam edecektir."
Düsseldorf Belediye Başkanı Thomas Geisel'e, Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Hannelore Kraft'a ve bütün Alman yetkililere, hizmet binasının açılmasında gösterdikleri kolaylıklar nedeniyle teşekkür eden Davutoğlu, büyükelçilik mensuplarına hizmetlerinde kolaylıklar diledi.
Hizmet binasının hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerine katılımın geniş olması temennisinde bulundu.
