|

Dışişlerinden AB'nin skandal kararına sert tepki: Türkiye bağlamında kısır döngüden çıkamıyorlar

Dışişleri Bakanlığı, dün ve bugün Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde kabul edilen kararlara ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Ülkemizle ilgili önyargılı, vizyonsuz ve gerçeklerden kopuk bir tutum sergilenmesi esef vericidir. Bu, AB’nin bir kez daha Türkiye bağlamında kısır döngüden çıkamadığının ispatıdır." denildi.

18:56 - 24/06/2022 Cuma
Güncelleme: 19:09 - 24/06/2022 Cuma
DHA
Arşiv
Arşiv

Avrupa Birliği'nin 23-24 Haziran'da Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirdiği zirvenin sonuç bildirgesinde, Türkiye hakkında skandal ifadeler kullanıldı.

Bildirinin, "Doğu Akdeniz" başlığı altında,
"AB’nin Türkiye'nin son zamanlarda tekrarlanan eylemlerinden ve açıklamalarından derin endişe duyduğu"
belirtilerek,
"Türkiye, tüm AB üye devletlerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermelidir. Avrupa Konseyi, önceki sonuçlarını ve 25 Mart 2021 tarihli deklarasyonu hatırlatarak, Türkiye'nin uluslararası hukuka tam olarak uymasını, Doğu Akdeniz'de bölgesel istikrar adına gerilimleri azaltmasını ve iyi komşuluk ilişkilerini sürdürülebilir bir şekilde geliştirmesini beklemektedir"
denildi.

AB'NİN SKANDAL KARARINA DIŞİŞLERİNDEN SERT TEPKİ: KISIR DÖNGÜDEN ÇIKAMADILAR

Skandal açıklamalara ilişkin Dışişleri Bakanlığından bugün bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada, Türkiye hakkındaki ifadelerin önyargılı ve gerçeklerden kopuk olduğu vurgulanırken,
"Bu, AB’nin bir kez daha Türkiye bağlamında kısır döngüden çıkamadığının ispatıdır."
denildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"23-24 Haziran 2022 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde kabul edilen kararlarda ülkemizle ilgili önyargılı, vizyonsuz ve gerçeklerden kopuk bir tutum sergilenmesi esef vericidir.
Bu, AB’nin bir kez daha Türkiye bağlamında kısır döngüden çıkamadığının ispatıdır.
AB’nin, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ne ilişkin uluslararası hukuka aykırı ve maksimalist tezleri meşrulaştırmaya çalışması kabul edilemez.
Aynı şekilde AB’nin, Yunanistan’ın 10 mil hava sahası iddiası, adaları silahlandırması, geri itme uygulamaları başta olmak üzere uluslararası hukuka aykırı eylemlerine sessiz kalması tam bir garabettir.
Bu kararlar, meselelerin çözümüne katkı sağlamadığı gibi, bölgesel istikrara da zarar vermektedir.
Türkiye her zaman uluslararası hukuktan ve iyi komşuluk ilişkilerinden yana tutumunu sürdürmesine rağmen,
ülkemizin bu yaklaşımına kasıtlı gerginlik ve tırmandırma stratejisiyle yanıt verilmesi tam bir samimiyetsizlik örneğidir.
AB artık, Türkiye’nin üyelik süreci ve ülkemizle işbirliğinden sağlanacak yararları, Yunanistan ve GKRY’nin dar görüşlü, hukuksuz ve maksimalist iddialarına rehin ve feda etmemesi gerektiğini idrak etmelidir.
AB’nin kendi genel çıkarları da esasen bunu gerektirmektedir.

Öte yandan Zirve’de, Ukrayna ve Moldova’ya aday ülke statüsü tanınmasından ve Gürcistan’a da AB üyeliği perspektifi verilmesinden memnuniyet duyulmaktadır. Bununla birlikte, halihazırda aday ülke statüsünde bulunan Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile katılım müzakerelerinin halen başlatılmaması yadırganmaktadır. Bosna-Hersek’e de bir an evvel adaylık statüsü verilmesinin Balkanlar dahil geniş Avrupa coğrafyasının yararına olacağı düşünülmektedir.

Türkiye, AB’nin tüm aday ülkelerle samimi angajmana girmesi ve katılım süreçlerinin liyakat temelinde ilerletilmesi gerektiğine inanmaktadır."

#Dışişleri Bakanlığı
#Avrupa Birliği
#Türkiye
2 yıl önce