|

"Ekonomi politikalarına yön veren isimler"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Mehmet Acet köşesinde yeni kabineyi kaleme aldı. Hayrettin Karaman, Aydın Ünal, Merve Şebnem Oruç ve Erdal Tanas Karagöl de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
08:55 - 20/07/2017 Perşembe
Güncelleme: 09:05 - 20/07/2017 Perşembe
Yeni Şafak
Erdal Tanas Karagöl, ​Aydın Ünal,  Hayrettin Karaman, Merve Şebnem Oruç ve Mehmet Acet.
Erdal Tanas Karagöl, ​Aydın Ünal, Hayrettin Karaman, Merve Şebnem Oruç ve Mehmet Acet.

Mehmet Acet, Hayrettin Karaman, Aydın Ünal, Merve Şebnem Oruç ve Erdal Tanas Karagöl'ün yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Sürprizin büyüğü

Bugün YAŞ ile ilgili devam yazısı yazacaktık.Kabine değişikliği planlarımızı değiştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’dan sonra bugün yarın, ha oldu, ha olacak diye beklenilen Bakanlar Kurulu değişikliğini 3 ay sonra yaptı. Dün Ankara’da, tam da gündemden düştüğü bir dönemde, galiba bu iş olmayacak denilen bir zamanda, Başbakan Binali Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı ile programda olmayan bir görüşme yapacağı bilgisi, unutulmaya yüz tutan o beklentiyi yeniden gündeme taşıdı. Nitekim Başbakan, öğleden sonra biraz da beklenilenden daha uzun süren o görüşme sonrası objektiflerin karşısına geçip yeni Kabineyi açıkladı. EKONOMİ YÖNETİMİ İLE  YOLA DEVAM Cumhurbaşkanı ve Başbakanın birlikte oluşturduğu yeni Kabine’nin dikkat çeken yönlerinden biri ekonomi yönetimine hemen hemen hiç dokunulmamış olmasıydı.

Ak Parti iktidarı ne yaptı?

CHP’nin eskisi ve yenisi, Kemalistler, Batıcılar, Marksistler, masonlar… oldum olası İslam’ı ve dindar Müslümanları sevmezler; dinin toplum hayatında görünür olmasına razı olmazlar, laikliği “devlet eliyle dindarlığın azaltılması, dinin özel alanlara hapsedilmesi, din hürriyetinin olabildiğince daraltılması”olarak anlar ve uygularlar. Dini, dindarı ve toplumumuzu bilmedikleri için ezanı, Kur’an’ı, tarikatları, din eğitim ve öğretimini, dini kıyafetleri ve merasimleri yasaklayarak amaçlarına ulaşabileceklerini zannederler. Bu batıl zan üzerine bina ettikleri değişimler ve devirmeler amaçlarının tersini doğurur; onları iktidardan eder, ebedi muhalefet vazifesini üstlenirler; bize göre de yasaklar sebebiyle yer altına inen kontrolsüz, usul dışı dini hayatın birçok sakıncası söz konusudur. Ak Parti iktidarı ne yaptı? Laik ve seküler demokrasilerde var olan din özgürlüğünü Türkiye’de de uygulamaya koydu.  Bu ülkede kimsenin inancına, inançsızlığına, özel hayatında uyguladığı ahlak anlayışına, kılık ve kıyafetine… karışma, müdahale ve engelleme yok. Eskiden dindarlara din ve düşünce özgürlüğü yoktu, Ak Parti bu özgürlüğü onlara da getirdi, olup biten bundan ibarettir.

Başbakan Yardımcısı olarak tanıyacaklar

Hakan Çavuşoğlu: 1977’de Gümülcine’de doğdu. Çocuk yaşta, okumak için Türkiye’ye geldi. İmam Hatip’i, büyük zorluklara katlanarak, ailesinden çok uzakta, yatılı okudu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Bursa’da avukatlık yaptı. Batı Trakya ile bağlarını hiç koparmadı. Yunanistan başta olmak üzere Balkanlar’daki Türk ve Müslümanların mücadelesinde hep ön safta oldu. 24. Dönem’de Bursa milletvekili seçildi. Hem komisyonlarda, hem de Genel Kurul’da muhalefetin korkulu rüyasıydı. Haksızlığa, yalana, iftiraya tahammülü yoktu ve en sert sataşmaları yapıyordu. CHP ve HDP milletvekilleri, kürsüye çıkarken Hakan Çavuşoğlu’nu hesaba katmak zorundalardı. Grup Yönetimi’ndeki görevini ciddiyetle yerine getirdi. Okuyan ve yazan bir milletvekili, aynı zamanda bir aksiyon adamı. Muhtemelen TİKA ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı’ndan sorumlu olacak. Kabinenin en renkli, en çalışkan bakanı olacağına şüphe yok. Türkiye ve Balkanlar, önemli bir değeri şimdi de Başbakan Yardımcısı olarak tanıyacaklar.

Yeni bir soğuk savaş durumu

Malum Ramazan’ın ikinci yarısı patlak veren Körfez-Katar krizi, çok yüksek perdeden tehditlerle başlamış ve hemen herkesi kısa sürede Katar’da bir darbe olacağı ya da Körfez’in Katar’ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir girişimde bulunabileceği düşüncesi almıştı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır dörtlüsünün domine ettiği cephe Katar’a büyük bir abluka ve ambargo başlatırken Kuveyt Emiri el Sabah arabuluculuk için devreye girmişti. Buna rağmen, Körfez cephesi ABD Başkanı Donald Trump’ın da birkaç tweet ve cümleyle verdiği desteğe sırtını dayayarak Katar’a karşı sert söylemini yükseltmeyi ve tehditlerini artırmayı tercih etmişti.Ambargo cephesi hepsi birbirinden dramatik 13 maddeyi içeren bir talep listesini Katar’a iletmiş, Katar ise mühlet dolduğunda bu talepleri reddetmişti. Bir süre önce Kahire’de toplanan dörtlü yaptırımların sıkılaşacağı mesajını vermekle yetindi.

Yelpazede olması önemli

Ekonomik görünümde, Türkiye ekonomisi başarılı bir sınav veriyor. Son açıklanan yüzde 5’lik ekonomik büyüme, başarının göstergesi. Ama bunun yanı sıra, yani ekonomik büyümeyle birlikte yeni istihdam alanlarına  da ihtiyacımız var.Bu ihtiyaca binaen, ilki 2014-2016 dönemini kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi hazırlanmıştı. Türkiye’de ilk defa hazırlanan bu strateji, Türkiye’nin yüksek gelirli ekonomiler arasında yer alması için üretim sürecini belirleyecek sektörleri ve bu sektörlerde verimliliği ve üretimi arttıracak eylemleri içeriyordu. Resmi Gazete’de 7 Temmuz’da yayınlanan Ulusal İstihdam Stratejisi (2017-2019) Eylem Planları ise, ikinci stratejiyi oluşturuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanan stratejinin hazırlık süreci de ciddi ve titiz bir çalışmayla yürütüldü.Yaklaşık 200 akademisyen ve alanında uzman kişilerin katılımıyla 2 büyük çalıştay gerçekleştirildi.

#​Mehmet Acet
#Hayrettin Karaman
#Aydın Ünal
#Merve Şebnem Oruç
#Erdal Tanas Karagöl
7 yıl önce