Mütalaada, FETÖ/PDY'nin demokratik hukuk devleti özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş en geniş ve en büyük katılımlı silahlı terör örgütü olduğu bildirildi.
FETÖ'nün amaçlarını gerçekleştirmek için silahlı terör örgütlerini kurabilen, kiralayan, devletin silahlı unsurlarını emelleri için kullanabilen ve devlet kademelerindeki silahlı güçler aracılığıyla operasyonel sonuçlar elde eden bir örgütlenme olduğuna yer verilen mütalaada, şunlar yer aldı:
- "Örgüt, kamu kurumlarında sayısı 5 kişiyi geçmeyen bir örgüt abisine bağlı hücreler şeklinde yapılanmıştır. Hiçbir hücre diğer bir hücreden haberdar değildir. Bu örgütlenme modelinin geliştirilmesinin sebebi bir hücre açığa çıksa bile diğer hücrelerin faaliyetine devam ederek deşifre olmamalarını temin etmektir. Örgüt içerisinde katı bir askeri disiplin hakimdir. Örgütün ve bizzat Fetullah Gülen'in en çok önemseyerek, değer verdiği birim özel hizmetler birimidir. Örgütün bir nevi omurgasını oluşturan ve günümüz itibarı ile elde ettiği konumu kazandıran birimdir. Bu özel hizmet birimleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) imamları da bulunmaktadır."
Mütalaada, silah kullanma eğitiminden geçirilen, silah ve zor kullanma yetkisine sahip örgüt mensubunun, sahip olduğu yetkilerini örgütteki hiyerarşik üstünden gelen emir doğrultusunda seferber etmeye hazır olacak şekilde idelojik eğitimden geçirildiği belirtildi.
Darbe girişimi teşebbüsüyle FETÖ mensuplarınca Türkiye genelinde gerçekleştirilen saldırılara detaylı bir şekilde yer verilen mütalaada, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan "Harekat Yıldırım" gizli ibareli mesaj formunda atama listesinde Beyribey'in "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı" olarak görevlendirildiği anımsatıldı.
Beyribey'in tutuklu bulunduğu cezaevinde örgüt mensuplarının çözülmesini engellemek için girişimlerde bulunduğuna yer verilen mütalaada, sanıktan elde edilen dijital materyallerin incelenmesinde Gülen'e ait mesaj ve vaazların bulunduğu videoların çıktığının tespit edildiği kaydedildi.
Sanık Beyribey'in darbe girişimine müşterek fail olarak sorumlu tutulduğu mütalaada, sanığın TCK 309/1 maddesi gereğince "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçirilen süre, atılı suçun katalog suçlardan olması, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin oluşu, sanığın sözde Sıkıyönetim Listesi'nde yer alması ve tanık beyanlarını gerekçe gösterilerek, Beyribey'in tutukluluk halinin devamı yönünde görüş aktarıldı.
Beyribey'in dosyası, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde önceki celsede darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz'ın dosyasından ayrılmıştı.
İddianamede, TSK'dan ihraç edilen Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Beyribey hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
