|

Evde çalışan daha mutlu

Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nicholas Bloom'un Singapur'da yaptığı bir araştırmaya göre ofis yerine evden çalışanlar daha mutlu. Biz de evden çalışan insanlara mutlu musunuz diye sorduk. Türkiye'deki evden çalışanların en büyük mutluluğu trafiğe girmemek. Yani işi biliyorlar ama işe gitmiyorlar.

Yeni Şafak ve
04:00 - 1/10/2017 Pazar
Güncelleme: 04:54 - 30/09/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Singapur'da yaptığı bir araştırmaya göre ofis yerine evden çalışanlar daha mutlu.
Singapur'da yaptığı bir araştırmaya göre ofis yerine evden çalışanlar daha mutlu.

Ofis hayatı yerine evden çalışmayı tercih edenlerin en sık duyduğu cümleler şöyle: "Biz resmi kıyafetlerle çalışalım sen pijamalarla takıl, biz sabahın köründe trafikle cebelleşelim sen öğleye kadar uyu, Pazartesi sendromun da yoktur senin, ne kadar çok boş zamanın vardır, tepende bir patron da yok, net bir kazancın olmaması seni zor durumda bırakmıyor mu, oh ne ala canın isterse çalış istemezse çalışma, asla terfi edemeyeceksin neden çalışıyorsun ki, peki ne zaman normal bir işe gireceksin, evde sıkılmıyor musun".

Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nicholas Bloom'un Singapur'da yaptığı bir araştırmaya göre ise tüm bu negatif cümlelerin aksine evden çalışanlar daha mutlu. Biz de bu araştırmanın ufak çaplısını Türkiye'de yapalım dedik ve Amerikalı şirketlere istihdam sağlayan Crossover Türkiye Genel Müdürü Sinan Ata, şef yazılım mimarı Şeref Acet, gazeteci Merve Akbaş, çevirmen Mehmet Emin Baş ve iletişim uzmanı Serdil Çelikkol ile konuştuk. Ortaya çıkan sonuç Bloom'un elde ettikleriyle neredeyse aynı. Evden çalışanlar hallerinden hayli memnun.


BEKARLAR EVDEN ÇALIŞMAK İSTEMİYOR

Sorularımızı önce Singapur'daki araştırmayı gerçekleştiren Nicholas Bloom'a yönlendiriyoruz. Evden çalışmanın ofiste çalışmaya karşı avantajları neler? Bloom, "Öncelikle işe gidiş geliş saatlerini ortadan kaldırarak iş hayatını daha verimli kılıyorsunuz. Ayrıca iş dünyasına çok daha geniş bir insan grubundan işçi katılımı olmasını sağlıyorsunuz. New York'un, Londra'nın ya da İstanbul'un göbeğinde bir firma düşünün, eğer haftanın beş günü ofiste olmanız gerekiyorsa böyle şehirlerde işe alım çok kısıtlı olur. Fakat eğer insanları haftanın dört günü evden çalıştırırsanız diyelim ki 3 saatlik uzaklıkta yaşayan birini de işe alabilirsiniz çünkü ofise sadece haftada bir kere gelecektir. İşe gidip gelmek için o uzun ve yorucu yolculukları yapmanız gerekmez. Evden çalışmaya pek yanaşmayan tek insan grubu bekar genç insanlar gibi görünüyor. Zira müstakbel karılarıyla ya da kocalarıyla tanışabilmak için işe gitmeyi yeğliyorlar" cevabını veriyor.


BEBEK BAKICILIĞI MI YÖNETİCİLİK Mİ

Crossover Türkiye Genel Müdürü Sinan Ata klasik yönetim anlayışının değişmesinin şart olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Yüksek nitelikli çalışanlarınızı her gün ofise getirmeniz ve akşam trafikte dönmelerini istemeniz anlamsız. Amerikalı kuruluşların bu konuda farklı bir perspektifi var. Yalnızca sorumluluk bilinci olan, takvim yönetmesini bilen çalışanlarla çalışıyorlar ve "bebek bakıcılığı" dedikleri meseleden uzak duruyorlar. Yani "neredesin, ne yaptın, şu işi yaptın mı, ne zaman yapacaksın" gibi baskılar uygulamıyor ve alt yöneticilerine de uygulatmıyorlar. Bunun yerine görev havuzları oluşturup kişilerin kendi iradeleri ile üretebildikleri sonuçları saymayı tercih ediyorlar. Metrics Driven Management "veri temelli yönetim" dedikleri bir konsept bu. Her iki taraf için de oldukça fazla zaman tasarrufu sağlıyor."

KONSANTRASYONUM ARTIYOR

Şeref Acet, 2015'ten beri evden çalışıyor. Ofiste de çalışmış biri olarak ev ve ofis arasınfaki farkları şöyle anlatıyor Acet: "Evden çalıştığınız zaman sabah ve akşam gününüzün iki saatini trafiğe harcamıyorsunuz. Bu kazandığınız vakitte insanlar trafik ile boğuşurken dilediğiniz gibi sporunuzu yapabiliyorsunuz, kitabınızı, gazetenizi okuyabiliyorsunuz. Çalıştığınız yeri istediğiniz gibi düzenleyebiliyorsunuz. Size göre en rahat koltuğu seçip keyfinize göre çalışacağınız mekanı dekore edebiliyorsunuz. Open-officeler zaman zaman gürültülü bir hal alabiliyor, özellikle öğleden sonraları ve Cuma günleri. Gürültünün yanı sıra dikkatinizi dağıtacak çok unsur da bulunuyor. Evde çalıştığınız zaman sadece işe konsantre oluyorsunuz."


Daha az kaygı duyuyorum

Merve Akbaş gazeteci. Dokuz yıl boyunca farklı kurumlara ait ofislerde çalışan Akbaş, 3-4 yıldır evden çalışıyor. Onun için evden çalışmanın dezavantajı habersiz gelen komşular, kargo firmaları, bazen de müzik sesleri. Avantajlarını ise saymakla bitiremeyen Akbaş, "Ofiste çalışırken zamanımın bir kısmı dikkat dağınıklığı ile geçiyordu. Zamanımı yönetmeyi, daha iyi değerlendirmeyi öğrendim. Daha az kaygı ve stres duyuyorum. Çünkü zamanımı doğru ayarladığımda kendime sağlıklı vakit ayırabiliyorum. Gece çalışıp gündüz gezmek, hayatın içinde olmak gibi… İş dediğimiz çantada taşınan bir bilgisayara bakıyor. Bu aynı zamanda benim işimi de besliyor. Çünkü sürekli yenileniyorum. Zorunluluklarım yok, kurallarımı kendim koyuyorum. Ben kızımı günlük yaşamımdan asla koparmadım. Onunla bir sanat galerisi de geziyorum, eğer uygun bir ortamı varsa röportaja da gidiyorum. Bir milletvekili ile bebeğim arkada ağlarken telefonda görüşme yapmışlığım da var" diyor.



Asosyal olabilirsiniz

Evden çalışmanın hiç mi dezavantajı yok. Elbette onun da kendine göre bazı olumsuz durumları var. Acet'in verdiği örnekler şöyle: "Pasif öğrenme şansınız yok. Normal bir ofiste çalıştığınızda bir arkadaşınızın yanında oturarak sohbetine katılarak yapılan işler hakkında bilgi sahibi olabilme şansınız var. Bu ne yazık ki uzaktan çalışarak pek mümkün değil. Sosyal anlamda ister istemez dezavantajları var. Yeni insanlarla tanışma şansınız azalıyor, şirket içi yapılan planlardan uzak kalıyorsunuz. Bu anlamda, sosyal tarafınızı güçlü tutmanız için ekstra özen göstermeniz gerekiyor. Buna ek olarak, ofiste çalışma metodunda herhangi bir problemde arkadaşınızdan hemen yardım isteyebilirsin, uzaktan çalışma modelinde ise her isteğinize aniden cevap alamıyorsunuz."


Çalışırken dünya barışı istiyorum

Evden çalışmanın en büyük avantajının psikolojik rahatlık olduğunu söyleyen Mehmet Emin Baş, bir yayınevine dışarıdan çeviri yapıyor. "Ofis ortamındaki hiyerarşik düzenin yarattığı gerilimden uzak olduğum için daha mutlu ve verimli çalışıyorum. Mesela bir türlü çeviremediğim bir cümle olduğunda yazara gıyabında bağırıp çağırarak rahatlayabiliyorum. Sonuçta internet çağında yaşıyoruz, iş yapabilmek için bir yerde toplanmamız gerekmiyor. Her türlü iletişim aracını kullanarak kimseyle fazla yüz göz olmadan işinizi halledebiliyorsunuz" diyen Baş'ın en büyük dezavantajı çatkapı gelen misafirler. Ofis ortamında iki yıl editör olarak çalışan Baş, "Son kalan enerjimle koşarak uzaklaştım. Buralardaki çalışanlar hırslarını stresle besleyerek mutlu olabiliyor gibi. Ama ben öyle değilim. Çalışırken etrafımda dünya barışı olsun istiyorum. Ütopik güzellikte bir ofisten teklif gelmediği müddetçe böyle devam edebilirim sanırım" diyor.



Her şeyden bir anda vazgeçtim

Samsung kurumsal iletişim müdürü Serdil Çelikkol, başarılı giden kariyerini bir anda bırakıp evden marka ve pazarlama iletişimi danışmanlığı yapıyor. Ofis hayatını, "Sabahlara kadar çalışmak, yoğun iş stresi, düzensiz yaşam beni tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya bıraktı. Çoğu insanın hayalindeki bir işte çalışıyorum ama mutsuzum" diyerek 2014’te istifa eden Çelikkol, arkasında düzenli bir maaşı, özel sağlık sigortasını, şirket arabasını bıraktığını ama aslında onlarsız çok daha mutlu bir hayatın kapılarını araladığını söylüyor. Öncelikle evden çalışmanın herkesin düşündüğü kadar kolay olmadığını belirten Çelikkol, "Sabahları erken uyanıyorum ve sonra dışarı gidecekmişim gibi hazırlanıyorum, bilgisayarımı bundan sonra açıyorum. İçine girmek zorunda olmadığım trafiğe evimin penceresinden bakıyorum. Bana kalan o vakti en iyi şekilde kullanmak için elimden geleni yapıyorum" diyor.

#Evden İş
#​Merve Akbaş
7 yıl önce