|

FETÖ, Alevi derneklerine de sızdı

FETÖ'nün yeni bir din yorumu getirerek Alevileri de buna dahil etmesi politikasının temelleri 1995’lere uzanıyor. İddialara göre, cemaatin planı Alevi Açılımı’na sızarak, projenin sahiplenilmesiydi. Ancak hükümetin bu konudaki tavrı yüzünden hareket alanı daralan FETÖ Alevi örgütlerinin kurulmasına yöneldi ve şu anda kapatılan 17 dernek kuruldu. Bu derneklerin buzdağının görünen yüzü olduğu, FETÖ'nün Cem Vakfı’na da Hacı Bektaş Anadolu Vakfı’na da sızdığı iddialar arasında. Cami-Cemevi Projesi'yse, Alevilerın hassasiyetlerini zorlamak ve hükümete karşı muhalefeti yükseltmek politikasının bir parçası.

Yeni Şafak
13:14 - 5/09/2016 Pazartesi
Güncelleme: 16:30 - 6/09/2016 Salı
Gerçek Hayat
-AYÇA ÖRER


Fetullah Terör Örgütü'nün kendine özgü bir din anlayışı inşa ederek kitleleri de buna angaje etmesi projesinin sınırları Alevileri de kapsıyor. Çorum'da toplumsal mühendislik projesinin yürütücülerinden Osman Eğri ve kurduğu ilişki ağı da bu politikanın bir parçası.



“Neden başka bir il değil de Çorum?"

Bu sorunun cevabı, orada yaşayanlarca bilinen bir gerçeğe dayanıyor: Çorum, İç Anadolu'da bir merkez ve Aleviler için bir çekim noktası. İlde yapılan faaliyetler, Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış, dünyada da karşılık bulmuş.



FETÖ'nün bu politikasını yürütmesi için tayin ettiği isim, Osman Eğri. Çorum'da faaliyetlerin yürütülmesinde de, çeşitli isimlerde Alevi Bektaşi derneklerinin kurulmasında da, yurtdışında “diyalog" adı altında toplantılar düzenlenmesinde de bu isim öne çıkıyor. Bu isme ilk kez 1995'te araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığı Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi'nde Din Eğitimi Bilim Dalı'nda rastlıyoruz. Doktora tezini 1999'da “Liselerde İslam Dini'nin Öğretiminde Tümevarım Yönteminin Uygulanması" konusuyla veriyor, bu sayede yardımcı doçent doktor olarak öğretim üyeliğine atanıyor. Eğri 2004 yılında doçent, 2008 yılında profesör olmuş. Alevilikle ilgili faaliyetlere Çorum'a atandığı günlerden itibaren başladığı görülüyor. Bunu görmek için yaptığı faaliyetlere bakmak yeterli: 2003-2007 yıllarında Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Çorum Şubesi Sorumluluğu, 2008 yılında Hitit Üniversitesi bünyesinde açılan Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, 2005 yılında Türkiye Diyanet Vakfı'nın 'Alevî-Bektâşî Klasikleri' projesinin koordinatörlüğü. Bu dönem Eğri'nin Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevlerini yürüttüğü ve 2009'da Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanlığı'na atandığı zaman.



ÇORUM'DAKİ FETÖ AĞI

Çorum'da FETÖ terör örgütünün bir numaralı ismi olarak tanınan Ömer Dinç. Dinç, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandı. Ömer Dinç'in Köy Hizmetleri işçi kadrosunda yağcı olarak görev yaparken, Çorum Valiliği'ne alındığı ve burada kendisine tahsis edilen makam odasında FETÖ'nün faaliyetlerini yönettiği hakkındaki suçlamalar arasında. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan Ömer Dinç, çıkarıldığı mahkemece tutuklu yargılanmak üzere Çorum L Tipi ceza evine gönderildi. Ömer Dinç'in kurduğu para ve himmet ağı da inceleme altında.



HEDEF ALEVİ AÇILIMI

Merkezi Çorum olan projenin kapsamı Alevilerin din algısını değiştirmek, FETÖ'nün planladığı Ilımlı İslam'a uyarlamak ve bu haliyle yurtdışında bir İslam modeli olarak sunmak. Bunun için önce Alevi Açılımı'na sızmaya çalışıldığı, bu konuda hükümetin kararlı tavrıyla başarılı olamayınca Alevi dernekleri kurulduğu belirtiliyor. Eğri ve ekibi bu planın taşıyıcısı. Kurdukları


Armoni Derneği, Nefes Alevi Bektaşi Kültür ve Eğitim Derneği, Amerika Alevi Bektaşi Vakfı da buzdağının görünen yüzü. Alevi kurumlarında çalışan bir isim, FETÖ'nün sol görüşlü bilinen Cem Vakfı, Hacı Bektaş Anadolu Vakfı, Pir Sultan Abdal Derneği gibi yapılara da sızdığını vurguluyor.



  1. EŞ ZAMANLI CAMİ-CEMEVİ PROJELERİ
  2. FETÖ'nün 2013 yılında eş zamanlı devreye soktuğu projelerin başında “cami-cemevi aşevi" geliyor. 10 Eylül 2013 tarihli Radikal Gazetesi'nde Ömer Şahin imzasıyla çıkan “Beş ortak 'cami-cemevi' daha yolda" haberine bakalım: “Ankara 'da önceki gün temeli atılan ve Fethullah Gülen'in önerisi, Cem Vakfı ile Alevi-Sünni işadamlarının desteğiyle yapılacak olan CamiCemevi-Aşevi projesi büyük ses getirdi. Bazı Alevi derneklerinin tepki göstermesi ve çıkan olaylara karşın projeden geri adım atılmayacak. Ankara'dan sonra beş ayrı kentte benzer proje hayata geçirilecek. Bu yerlerin İstanbul Kartal, İzmir Çiğli, Gaziantep, Adana ve Çorum olduğu öğrenildi. Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Eğitim Sağlık ve Araştırma Vakfı Başkanı Kemal Kaya, projeye karşı çıkanlara diyalog çağrısı yaptı. Protestoların demokratik bir hak olduğunu söyleyen Kaya, “Bizler de onlar da medeni insanlarız. Kimin kafasında hangi soru işareti var ise bize aktarsın. Her türlü diyaloğa, soru işaretlerini gidermeye hazırız" dedi."

Haberde projenin 'Sünnileştirmeasimilasyon' olduğu iddiasına verilen cevap da var: “Bu proje devlet projesi değildir. İki özel kuruluşun gönülleri kazanmaya dönük çalışmasıdır. İlk kez de uygulanmıyor. Bu model Hacı Bektaş'ta var. Biz her caminin yanına cemevi olsun demiyoruz. İhtiyaç olan yerlerde olabilir. Tarihte Alevilerin devletle sorunu olmuştur ama halk arasında AleviSünni sorunu olmamıştır. Çorum, Maraş, Sivas olayları da böyledir. Dedeler, Alevilerin kanaat önderleridir. Cemleri de dedeler yapacak. Eğer 'asimilasyonSünnileştirme' gibi kaygıları olanlar varsa gelsinler cemleri denetlesinler." Kaya'nın bu itidal çağrısı o dönem Alevi kesimlerce inandırıcı bulunmuyor. Bir basın açıklaması yapan Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi Başkanı Nurettin Aksoy, Eğri'yi işaret ederek şunları söyleyecek: “Bu proje, birkaç senelik bir proje değil. Ankara yolunda bir köyde 17 yıldır üstte cami, bodrumda ise cemevi var. Cemimizi bodrumda yapıyoruz. Birçok köyde cami ve cemevi yan yana. Bu proje geçmiş yıllardan bugüne geliyor. Şu an bir alan çalışması yapmaktayız. Bu alan yana çalışmasında köylerimizin 1800'lü yıllardan sonra asimilasyona uğradığı ortaya çıkıyor. Devlet imkânlarından yararlanmak için köylere cami yapılmaya başlandı. İlahiyat Fakültesi'nden bir ilahiyatçı ise 'Alevi köylerine Alevi ismini çağrıştıran imamlar atansın, köye yapılacak yatırımlar imam üzerinden olsun, muhtarlar dairelere imamlarla birlikte gelsin' diyor. Tepki aldığında ise alevi canlarımızla olan diyaloğunu da kesmiyor. Tıpkı bir misyoner gibi görevini yerine getiriyor. Bir ilçemize bağlı 20 alevi köyünde cami olmamasına rağmen imam atanmış. Bunların hepsi de bizim vergilerimizle maaşını alıyor." Cami-cemevi projeleri Zaman Gazetesi'nin manşetlerini süsleyen haberlerden. Başlık için “Bin yılın barış projesinin temeli dualarla atıldı" seçilmiş. Dört gün boyunca sürdürülen haber için Batı Trakya'da bulunan Ruşenler Köyü'nden bir örnek gösteriliyor, CHP'lilerin projeyi destekleyen açıklamalarına yer verilmiş. Alevi dernekleri içinde projeyi destekleyen isim çıkmadığı için, haberlerde Alevi derneklerinin görüşleri yer almıyor. Fetullah Gülen'se bu konudaki görüşlerini Yavuz Sultan Selim Köprüsü temeli atıldığında, 20 Haziran 2013'da Zaman Gazetesi'ne açıklamış: “Cami, cemevi yan yana aynı zamanda onların orada parkları, gezme yerleri müşterek, el ele tutmaları müşterek. Bence demokratik düşüncede insana, o hissiyatlara saygılı olmalısın. Mesela Hz. Mevlana'nın semasının semahtan farkı ne? E siz onu bugün bir yerlerde folklor olarak gösteriyorsunuz, alkışlıyorsunuz. Ne olur iki mümin gitse semahlara iştirak etse?"



EMNİYET'TEKİ HAMİ

Çorum'da yaşayan yerel kaynaklar, ilde 1995'ten beri çalışmalarını sürdüren Osman Eğri'nin 2014 yılına kadar Çorum Emniyet İstihbarat Müdürlüğü görevini yürüten Hasan Özer tarafından desteklendiği iddiasında. Nadim Macit, Hilmi Demir gibi akademisyenlerin itirazlarını geçersiz hale getirmede Özer'in yetkisini kullandığı, Eğri'nin desteklenmesi için telkinlerde bulunduğu da bir diğer iddia. Özer 2014 yılında emniyetteki cemaat tasfiyesinde FETÖ mensubu olduğu gerekçesiyle önce Çocuk Şubeye atanmış, sonra Bingöl'e. Özer'in Çorum'dan ayrılmasından beş gün sonra 16 Temmuz 2014'te Osman Eğri de Rektör Yardımcılığı görevinden istifa ediyor. Eğri'nin Hitit Üniversitesi'nden sonraki adresi 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında kapatılan FETÖ'ye ait Murat Hüdavendigar Üniversitesi Türk Dili Bölümü. Buna karşılık Eğri'nin kadrosu halen Hitit Üniversitesi'nde bulunuyor. Darbe girişimi öncesinde Türkiye'den ayrılan Eğri şu anda açığa alınmış görünüyor.



ABLALAR CEM TÖRENİNDE

Eğri Çorum'da bulunduğu dönemde birçok ceme katılmış. İlahiyatta FETÖ mensubu ablaların törenlere katılmasını teşvik etmiş, ceme Alevi toplumundan olmayan isimlerin katılması ve katıldıkları törenlerde Aleviliği anlatan konuşmalar yapmaya çalışması dönem dönem tepkilere neden olmuş. Hacı Bektaş'ta ceme katılmak isteyen ablalar ilçe sakinlerince törene sokulmayıp kahvede ağırlanmış, Merzifon'a kurulmak istenen Merzifon Turna AleviBektaşi Kültür ve Eğitim Derneği destekçisi Osman Eğri olduğu için engellenmiş. Osman Eğri açıklamalarında Fetullah Gülen'e sık sık referans veriyor. Bu açıklama, Eğri'nin cami-cemevi projesine bakışını da ortaya koyuyor: “Hocaefendi'nin açıklamaları çok olumlu. Fethullah Gülen Hocaefendi Türkiye'de çok önemli ve önde gelen bir kanaat önderi. İslam ilimlerini de bilen alim olduğundan dolayı Sünni camiada saygınlıkla karşılanıyor fikirleri ve düşünceleri. Sünni camiadan böyle bir açıklamanın gelmesi tansiyonu düşürmek adına oldukça önemli. Cami ve cemevinin bir arada olmasına yönelik proje çok iyi düşünülmüş Türkiye'de yaşanması muhtemel problemleri çözme adına iyi formüle edilmiş bir proje." 2 Kasım 2015 tarihinde Amerikan Alevi Bektaşi Vakfı kurucuları arasında Osman Eğri ve Cengiz Hortoğlu var. 4 Temmuz 2009'da Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde gerçekleştirilen “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinde Yeni Yaklaşımlar" konu etkinliğe katılan Osman Eğri “Alevilik" panelinde “Alevileri asimile etmeye çalıştığı gerekçesiyle" protesto edilmiş. Katılımcılar Eğri'ye “Aslında kim olduğunu" sorarken, Eğri'nin savunması “Babamın zoruyla İmam Hatip'te okudum". Olay Milliyet Gazetesi'nde yer alıyor: “Eğitim Sen 1 No'lu Şube yöneticileri, okulların seminerleriyle çakışmasına rağmen, Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bu seminere ve öğretmenlerin katılımına izin vermesini eleştirdi. Şube Başkanı Ali Rıza Özer, 'din eğitimi' başlıklı konuların da yer aldığı seminerin içeriğinin, müfredata aykırı olduğunu dile getirdi. Özerle birlikte basın toplantısına katılan Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri İzmir Platformu Dönem Yürütücüsü Şehri Tuğcular da Alevilerle ilgili paneli eleştirdi. Konferansı veren Doç. Dr. Osman Eğri'nin, Alevileri temsil etmediğini vurgulayan Tuğcular, bu seminerin hükümet tarafından bilinçli olarak yaptırıldığını ve İzmir'in özellikle seçildiğini iddia etti, Eğitim Bir-Sen'den özür beklediklerini kaydetti."



TUNCELİ'DE FETÖ OKULLARI

FETÖ'nün Alevilere yönelik politikalarının kapsamında Tunceli de yer alıyor. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, FETÖ'nün idari ve mali yapılanmayı sağlayamadığı tek ilin Tunceli olduğunu iddia etmişti. Oysa Tunceli'de yapılan operasyonlar bu şehrin de FETÖ yapılanmasına maruz kaldığını gösteriyor. İlde FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantısı olduğu tespit edilen okul ve yurtlara yönelik operasyonda Özel Öz Munzur İlkokulu, Özel Öz Munzur Ortaokulu, Özel Munzur Anadolu Lisesi, Özel Munzur Fen Lisesi kapatıldı. Zehra Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu, Irmak Yüksek Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu, Özel Erener Gündüz Bakım Evi, Çemişgezek Temkin Yüksek Öğrenim Erkek Öğrenci Yurdu da kapatılan eğitim kurumları arasında. Buranın bir diğer özelliği Alevilere yönelik projeleri öğrenciler üzerinde uygulama çabası. Öğrenciler yaz tatillerinde Türkiye'yi ve yurtdışını kapsayan gezilere götürülmüş.






#FETÖ
#Alevi
#Cemevi
8 yıl önce