|

"FETÖ’nün iz bırakarak suçüstü yakalandığı mekan"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Mehmet Acet köşesinde "FETÖ’nün Türksat günahlarını hatırlama vakti" başlıklı yazısını kaleme aldı. Fatma Barbarosoğlu, Nedret Ersanel, İbrahim Tenekeci ve Taha Kılınç da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
10:48 - 25/10/2017 Çarşamba
Güncelleme: 10:59 - 25/10/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Fatma Barbarosoğlu, Taha Kılınç, Mehmet Acet, İbrahim Tenekeci, Nedret Ersanel.
Fatma Barbarosoğlu, Taha Kılınç, Mehmet Acet, İbrahim Tenekeci, Nedret Ersanel.

Mehmet Acet, Fatma Barbarosoğlu, Nedret Ersanel, İbrahim Tenekeci ve Taha Kılınç'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Mehmet Acet: FETÖ’nün Türksat günahlarını hatırlama vakti

15 Temmuz gecesi, televizyon kanallarına uydu hizmeti veren Türksat’ı silah zoruyla basan darbecilerle ilgili karar, önceki gün çıktı.Yayınları kesmeye çalışan 5’i sivil, 17 kişinin yargılandığı davada, 4 firari sanığın dosyası ayrılırken, diğerlerine “Anayasa'yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Ayrıca 8 asker sanık, Türksat personelleri Ahmet Özsoy ve Ali Karslı’nın şehit edilmesi nedeniyle ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.Darbe girişiminin Türksat ayağı ile ilgili gelişmeler, kişisel radar alanımda yer bulan konular arasında oldu hep.   Neden derseniz, FETÖ’nün ‘iz/delil bırakarak’ suçüstü yakalandığı mekanlardan birisi burası olmuştu. Akıncı Üssü’ndeki FETÖ kanıtlarının bir benzeri Türksat’ta karşımıza çıkmıştı.

Fatma Barbarosoğlu: Kapıyı çalan / kapıyı açan/kapıya dayanan kimdir?

Sosyal bilim öğrencilerine roman okumalarını söylüyorum her vesile ile. Fakat gençler okullarda verilen roman ödevleri yüzünden romandan o kadar nefret etmiş oluyorlar ki, neden  roman okumaları gerektiğine onları ikna etmemi bekliyorlar.

Geçen gün bir romandan sadece bir cümle okudum, latif bir İstanbul günü yavaş yavaş inerken şehrin üstüne.Sudanlı bir mültecinin hikayesinin anlatıldığı Ne Nedir romanından bir sayfa. “Mary’ye Amerika’da kapı çalındığında kim bakar, diye sordum. “Nasıl yani?” “Kadın mı bakar, erkek mi?” dedim. Dudak bükerek, “erkek” dedi. Erkek koruyucudur, değil mi? Tabii erkek bakar kapıya. Neden sordun?”

Nedret Ersanel: ‘Ateş Serbest’ ve Ilımlı İslam’a dönüş...

Lokal okumalarda “kılcal damar” analizleri ‘göz-alabilir’ ama jeo-politik, stratejik analizlerde emboliye neden olabilir...Mesele Suriye ve Irak ise, “Kerkük gitti mi, buraya hangi koridoru kurarsan kurur” cümlesi, meseleyi cümleten bitirdiğinden, bol detay satan söylevlere kulak tıkayabilirsiniz...

Daha basit nasıl yazılır: “Kerkük’ün Bağdat’ın elinde olması, Irak ve Suriye’deki ABD-İsrail planlarını/yatırımlarını fena tökezletiyor...Bu cümle kurulduktan sonra, “ama” ile bağlanan her yol nihai hesaplaşmayı kamufle ediyor. İngiliz tipi “aşiret manuelleri” satanları kapıdan kovmak gerekiyor.


İbrahim Tenekeci: Gençliğimizin kahramanları

K
 okuyunca, gençliğime, yani doksanların hemen başına gittim ve o yıllarda biraz kaldım.Yeni muhabir olan Öztürk, savaş sırasında Bosna’ya gidiş serüvenini anlatmış. Gidip de görememek, varıp da bulamamak üzücüdür hakikaten.

Bizim kuşağın her alanda birçok kahramanı oldu. Mesuliyet duygusu imana dayanır. İşte buradan doğan bir kahramanlık.Doksanlar, İslâmî uyanışın ve direnişin başladığı yıllardır. Dirayetli isimlerin aynı anda geldiği bir dönemdir. Necmettin Erbakan, Aliya İzetbegoviç, Şeyh Ahmet Yasin, Cevher Dudayev, Abbas Medeni. Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Çeçenistan’dan Cezayir’e kadar muazzam bir coğrafya.

Taha Kılınç: Bosna notları

Saraybosna’ya her gelişimde, çarşıya birkaç dakika mesafedeki Kovaçi Şehitliği’nde uzunca bir süre geçirmeye çalışırım. Aliya İzetbegoviç’in de medfûn bulunduğu bu şehitlik, hem Saraybosna’nın hem de bütün bir Bosna’nın acılı tarihinin özeti gibidir adeta. Hemen üst kısımda bulunan tepeye doğru tırmanıp, arka fondaki Saraybosna’yı şehitlikle birlikte izleyerek tefekküre dalmak kadar insanı dinlendiren çok az şey vardır şu hayatta.

Hafta sonu Saraybosna’ya bir kere daha yolumudüşürdüğümde, yine aynı şeyi yaptım. Ev sahiplerim Abdurrahim Uysal ve Emre Baştuğ kardeşlerim kendi meşgalelerindeyken, cuma namazını Gazi Hüsrev Bey Camii’nde (Begova dzamija) eda ettikten sonra, akşamüzeri şehitliğe koştum. Aliya’yla ‘selfie’ çekilen Türk turistlerin yanından -kınamadan ama gülümseyerek- geçip tepeye tırmandım.Her yaştan evlatlarının arasında kıyamet sabahını bekleyen Aliya’nın gümüş kubbeli kabri şehitliğin ortasında ışıldarken, zihnimde şu sahne canlanıyordu:

#​Mehmet Acet
#Fatma Barbarosoğlu
#Nedret Ersanel
#İbrahim Tenekeci
#Taha Kılınç
6 yıl önce