|

'Geleceğe hazırlanan gençler'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Kemal Öztürk köşesinde 'sessizce güzel şeyler yapan' kurum ve derneklere işaret etti. Salih Tuna, Taha Kılınç, Özlem Albayrak ve Mustafa Kutlu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
08:54 - 15/02/2017 Çarşamba
Güncelleme: 09:06 - 15/02/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Kemal Öztürk, Salih Tuna, Taha Kılınç, Özlem Albayrak ve Mustafa Kutlu'nun yazılarının en dikkati çeken bölümleri:



'Kudüs için seferber olanlar'

Geçen hafta karşılaştığım bazı olaylar umudumu arttırdı. Onlar, sadece işlerini yapmaya çalışan idealist insanlar. Ne kişisel bir hesapları, ne makam, mevki ne de maddi beklentileri var.




Dedim ki, ülkemiz için, insanlık için böyle faydalı şeyler yapanlar var oldukça, sırtımız yere gelmez.




Hiçbiri, onlar hakkında yazmamı talep etmedi. Ancak, içinde bulunduğumuz sıkıntılı durumu giderecek, seviyeyi yukarı çekecek bu isimsiz, güzel insanları bilin ve umutlanın diye bazılarını yazıyorum.





Müthiş operasyon başlamak üzereydi

Memleketin tüm “güzide” gazetecileri tarihe tanıklık etmek için hazır vaziyete geçmişlerdi.




Müthiş operasyon başlamak üzereydi.




Polisler gece yarısı bir evi basacaklardı. Ne ki, baskın yapılan yer terörist evi değildi. Silah kaçakçılığı toplantısı veya eroin ticareti falan da yapılmıyordu.




Ya?




Orta yaşlı bir adamla genç bir kadının “zinası” söz konusuydu. Hayır, pop star da değillerdi. (Ayrıca, orta yaşlı adam, “imam nikahlı eşim” diye feveran edecekti ama kimsecikler o heyulada duymayacaktı.)




Gazetecilerin onca alakasının sırrı…





'Her senenin bir ayını, İslâm coğrafyasında geçirmek'

Yavuz Sultan Selim, Çaldıran'la İran'a boyun eğdirdikten sonra, 1516-17'deki ünlü seferleriyle Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarını Arap coğrafyasına doğru genişletmişti. Tarihin garip bir cilvesiyle, Yavuz'un muharebe yoluyla kontrol altına aldığı bölgeler, devlet zayıflamaya başladığında Osmanlı'dan ilk kopan coğrafyalar oldular. Önce İran, sonra (Kavalalı Mehmed Ali Paşa döneminde, resmen olmasa da fiilen) Mısır ve ardından Arap Yarımadası.




Modern Türkiye'nin İslâm dünyasında ciddi rekabet yaşadığı üç ülkenin İran, Mısır ve Suudi Arabistan olması, bu bağlamda tesadüf değildir. Tarihsel sürtüşme şuur altında devam etmiş, ana bünyeyle uyum bir türlü sağlanamamış gibidir adeta.




Atatürk'le İran Şahı Rıza Pehlevi'nin ve Ürdün Kralı Abdullah'ın kişisel temasları dışında, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra Arap coğrafyasıyla temasımız kesildi. İsrail'in kuruluş sürecinde, sonrasındaki savaş ve çatışmalarda, Türkiye bölgede yoktu. Buna mukabil, Araplar da Kıbrıs gibi temel meselelerimizde yanımızda olmadılar.





CHP'li bir kadının saldırısına uğradı

Yine oldu. Bir başörtülü daha şiddete maruz kaldı. Olayı duymuşsunuzdur, duymayanlar için; Pendik Kadıköy hattında sefer yapan bir minibüste seyahat eden lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, A.A.K. adlı CHP'li bir kadının saldırısına uğradı. Kadın, önce genç kızın başörtüsüne asıldı, onu çekip aldıktan sonra da hakaretler etmeye, “Siz teröristsiniz, sizin yüzünüzden herkes ölüyor. Sen başı kapalı okuyamazsın, siz ölmelisiniz” diye bağırmaya başladı. Kadın hırsını alamamış olacak ki, bütün bunların üstüne bir de genç kızı tekmeledi. Minibüs şoförünün aracı karakola çekmesiyle olay hem polise, hem de ardından medyaya intikal etmiş oldu.




'Kışlaya hayır, camiye evet'

Taksim Camii Projesi onaylandı. Bu münasebetle vaktiyle yazdığım bir yazıyı yeniden yayımlıyorum.




AKP hükumetlerini belki de sadece aşağıda bahsedeceğim faaliyetleri sebebiyle hayırla yadedebiliriz.




Bir kere tüm İstanbul'un tarihi mezarlıklarını elden geçirmiş, etrafını çevirmiş, çöpten-dikenden-yılan işlemez hale gelmiş, adım atılamaz olmuş iç yüzeyini taşlara zarar vermeden tertemiz etmiştir.





#Kemal Öztürk
#Salih Tuna
#Taha Kılınç
#Özlem Albayrak
#Mustafa Kutlu
7 yıl önce