Türkiye’den Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON)’nun önderliğinde bir araya gelen 18 İslam ülkesinin aşçılık dernek ve federasyon başkanları, geçtiğimiz hafta birinci Dünya İslami Gastronomi Birliği Konferansı kapsamında bir araya geldi. İslam ülkelerinin yemek kültürlerinin dünyada tanıtılması ve Müslümanlara karşı oluşturulan olumsuz imajı yok etmek için World Islamist Gastronomy Association - Dünya İslami Gastronomi Birliği kuruldu. Birliğe üye ülkeler arasında Azerbaycan, Bangladeş, Bosna Hersek, Fas, Gambia, Kazakistan, Kırgızistan, Katar, Lübnan, Maldivler, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Singapur, Tunus, Ürdün ve Türkiye bulunuyor. Bu birliğin başkanlığını ise TAŞPAKON Genel Başkanı Gökhan Tufan üstlendi. Şefler aracılığıyla İslam ülkeleri arasında birlik beraberlik oluşturacığını söyleyen şef Tufan, "Yemek birleştirici bir unsur. İnsanlar aynı sofra etrafında toplanıyor. Müslüman şefler, İslam ülkelerini yemek ile bir araya getirip birlik ve beraberlik oluşturacak. Dünyada var olan İslam düşmanlığını yok etmek için çalışacak. Global bir dil olan yemekle bunu değiştirmeyi hedefliyoruz" diyor.
Cenazesinden sünnetine, düğününden kınasına kadar her yerde yemek sofralarının kurulduğunu belirten Tufan, "Yemek bir milletin en önemli kültürel değeri. İslam ülkelerinin bu değerini dünyaya duyurmak istiyoruz" şeklinde konuşuyor. Türkiye'nin 2023 hedeflerinde arasında turizm gelirinin arttırılmasının yer aldığını söyleyen Tufan, "Turizm geliri de yemek sektörü ile artabilir. Yemek de bizim işimiz olduğu için bu misyonu üstlenmemiz gerekiyor. Ekonomimize katkı sağlamak istedik. İkinci olarak dinimizi ön plana çıkartmalıyız. İslam yemek gibi birleştirici bir unsur. Müslüman şefler olarak bu dine hizmet etmek istiyoruz" ifadelerini kullanıyor.
İslami Gastronomi fikrinin bundan 4 yıl önce ortaya çıktığını fakat o dönemin şartlarından dolayı hayata geçiremediklerini söyleyen Tufan, Türkiye olarak bunu üstlenmemizi sağladı. Bu oluşum için meşakkatli bir çalışmaya girdiklerinden bahseden Tufan, "İslam devletleri, dini İslam olan devletler ve nüfusu itibarıyle Müslümanların çoğunlukta yaşadığı 24 ülkeye resmi davet mektubu gönderdik. Aslında dünya genelinde 60 yakın İslam ülkesi var ama bunların 30'unda asçılık derneği yok. Bu davetimize 17 ülke olumlu cevap verdi. Devletlerimizin kurduğu Dünya İslami İşbirliği Teşkilatı var. Dünya İslami Gastronomi Birliği'ne üye olmak isteyen ülkelerin teşkilata da üye olmalı” şeklinde konuşuyor.
Tufan, birliğin aşçılık üzerine dernek veya herhangi bir sivil toplum kuruluşu bulunmayan tahmini 29 Müslüman ülkede dernekleşmenin sağlanmasına öncülük edileceğini belirten Tufan, "Dünya İslam İş Birliği Teşkilatı ile İslam ülkelerinde gastronomi turizminin gelişmesi için ortak projeler geliştirecek olan birlik, Dünya Helal Örgütü (WHC) iş birliğiyle aşçıların ve pastacıların Helal Gıda konusunda bilinçlenmesi için uluslararası düzeyde eğitim ve seminerler organize edecek. Eğitimler planlayacağız. Gastronomik camiada görev yapan insanlar üye ülkelere gidip gelecek. Ülkeler arası gastronomi etkinlikleri düzenlenecek, İslam yemek yazarları ortaya çıkartılacak, istihdam transferleri sağlanacak, İslam mutfak kültürü çalışmalarına başlanacak, festivaller ve yarışmalar düzenlecek. Tüm bunları yaparken üye ülkelerin ekonomilerine katkı sağlayacağız. İtalyanlar bir rizotto tutturmuşlar bütün dünyaya pazarlıyorlar. Biz Dünya İslami Gastronomi Birliği ve bunu oluşturan şefler, akademisyenler ülkelerine çok ciddi ekonomik katkı sağlamak için çalışacağız. Kendi ülklerimizin mutfak kültür ürünlerini tanıtmanın yanı sıra pazarlanması için de uğraşacağız" diyor.
Müslümanlara karşı dünya genelinde oluştulan ön yargılardan rahatsızlık duyduğunu ifade eden Fas Aşçılar Federasyonu Başkanı Kamal Rahal Essoulami, "Bu kötü imajın silinmesi için ve Müslüman camianın bir arada olması için Dünya İslami Gastronomi Birliği olarak çalışmalara başlayacağız. Yemek kültürü sayesinde kıtalararası turizmi geliştireceğiz. Dünya üzerindeki farklılıkları azaltacağına, iletişimi kuvvetlendireceğine ve en önemlisi de İslami yemek tüketiminin hızlanacağına inanıyorum. Bu konuda farkındalık oluşturacağız" diye konuşuyor.
Müslüman ülkelerin siyasi iş birliklerinden önce kültürlerini tanıyarak birleşebileceklerini anlatan Azerbaycan Milli Mutfak Derneği Başkanı Tahir Amiraslanov, "Kültürün başında yemek geliyor. Dünya İslami Gastronomi Birliği'nin oluşmasıyla bu kültürler birbirlerine daha yakın olacak ve her kültürün dünyada tanınması için görev üstlenecek. Devletlerimizin oluşturduğu İslam Birliği Teşkilatı'na biz destek olacağız. Biz güzel bir dinin mensuplarıyız, bölüşmeyi severiz. Birlik ekmeğimizi bölüşmemize vesile olacak. Biz şefler formalarımızla ak güvercinler gibiyiz. Dünyaya barış getiren insanlar olabiliriz. İnsanların yüreklerine ve akıllarına girerek İslam'ın nasıl bir din olduğunu gösterebiliriz" şeklinde konuşuyor.
Ülkelerin tanıtımında yemek kültürünün etkili olduğunu söyleyen Lübnan Aşçılar Derneği Başkanı Nizar Younes, "İslami Gastronomi Birliği de bu alana hızlıca bir giriş yaparak ülke kültürlerinin tanıtımı için güzel projeler üretecek. Yeni nesil için bir harita teşkil edecek bu oluşum. Genç ve Müslüman şeflerin gözünü açacak ve geleceğe ışık tutacak. Türkiye'nin birçok konuyla birlikte özellikle İslami konularda liderlik yapmasından hoşnutluk duyuyorum. Bu konuda da destek olmasında dolayı çok mutluyum" diyor
