|

'Kılıçdaroğlu, neden Fetullah'ın yanında durmasın?'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Aydın Ünal köşesinde Kılıçdaroğlu'nun 'kontrollü darbe' yalanına karşılık verdi. Hayrettin Karaman, Kemal Öztürk, Merve Şebnem Oruç ve Süleyman Seyfi Öğün de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
08:48 - 6/04/2017 Perşembe
Güncelleme: 09:02 - 6/04/2017 Perşembe
Yeni Şafak
Hayrettin Karaman, Süleyman Seyfi Öğün, ​Merve Şebnem Oruç, Aydın Ünal, Kemal Öztürk.
Hayrettin Karaman, Süleyman Seyfi Öğün, ​Merve Şebnem Oruç, Aydın Ünal, Kemal Öztürk.

Aydın Ünal, Hayrettin Karaman, Kemal Öztürk, Merve Şebnem Oruç ve Süleyman Seyfi Öğün'ün yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

16 Temmuz sabahından itibaren...

Cumhuriyet Halk Partisi, 27 Mayıs 1960 darbesinin mimarlarındandır.27 Mayıs'ın mimarı olmak CHP için uzunca bir süre “gurur” vesilesi oldu. CHP'liler, 27 Mayıs müdahalesinin kaçınılmaz olduğunu, Adnan Menderes ve Demokrat Parti'nin bu müdahaleyi “hak ettiğini”, müdahalenin halk tarafından yapıldığını iddia ettiler. Son bir asır içindeki yegâne başarıları olarak da, 1982 Anayasasıyla kaldırılıncaya kadar, CHP'liler 27 Mayıs'ı “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” olarak kutladılar.12 Eylül 1980 darbesiyle mağdur olunca, CHP'nin darbeye bakışı kısmen de olsa değişti. Ancak, 28 Şubat darbesinde CHP yine darbecilerin yanında durdu. 2007 yılında, CHP, birer darbe provası olan, “ordu göreve” pankartlarının açıldığı Cumhuriyet mitinglerine öncülük yaptı. 27 Nisan bildirisi CHP tarafından alkışlandı.Gezi olayları, 27 Mayıs ve 12 Eylül öncesini hatırlatan bir mahiyette gelişti. Amaç, kaos oluşturmak, darbeye zemin hazırlamaktı. CHP yine en öndeydi.

Osmanlı'da geniş ölçüde uygulanmıştır

Hükümetin ve altın ticareti yapanların bugünlerde gündeme getirdikleri iki kavram ve uygulama niyeti/teşebbüsü var.Birincisi altın tahvili.Tahvil, üzerinde ödenecek faiz yazılı borç senedi mahiyetindedir. Altın ödeyerek tahvil alan şahıs, belli süreler geçtikçe belli faiz alacak ve itfa zamanında da tahvilin üzerinde yazan miktar kadar altını geri alacaktır.İslam'a göre nakit mahiyetinde olan altının vadeli satımı caiz olmadığı gibi, ister altın olsun ister faizlik diğer mallar olsun onların faizli olarak ödünç verilmesi veya faiz gerçekleşecek şekilde mübadelesi de caiz değildir. Belli bir miktar gram altını vadeli olarak altın veya diğer paralarla satmak ve almak birincisine, yüz kilo buğdayı yüz bir kilo buğday karşılığında peşin veya vadeli satmak da ikincisine örnektir.Bazı fukahanın caiz gördüğü ve yakında ülkemizde de uygulanacak olan altın kira sertifikası ise farklı bir işlemdir. Bu uygulamada altını olan şahıs devletten bu altın karşılığında bir taşınmazı (altını kadar bir parçasını) belli bir süre sonra devlete geri satmak şartıyla satın almakta ve onu yine devlete kiraya vermektedir.

Ekmeleddin İhsanoğlu gibi 'emanetçi'

17 Nisan günü nasıl bir sabaha uyanacağız? Referandumdan 'hayır' ya da 'evet' çıktığında siyaset nasıl şekillenecek, nasıl devam edecek?Her ne kadar bu değişikliği başından beri devlet bürokrasisine yönelik bir hamle olarak tanımlasam da, yeni sistem, siyasetin şeklini, partilerin, liderlerin durumunu radikal bir şekilde değiştirecek gibi gözüküyor.'Evet' çıkma ihtimalini daha yüksek gördüğüm için, bununla ilgili bazı öngörülerimi yazayım.

Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanının, aynı zamanda hükümetin de başında olacağı için, artık Ekmeleddin İhsanoğlu gibi 'emanetçi'adayların gösterilmesi mümkün olmayacak sanırım. Ana muhalefetin ya da diğer muhalefet partilerinin lideri olacak kişi, aynı zamanda halkın da cumhurbaşkanı seçeceği özelliğe sahip olması gerekecek.

Kontrollü darbeyse, kontrol kimdeydi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na göre “15 Temmuz gecesi yaşananlar kontrollü darbe olabilirmiş.” FETÖ'ye göre de olanlar bir tiyatro idi malum.O gece oturduğumuz çay bahçesine, kan ter içinde giren çocuklar “Vatan'a tanklar geldi!” diye bağırdığında ben de önce “Şaka olmalı” diye içimden geçirdim. Öyle olmadığını caddeye inip sıraya dizilmiş tankları görünce anladım. 23:00-23:30 civarıydı, belki her şey yeni başlıyordu ama darbecilerin hiç şakaları yoktu.İlk andan itibaren tankların üstünden ateş açmaya başlamalarına rağmen arka arkaya fotoğraf çekerek sosyal medyada paylaştığımda muhtemelen takipçilerimin bazıları da kötü bir şaka yaptığımı düşündü. Ama bağırış çağırışların, silah seslerinin duyulduğu videoları görünce anladı ki olanlar buz gibi gerçekti.

İyi de CHP'nin 'düşük profil' göstermesi...

Cumhurbaşkanlığı sistemini içeren Anayasa değişikliği için yapılacak olan referanduma doğru hızla yol alıyoruz. İzleyebildiğim kadarıyla çok ilginç bir kampanya dönemi geçiriyoruz. AK Parti- MHP ittifakı üzerinden gelişen “Evetçi” kampanya, tahmin edilebildiği üzere bütün gücüyle ağırlığını koymuş durumda. Beklenen, buna mukâbil, başını CHP'nin çektiği, ona HDP ve “küskün MHP'liler”in de eklemlendiği “Hayırcı” cenâhın kuvvetli bir kampanya yürütmesiydi. Ama bu olmadı. Tam tersine “düşük profilli” sayılabilecek bir kampanyayı tercih ettiler. Bu konuda el altından da olsa CHP ile HDP arasında herhangi bir stratejik dayanışma kurgulandı mı, bilmiyoruz. Ama fiilen bu partiler aynı stratejide uzlaşmış gözüküyor. Parti düzeyinde bakıldığında, kuvvetli bir muhalif tonun karşılığı bile yok. Belki de sürece asılan en iddialı “hayırcı” cenahın, herhangi bir siyâsal partide karşılığı olmayan “Küskün MHP”liler olduğunu söyleyebiliriz.

#​Aydın Ünal
#Hayrettin Karaman
#Kemal Öztürk
#Merve Şebnem Oruç
#Süleyman Seyfi Öğün
7 yıl önce