|

"Küresel İntifada çağrısı"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Yusuf Kaplan köşesinde 'Küresel bir İntifada başlatılmalı' çağrısı yaptı. Hayrettin Karaman, Özlem Albayrak, Ömer Lekesiz ve Hasan Öztürk de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:00 - 8/12/2017 Cuma
Güncelleme: 09:11 - 8/12/2017 Cuma
Yeni Şafak
Hasan Öztürk, Özlem Albayrak, Hayrettin Karaman, Yusuf Kaplan, Ömer Lekesiz
Hasan Öztürk, Özlem Albayrak, Hayrettin Karaman, Yusuf Kaplan, Ömer Lekesiz

Yusuf Kaplan, Hayrettin Karaman, Özlem Albayrak, Ömer Lekesiz ve Hasan Öztürk'ün yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Yusuf Kaplan: Küresel bir İntifada başlatılmalı!

ABD Başkanı Donald Trump, Yahudilerin kontrolündeki Amerikan derin devletine boyun eğdi ve “Kudüs’ü, İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını” söyledi.Gerekçe olarak da, “barış getireceğiz” dedi!

Dünyayla “kafa buluyor” olmalı kendilerini lâ-yüs’el zanneden bu zorbalar! Bölgeyi cehenneme çevirecek bir kararın, bölgeye barış getirecek bir karar olarak sunulması, Yahudilerin de, Yahudilerin kontrolündeki Amerikan yönetiminin de gemi azıya aldıkları, gözlerinin karardığı anlamına gelecektir çünkü. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul edilmesi kararı, İslâm dünyasının merkez coğrafyasını ateş çemberine çevirecektir... Zaten kan gövdeyi götürüyor bölgede... Kan, gözyaşı dinmeyecek, zulüm bitmeyecek, demektir, böyle giderse...

Hayrettin Karaman: Biz İslâm’ın neresindeyiz?

İbadetlerden ictimaî, siyasi, hukuki, ahlaki… hayata kadar her alanda İslâm’ın istediği insan ile bugün Müslümanım diyen insanlar arasındaki farka dikkat çekmek istiyorum; bu açıklığı fark etmek bile kulluk yolculuğunda önemli bir adımdır. 

Önceki yazımda bu farkın “izzet ve güç” ile ilgili olanı konusunda bir soru sormuştum:“Ümmetin üzerine bu ölü toprağı nasıl saçıldı, ümmet bu hale nasıl geldi?” Kısa cevabını da şöyle düşünmüştüm: Çünkü gücü ve saygınlığı, Allah’a dayanıp müminlerle bir olmakta değil, ötekilere yamanmakta aradı ve çünkü imanı zayıfladı.

Özlem Albayrak: İsrail’i özel kılan ne?

Trump, ABD’nin Tel Aviv büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınacağını ve Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınacağını duyurduktan sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan Kudüs’ün Müslümanların kırmızı çizgisi olduğuna yönelik sert bir açıklama yaptı. Önceki gün tartışmalı kararını resmileştiren Trump’ın bu tavrına, Irak, Suudi Arabistan, Ürdün, Fas ve Tunus gibi pek çok Arap ülkesi de olası sonuçları hatırlatarak karşı çıktı. Avrupa Birliği’nden, Fransa’dan, Arap Birliği’nden, Hamas’tan da bunun tehlikeli bir adım olduğu ve dünyadaki milyonlarca müslümanı tahrik edeceği yönünde açıklamalar geldi. Aklın yolu bir çünkü. Kudüs, her gidenin anlattığı gibi kadim bir şehir, üç semavi dinin en kıymetli kutsal mekanlarına sahiplik yapıyor; manevi havasıyla insanı sarıp sarmalıyor. 

Ömer Lekesiz: Kudüs Amerika ve İsrail için şiddet nesnesidir

ABD Başkanı Trump, Kudüs’ün yüz yıl önce İngilizlerce işgal edildiği tarihe iki gün kala, İsrail bayrağının renklerini taşıyan takım elbisesiyle kameraların karşısında geçerek, Tel Aviv’deki Amerikan Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması için talimat verdiğini açıkladı.

Talimat veriyordu çünkü buna mahsus karar, 1995 yılında Amerikan Kongresi’nce Başkanların tasarrufuna bırakılmış ve o günden bu güne kadar altı aylık uzatmalarla ertelene gelmişti.  Gerçekte ertelenen bu kararın uygulaması da değildi. Altı Gün Savaşı’ndan on gün sonra, Kudüs’ün şeyh ve ulemalarıyla el-Aksa’da bir araya gelen Moşe Dayan’ın onlara ilettiği hususların ertelenmesiydi. “Kudüs artık İsrail’indir” demişti Dayan o zamanlar. Buna rağmen, Harem yönetiminin yine Kudüs Vakfı’nda olacağını, Yahudilerin buraya girme yasağının aynıyla devam edeceğini söylemişti.

Hasan Öztürk: Kudüs muvahhitler için Allah’ın bir hediyesidir

Amerika Başkanı Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan 1995 yılında çıkarılan yasayı uygulayacağını açıkladı.O saatlerde Ülke tv’de canlı yayındaydık. Gündemimiz elbette Trump’ın asla kabul edilemeyecek Kudüs kararıydı.

Söz sevgili dostum Vahdettin İnce’ye geldiğinde şunları söyledi:“Kudüs, taşıyla, toprağıyla hiçbir şey olabilir. Hatta mabetleriyle de… Ancak Kudüs Allah’ın (cc) İsrailoğullarına bir mükafatı değil, bizzat tevhidin temsilcilerine mükafatıydı.” Ve biraz daha açtı konuyu. “İsrailoğulları Firavun tarafından Mısır’dan çıkarıldıklarında tevhidin temsilcileriydi ve bu nedenle Allah (cc) onlara Kudüs’ü bağışladı. Mükafat olarak verdi. Kudüs muvahhitler için bir ödüldür, bir hediyedir. Diğerlerinin Kudüs’teki varlığı sadece ve sadece işgaldir. O gün tevhidi İsrailoğulları temsil ediyordu, bugün Müslümanlar temsil ediyor. O yüzden Kudüs, biz muvahhitler için Allah’ın bir lütfu, bir hediyesi bir ödülüdür. Diğerlerinin varlığı ise işgaldir.”

#Yusuf Kaplan
#Hayrettin Karaman
#Özlem Albayrak
#Ömer Lekesiz
#Hasan Öztürk ​
6 yıl önce