Anadolu Cumhuriyet Savcısı Gökhan Bakaner tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne (istinaf) gönderilmek üzere beraat hükmünün verildiği Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan itiraz yazısında, sanıklar hakkında verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılması istendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından aynı mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde de, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın 21 Aralık 2018'de konuk oldukları Halk TV'de Uğur Dündar tarafından sunulan "Halk Arenası" adlı programda yaptıkları açıklamalar hatırlatıldı.
Suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle beraat
Sanıklar Gezen ve Akpınar hakkında, bu açıklamaları nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan kamu davası açıldığı aktarılan dilekçede, yapılan yargılama neticesinde sanıkların üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği anımsatıldı.
Dilekçede, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ve sanıkların suç işleme kastıyla gerçekleştirdikleri eylemleri nedeniyle cezalandırılmaları gerektiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Kamuoyunu kendi menfaatleri uğruna yönlendirmek..."
"İmadan öte halkı isyana teşvik"
Sanık Metin Akpınar'ın kullandığı ifadeler analiz edilirken, hakaret suçu ile başka suç tipleri yönünden de ele almak gerektiği vurgulanan dilekçede, bu şekilde sanığın "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu kasıtlı şekilde gerçekleştirdiğinin de anlaşılacağı, sanığın Cumhurbaşkanını hedef alan ifadelerinin imadan öte doğrudan halkı isyana ve darbeye teşvik eden söylemler barındırdığı ifade edildi.
"Sanığın söylemleri yıllardır dış güçlerin tüm dünyaya, özellikle de Ortadoğu coğrafyasına dayatmaya çalıştığı demokrasi kültürünün, ancak ve ancak darbe yoluyla gelebileceği yönündeki çürümüş zihniyete paralellik arz etmektedir.
"Darbeden demokratik bir anlam çıkarmaya çalışmıştır"
Sanık da dış güçlerin, üst aklın, Batı'nın Türkiye üzerinde de oluşturmak istedikleri anti demokratik, baskıcı, çağa ayak uyduramayan ezberlerin bir yansıması olarak darbeden demokratik bir anlam çıkarmaya çalışmıştır. Ülkemizde yaşanan darbe ve benzeri kalkışmaların sosyal ve ekonomik anlamda sebep olduğu ve yıllara yayılan telafisi güç zararların toplumun her kesimini, bu söylemleri destekleyenleri de desteklemeyenleri de etkiliyor olmasına rağmen sanık ve sanık gibi darbelerden medet uman kişilerin söylemlerindeki ısrarın neticesi ne ve nasıl olursa olsun, Cumhurbaşkanı iktidardan düşsün gibi küçültücü beklentiye dayandığı anlaşılmaktadır.
Sanık, bu söylemlerini dile getirirken hedef aldığı liderin demokratik yöntemle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olduğunu görmezden gelmiştir."
"Sanıklar, zihin dünyalarında oluşturdukları Recep Tayyip Erdoğan ile kavga etmektedirler"
"Kararın kaldırılmasını talep ediyoruz"
Dilekçede, şikayete konu video içeriğinin 3 milyondan fazla izlendiği ve 11 bin 400'den fazla yorum yapıldığı, söz konusu yorumlara bakıldığında ise Cumhurbaşkanının belli bir kitlenin husumetine nasıl maruz bırakıldığının açıkça anlaşıldığı vurgulandı.
Sanıkların söz konusu ifadelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplum nezdinde küçük düşürmek için kullanıldığı kaydedilen dilekçede, bu nedenle Cumhurbaşkanının şeref, onur ve saygınlığını rencide eden sanıkların cezalandırılması gerekirken, beraatleri yönündeki yerel mahkeme kararının kaldırılması talep edildi.