|

Okumayı sevdiren kitaplar

Türkiye'nin en çok okunan çocuk kitabı yazarları Şermin Yaşar, Zeynep Sevde, Mavisel Yener, Fatih Dikmen ve Aytül Akal onlara okuma sevgisi kazandıran kitapları anlattı. Sonuçta anlıyoruz ki iyi bir okur ta küçükken yetişiyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/09/2017 Pazar
Güncelleme: 13:34 - 20/09/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Okumayı sevdiren kitaplar
Okumayı sevdiren kitaplar

Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar. Yani “büyüklerin tuttuğu yol küçüklere örnek olur”. Bu da nereden mi çıktı? Bütün aileler çocuklarının çok başarılı olmalarını ve çok kitap okumasını istiyor. Peki bunun için sadece bir kitap alıp çocuğun önüne koymak yeterli mi? Biz de bu soruyu Türkiye'nin en çok okunan çocuk kitabı yazarlarından Şermin Yaşar, Zeynep Sevde, Mavisel Yener, Fatih Dikmen ve Aytül Akal'a sorduk. Hazır konu açılmışken onlara okumayı sevdiren kitapları, o günlere dair hatıralarını da sorduk.


Dizi izler gibi okuduk
Şermin Yaşar:
Ortaokula başladığım yıl Yaşar Kemal'in İnce Memed serisini buldum. Çok küçüktüm ama kitaba vuruldum. O yaz elimden düşmedi, üç cildini okudum. Rüya gibiydi, ben okudum ve sevdim ya herkes okusun istedim. Arkadaşlarım arasında dolaştı kitap. İlk cildi okuyan, ikinci cildi okuyana soruyordu, ne olacak diye. Dizi izler gibi okuduk, öyle heyecanlıydı bizim için. O kitaplar başkasınındı, okuyunca geri verdik. Çocuklarımıza okumayı sevdirmek için sanıyorum en önemli nokta örnek olabilmek. Anne baba elinde cep telefonuyla sosyal medyada takılırken çocuğa oku demek çok gerçekçi olmuyor. Son yıllarda evlerde kitaplıklar kuruluyor ama çocuğun elinin ulaşamayacağı yerlere, biblo gibi konuyor kitaplar. Dokunamadığı, incelemediği, içine dahil olmadığı kitapla iletişimi zor oluyor çocuğun. Yırtmamayı, karalamamayı hatırlatırız arada tabi; ama istediğinde kendisi ulaşabilsin. Kitabı evinizin bir parçası haline getirdiğimizde; televizyondan ve tabletten daha ön sıralara almayı başarabildiğimizde geleceğin çok daha aydınlık olacağına inanıyorum.


Edebiyat geliştirir
Zeynep Sevde:
8 yaşında okuduğum Narnia Günlükleri... Narnia Günlükleri, nerede olursan ol hayal gücünün hayatı sınırsızlaştırabileceğini göstermişti bana. Çocuk kitabı deyince eğitim kitapları geliyor akla ilk olarak genelde. Eğitim kitapları elbette önemli ama edebiyat olmadan sağlıklı bir zihin gelişimi mümkün değil. Zevk aldığınız, güldüğünüz, üzüldüğünüz şeyler aklınızda kalır. Okurken duygularınızı harekete geçiren kitaplar bütün hayatınıza etki eder. Bakın okul hayatı boyunca binlerce kitap okudum muhtemelen ama bugün Narnia Günlükleri'ni hatırlıyorum, her kapalı kapının ardını merak ettiğimde o kitapta tanıdığım karakterlerin cesaretini anımsıyorum. O kitabı babam bana almasaydı şu an aynı insan olur muydum emin değilim. Çocukların vizyonu geniş, hayal gücü zengin bireyler olmasını isteyen ailelere evlerini bol bol çocuk edebiyatı eseriyle doldurmalarını öneririm.

Dedemin hediyesiydi
 Mavisel Yener:
Jules Verne'ün "Dünyadan Aya Seyahat" adlı kitabı bana okumanın sonsuza uzanan yolunu fark ettirdi. Kitabı rahmetli dedem bana hediye etmişti, ilkokul üçüncü sınıfta karne hediyemdi. Kitabı defalarca okumuştum. Bana çok komik ve fantastik geldiğini hatırlıyorum. Ama kitaba dair hatırladığım en net şey, yazarın adını tükenmez kalemle karalayıp yerine kendi adımı yazmamdı. Demek ki o kitabın yazarı olmayı çok istemişim o zamanlar... Çocuklara okuma sevincini verebilmek için ailelere düşen pek çok görev var. Ailenin iyi örnek olması, evde bir kitaplığın bulunması, çocuğun harçlığının bir bölümünü kitaba yatırmasının sağlanması, çocuğun sevebileceği kitaplarla buluşturulması, yaş grubuna uygun olan kitapların sunulması, halk kütüphanelerine ailece üye olmak, çocuklar için yazılan iyi kitapları takip etmek gibi öneriler getirebilirim.

İnsanın içinde olmalı
 Aytül Akal:
İlk kitabım Andersen’den Masallar idi. Kim getirdi, nerden geldi hiç hatırlamıyorum. Ama okumayı sevdiren kitap o muydu, emin değilim, çünkü kitaptaki bazı masalları bir kez okumuş, bir daha okumak istememiştim. Bayramlarda aile büyüklerinden topladığım harçlıklarla, okunmuş kitap kiralayan bir kitapçıdan alırdım, kimi kez kapağı kopmuş, sayfaları eksik… Bana okuma zevki aşılayan bir de çizgi romanlar vardı. Andersen’in masallarında şiddet içeren, dehşet uyandıran bazı masallar beni çok etkilemiş, üzmüştü. Öyle ki yazar olduğumda “nasıl yazmak istemediğimi” artık çok iyi biliyordum. Okuma isteği insanın içinde olmalı yalnızca. Çocuklarımızın içinde bu isteği yeşertmek de bizim sorumluluğumuz. Kendimiz için değil çocuklarımızın esenliği ve gelişimi için kitap okumayı sevdirme gayreti içinde olmalıyız. Sığ ve sıkıcı kitaplarla değil onların dünyasına girebilen, özdeşim kurabilecekleri, son sayfasına kadar heyecan duyup ellerinden bırakmak istemeyecekleri kitaplarla başarılabilir.

En iyi örnek ailelerdir
 Fatih Dikmen:
Adam akıllı okumaya Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sıyla başladım. Beni etkileyen o müthiş anlatımı oldu.. Bence çocuklara okumayı sevdirmenin iki yolu var. Mesela ben şanslı çocuklardandım. Ailemde bir okuma alışkanlığı vardı. Çevremde de öyle insanlar çoktu. Öncelikle çocuğun böyle bir kültürü edinmesi gerekiyor. Takip ettiğim kadarıyla en önemli hata, aileler çocuklarına her türlü imkanı veriyorlar ama aldıkları kitabı önüne koyup gidiyorlar. Okuma sevgisinde birinci etken aildedir. Ailede kitap okunduğunu gören çocuk kendinde bir eksiklik hissedecek ki okusun. İkinci önemli mesele ailenin kitap seçerken çocuğu tanıyıp onun zevklerini bilmesi ve ona göre kitap seçmesi gerekiyor.

#Kitap
#Okuma
# Fatih Dikmen
7 yıl önce