AVUKATLA GÖRÜŞTÜRMEDİLER
- Avukatların savundukları isimlerle görüşmeleri kısıtlandı. Cezaevinde ise özellikle Adnan Menderes’e ağır bir tecrit uygulandı. Adada tutukluların bulunduruldukları kısma kimsenin girmesine müsaade edilmedi.Avukatlar ancak yargılamadan iki gün önce müvekkilleri ile görüşebildi. Bu görüşme de sadece 15 dakika ile sınırlı kaldı. Ortak savunma hazırlamamak izin adaya giden avukatlar müvekkillerinin sağlık durumlarını öğrenip geri dönmek zorunda kaldı.Adnan Menderes’in avukatı Burhan Apaydın,“Görüşmeden sonra 4 subayın nezareti altında 27 dakika görüştük”diyerek durumun vahametini ortaya koydu.
ÇANTAYI BİLE AÇTIRMADILAR
DOSYALARDA NE VAR BİLEN YOK
- “Bu yüzlerce dosya, küçük oda büyüklüğünde küçük naylon çadırın içerisine konulmuş. Tabii, her sanığın da bir avukatı var. İçeriye gireceksiniz kendi müvekkilinizin dosyasını bu dosyaların içerisinde bulacaksınız.İsimlere ve dosya numaralarına göre tasnif yok. Bu dosyaları bulup okumanız mümkün değil. Her şey saç saça, baş başa halde idi. Zaten müvekkilinizle yarım saat görüşebiliyorsunuz. Yarım saatten sonra da yarım saat bunu tetkik ediyorsunuz. Bu durumda dosya tetkik etmek imkânınız mevcut değil.Savunma bu bakımdan atıldır. İkincisi, benim müvekkilimle konuşmam yarım saatti. Benim müvekkilimin ondan fazla davası vardı. Konuşma imkânımız yarım saatti; yarım saatte ne konuşulabilir ki? Hiçbir şey...”
Lüzum yok yerine otur!
Duruşmalarda ne sanıklara ne de avukatlara tam anlamıyla savunma hakkı verildi. ‘Sizi buraya tıkan irade öyle istiyor’ diyerek tüm talepleri reddeden Mahkeme Başkanı Saim Başol, avukatlara da o iradeyi hissettirdi. Avukat Orhan Apaydın, Menderes’i savunurken Başol tarafından birkaç dakika sonra böyle susturuldu:
Av. Orhan Apaydın, Menderes’in müdafaasını okumaya başladı.
İnsanlık dışı infaz!
CAN ÇEKİŞMESİNİ İSTEDİLER
- Cellat idam ipini Menderes’in boynuna geçirdi. Normalde urganın arka tarafa gelmesi gerekirken sağ tarafa kaydırılmış olarak geçirdi.Böyle olunca can çekişme ve çırpınma daha fazla oluyor. Bunu doktorlar da biliyorlardı. Fakat kimse müdahale etmedi ve bu şekilde infaz edildi.Onu en son gören ve yıkayanların başında olan bendim. Menderes’in göğsünden karnına kadar olan boşlukta sigaralar söndürülmüş, yaralar kurumuş, kabukları olduğu gibi kalmıştı…