İletişim Başkanlığı tarafından Türkiye’deki Musevi, Rum, Ermeni ve Süryani cemaatine mensup vatandaşların Müslüman vatandaşlarla bir arada yaşama kültürünü anlattıkları video serisinin Rumlarla ilgili bölümü, merkezi Yunanistan’da bulunan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu’nu rahatsız etti.
Federasyon, Ankara ve Atina’daki Türk yetkililerle birçok kez görüşme yapıldığını belirterek, temaslara karşın sorunların çözümünde bir ilerleme kaydedilmediğini ileri sürdü. Oysa Türkiye vatandaşı Rumların anlatımları bu iddiaların aksini işaret ediyor. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, söz konusu videoyu Yunanca olarak “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘Hep birlikte Türkiye’ olduğumuzun bilinciyle, eşit vatandaşlık ilkesini hayata geçirmek, milletimizin kültürel ve dini çeşitliliğini korumak için görülmemiş adımlar attık. Bu bölümde İstanbul’un Rum Ortodoks cemaatine mikrofon uzatıyoruz” mesajıyla paylaşmıştı.
BURADA RAHATIZ, SİZE GÜVENİYORUZ
Videoda, İstanbul’da yaşayan Rumlar dini çeşitlilik içinde yüzyıllardır barış ve diyalog içinde yaşadıklarını ifade ederken, bir medeniyetler ve dinler mozaiği olan Türkiye’de birçok Hristiyan topluluğun rahat bir şekilde yaşadığını dile getiriyor. İstanbul’da yaşayan Rumlar videoda, “Türk halkıyla kurduğumuz hakiki ilişkinin benzerini dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Onlar bize güveniyorlar, biz de onlara güveniyoruz” sözleriyle dünyaya örnek olacak bir arada yaşama kültürü mesajı verdi.
İstanbul’da Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi arşivcisi olarak görev yapan Kastoryalı Agathangelos Siskos, Kastoria’nın yapısını İstanbul’a benzeterek şöyle konuşuyor: “Kastorya çok dinli ve kültürlü bir şehir. Bu nedenle İstanbul’da kendimi evimden uzakta hissetmiyorum. Bu güzel şehre 7 yıldır hizmet veriyorum. Kentle ve burada yaşayanlarla içten bir ilişkimiz var. Burada tüm kesimlerle diyalog halindeyiz.”
Ermeni toplumu gayet mutlu
Ermeni Vakıflar Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu, haziran ayında yaptığı bir açıklamada, Ermeni toplumunun tüm sıkıntılarına çözüm bulan ve kendilerine sahip çıkma iradesi gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etmişti.
Şirinoğlu açıklamasında şunları kaydetmişti: “Türkiye’de Ermeni toplumu, son yıllarda yürürlüğe giren özellikle vakıf mallarının iadesi ile ilgili kanun sayesinde önemli kazanımlar elde etmiş, geçmiş dönemlerde hiç görülmediği kadar büyük bir teveccühe mazhar olmuştur. Bunun yanı sıra kutsal mekanlarımızın restore edilmesi ve bu alanda uluslararası kültürel ve sanatsal sergiler icra edilmesi bizi ziyadesiyle memnun etmektedir. Son dönemde bazı siyasi parti liderlerinin Ermeni toplumu üzerinden siyaset yapma çabasını üzülerek görmekteyim. Toplumumuzu tanımadan sosyal medya üzerinden verilen ve Ermeni toplumu gerçekleriyle örtüşmeyen açıklamalar bizi yaralamaktadır.”
ŞÜKRANLARIMIZI SUNARIZ
Şirinoğlu, Kuzguncuk’ta bulunan Ermeni kilisesine kendini bilmez bir saldırgan tarafından yapılan saldırı üzerine bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı, İletişim Başkanlığının hassasiyetleri ve İçişleri Bakanlığının titiz çalışmaları neticesinde saldırganın tutuklanmasının Ermeni toplumunun yüreğine su serptiğini belirtmişti. Şirinoğlu, “AK Parti iktidarının ilk yıllarında saygıdeğer beyefendinin yayınlamış olduğu genelgelerde Türkiye’de yaşayan farklı inanç mensubu vatandaşlara devlet daireleri başta olmak üzere hiçbir kurumda ayrımcılık yapılmaması hususunda yürüttüğü özene bugün bir kez daha şahit olmamız bizleri her geçen gün daha da mutlu kılmaktadır. Bugüne kadar tüm sıkıntılarımıza çözüm bulan ve bizlere sahip çıkma iradesi gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ederiz” demişti.
Yetimhaneyi kim iade etti?
Yazar ve turizmci Orhan Türker, Büyükada Yetimhanesi’nin Patrikhane’ye iadesi başta olmak üzere son 10-15 yılda azınlık vakıflarına mallarının iade edildiğini belirterek, “Bizzat Sayın Erdoğan geldi, buluştular, ben de oradaydım. ‘Buyurun, hayırlı olsun, nasıl isterseniz kullanın, bu sizindir’ dedi. Bu çok büyük bir olay” yorumunda bulundu. Bir Hristiyan adeti olarak yapılan denizden haç çıkarma töreninin yıllar sonra son 10-15 yıldan beri tekrar yapılmaya başlandığını anlatan Türker, “Bugün değil bunu yasaklamak veya mani olmak, devlet teşvik ediyor. Devlet Başkanı çıkıp ‘Bayramınızı kutlarız, ailenizle mutluluk içinde nice yıllara, iyi günlerde yaşayın, biz buradayız merak etmeyin, rahat rahat yaşayın’ diyor. Bunlar insanın duymak istediği en güzel sözler” ifadelerini kullandı.
Bütün kiliseler açık
Kuzguncuk Ayios Panteleimon Rum Ortodoks Cemaati Başkanı Sava Kotam, Türkiye’de herkesin dinini çok rahat bir şekilde yaşayabildiğini belirterek, yalnızca Kuzguncuk’ta değil bütün İstanbul’da, bütün kiliselerde pazar ayinleri olduğunu ifade etti. Sava Kotam, Kuzguncuk’ta aynı parsel içerisinde cami, sinagog ve kiliselerin bir mozaik oluşturduğunu dile getirdi. Öğrenci Alexia Kotam da en yakın arkadaşının bir Türk olduğunu ifade ederek, azınlıklar için gidilecek daha yol olsa da 20 yıl öncesine kıyasla kesinlikle bir iyileştirme olduğunu, genel olarak bütün azınlıkların kendini daha rahat hissettiğini belirtti.
