FETÖ mensuplarının kalkıştığı 15 Temmuz hain darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasının ardından örgüt mensuplarıyla ilgili davalar görülmeye devam ediyor.
Yurdun dört bir yanında devam eden davalarda son olarak, 15 Temmuz gecesi Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı olarak görev üstlenen eski Tuğgeneral Ahmet Otal ile ilgili karar verildi. Otal, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Darbe gecesi Semih Tezi ile mesajlaştı
Darbe gecesi Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmeye gelen ve burada şehit Ömer Halisdemir tarafından vurularak etkisiz hale getirilen Semih Terzi ile Ahmet Otal arasında o gece yoğun bir görüşme trafiği yaşandığı ortaya çıkmıştı.
Terzi, telefonunda "Ahmet Otal R" adıyla kayıtlı eski Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Otal ile dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olan İkinci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'in derdest edilmesi planını da görüştü.
İsmail Metin Temel Paşa için "Adam uyandı" mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında darbe günü 'öldürülme emri verilen tek kişi' olan İsmail Metin Temel'i öldürmek için tim görevlendirilmiş, Temel'in gideceği yeri son anda değiştirmesi ve gittiği yerdeki hareketliliği erken fark etmesi darbecilerin emeline ulaşmasını engelledi.
Terzi'nin 'mutlaka etkisiz hale getirilmesi gerekenler' listesinde adı geçen Temel Paşa ile ilgili gelişmeleri darbe gecesi anlık olarak takip ettiği öğrenildi.
Silopi'den Korgeneral Temel'i derdest etmek için helikopterle gönderdiği ekibi Van'da kimsenin karşılamadığını belirten Terzi'ye, Otal, "Adam uyandı." karşılığını verdi.
Terzi ile Otal arasında geçen WhatsApp yazışması şu şekilde:
O gece neler olmuştu
Darbe girişi sonrasında mahkemede tanık olarak o gece yaşadıklarını anlatan Temel Paşa, şunları söylemişti:
"Olay günü Esendere Hudut Taburu'nu denetlemeye gitmiştim. Akşam henüz hava aydınlıkken geri dönmek istediğimde hava sahasının tüm uçuşlara kapatıldığı bildirildi. Ben de ilk olarak Güvercinlik’teki Hava Karacılık Okulu Komutanı'nı aradım ancak ulaşamadım. Bu esnada Yüksekova'daki 'pilot Eskişehir ile görüşmüş ve uçuş için izin verilmiş. Ancak pilota transponder (radara uçağın bilgilerini göndererek izlenmesini sağlayan sistem) açık olsun denmiş.
Pilota sürekli 'nereye gidiyorsunuz' sorusu soruldu
Ben Siirt'te gideceğimizi beyan ettim. Daha sonra hareket ettik ve pilota tranponderı kapamasını söyledim. Pilot, Hava Kuvvetleri'nin 'açık bırakın' uyarısını hatırlatınca kapattırmadım ancak helikopteri çok alçaktan uçurtmak kaydıyla Siirt yerine Van'a iniş yaptık. Bu arada pilotumuza sürekli nereye gittiğimizin sorulduğunu sonradan öğrendim. Alçak uçtuğumuz için bizim konumumuzu takip edememişler."
"Helikopterle baskına geldiler"
- Gece hava karardığında ise karargah üzerinde bir ses duyduğunu ifade eden Temel Paşa, "Ne olduğunu sorduğumda askerlerim irtibat kuramadıklarını söylediler. Polise sorduk, 'bize ait değil' dediler. Van Filo'ya sorduk kendi uçuşları olmadığını ifade etiler. O zaman helikopterin bize yönelik bir tehdit teşkil edebileceğini anladım.
- Korumalara ve emir astsubayına karargahın korunması için hareket eden her şeye ateş emri verdim. Takviye birlik istedim ancak onlar gelmeden helikopter iniş yaptı ve içindeki tim inip mevzi aldı. Ben yanlarına giderken askerlerim 'Komutanım size acil telefon gelebilir. Siz kalın, biz kontrol edip gelelim' dediler. Helikopterin yanına varıp kapıyı açarak pilotu zorla aşağı indirmek istemişler. O sırada tim bir anda helikoptere hızla doluşmuş, hatta son iki kişi helikopter hoverdeyken (yerden 1-2 metre yüksekteyken ) atlamış ve süratle kaçmışlar."
"Hain olduğu söylenen generali infaz edecektik"
Darbe girişiminin hemen ardından gelişmelere de işaret eden Temel Paşa, ifadesinde şunları söylemişti:
"Ben daha öncesinde Siirt Valisi ile bölücü terör örgütüne yönelik şehrin içinde sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahallelerde nokta operasyonları sağlıklı bir şekilde yapabilmek için Siirt'te buluşmak üzere sözleşmiştik. Normalde helikopter ile gideceğim yer Siirt’ti. Ancak ben sonradan fikir değiştirip Van'a gitmiştim.