|

Yerli ve milli saflarımız güçlendikçe küresel etkinliğimiz de güçlenecektir

Gine’de, Albayrak Grubu tarafından hayata geçirilecek olan büyük tarım projesi için, farklı ekipmanlarla donatılan 50 traktör, ülkenin tarımsal kalkınması ve kendi kendine yetebilir hale gelmesi için deniz yoluyla Gine’ye gönderildi. Kısa süre önce de, Gine Büyük Tarım Projesi için gönderilmiş olan tarım ekipmanlarının teslim töreni gerçekleştirildi.

00:00 - 12/07/2021 Pazartesi
Güncelleme: 06:27 - 12/07/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
YÜCE KATIRCIOĞLU

“Türkiye’nin önde gelen traktör üreticilerinden Tümosan, Gine’de hayata geçirilecek büyük tarım projesi için bu ülkeye 50 adetlik traktör ihracatı gerçekleştirdi.”

  • Bu satırlar, Z RAPORU dergisinin Temmuz 2021 sayısında yayınlanan Tümosan’dan Gine’ye 50 traktör başlıklı yazıdan alındı.
    Gine’de, Albayrak Grubu tarafından hayata geçirilecek olan büyük tarım projesi için, farklı ekipmanlarla donatılan 50 traktör, ülkenin tarımsal kalkınması ve kendi kendine yetebilir hale gelmesi için deniz yoluyla Gine’ye gönderildi.
    Kısa süre önce de, Gine Büyük Tarım Projesi için gönderilmiş olan tarım ekipmanlarının teslim töreni gerçekleştirildi.

Göndermiş olduğumuz, tamamen Türk yapımı motor ve traktörlerimizle hem Gine’nin ekonomik kalkınmasına önemli destek sağlayacağız, hem Gine ile aramızdaki dostluk ilişkisini güçlendireceğiz, hem de küresel etkinliğimizi güçlendireceğiz!

Küresel etkinliğimiz güçlendikçe, daha önce yeterince koruyamadığımız sınırlarımızın ötesindeki hak ve menfaatlerimizi de koruyabileceğiz/koruyabiliyoruz!

Çin’in ekonomik, teknolojik ve askeri alanda çok hızlı güçlenmesi/yükselmesi, dahası küresel hâkimiyet iddiasını gizlemeye bile gerek duymaması(!), Pasifik bölgesi ile birlikte Ortadoğu bölgesinin de hem jeopolitik, hem de jeostratejik büyük önem kazanmasını getirdi.
Mao Tse Tung’un ölümünden sonra, yine Komünist Parti’nin mutlak hâkimiyeti altında(!) liberal ekonomik/ticari dönüşüm başlatan Çin’in bu açılımı, Çin kültürünün kadim strateji birikimini hatırlatıyor!

Günümüzde bir bakıma efsaneleşmiş olan Savaş Sanatı kitabının yazarı Çinli filozof General Sun Tzu, askeri stratejinin de kurucusu sayılır. Sun Tzu’nun M.Ö 400 yıllarında yaşadığı sanılıyor.

  • Önümüzdeki dönemde Ortadoğu bölgesinde daha da gerginleşebilecek olan şartların üzerimizde oluşturacağı baskıya karşı, Çin ile olan her türlü ilişkimizin(!) büyük önem kazanacağı bilinmelidir!

Ortadoğu bölgesinin büyük önem kazanmasının bir diğer sebebi de, Doğu Akdeniz’de bulunan enerji yataklarıdır!

TÜRK DEVLETLERİ İLE İLİŞKİLER GÜÇLENDİRİLMELİ

Türkiye, Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan ülkedir. Türkiye’nin 21. Yüzyıl başında başlattığı çok hızlı yükselişi/güçlenişi, Yunanistan, İsrail ve Ermenistan ile birlikte ABD ve AB’ni de alarma geçirdi! Bu hızlı gelişme gerçek dostlarımız/gizli düşmanlarımız ayrımını da netleştirdi!

  • Gizli düşmanlarımız/sözde müttefiklerimiz, bizi Doğu Akdeniz’deki enerji denkleminden dışlamaya çalışırken, biz bu yasa dışı dışlanmayı kesinlikle kabul etmeyeceğimizi, haklarımızın tamamını almakta kararlı olduğumuzu vurguluyoruz ve bu kararlılığımızı fiili davranışlarımızla da ifade ediyoruz.

Kasım 2019 tarihinde Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması yönünde bir mutabakat zaptı imzalamamız, Doğu Akdeniz’de elimizi güçlendirecektir.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıkların arka planında, Ege Adaları ve bunlarla ilişkili olan Kıta Sahanlığı, Hava Sahası gibi, hukuki çerçevesi 1923 Lozan ve 1947 Paris barış antlaşmalarında belirlenmiş bazı hükümleri içeren uyuşmazlıklar vardır.
Dahası, bu uyuşmazlıkların da derinliğinde(!) Yunanistan’ın Türkiye’ye ve Türkler’e karşı duyduğu derin nefret vardır!

Ortadoğu bölgesinde Türkiye’ye karşı oluşturulmakta olan büyük ve riskli baskıya karşı direnebilmemiz için, Azerbaycan başta olmak üzere Türk devletleri ile ilişkilerimizi/dayanışmamızı güçlendirmemiz çok önemlidir.

Kadim bir İbrani/Yahudi atasözü şöyle der: Düşmanımın düşmanı dostumdur.

Bazı stratejistler de bu sözü şöyle ifade ederler: Düşmanımın düşmanına yardım ederim.

Burada asıl önemli olan ise, dostunu da, düşmanını da iyi tanıyabilmektir!

İşte böyle bir Dünya’da üzerimize gelen herşeye karşı direnebilmemizin en önemli şartı yerli ve milli saflarımızı daha da güçlendirmektir!

#Yerli
#Milli
#Doğu Akdeniz
#Türkiye
3 yıl önce