Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler, AB eski Bakanı Egemen Bağış ve Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkındaki iddiaların araştırılması için oluşturulan Meclis Soruşturma Komisyonu tarafından yapılan çalışmalar sonrasında eski bakanların Yüce Divan’da yargılanmalarına gerek olmadığı yönünde karar verilmişti. AK Partili Hakkı Köylü başkanlığında yapılan çalışmaları tamamlayan komisyonun TBMM Başkanlığı’na sunduğu raporda, yeterli delil olmadığı gerekçesi ile eski bakanların Yüce Divan’a sevk edilmemelerine karar verildiği belirtildi.
Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış hakkında Rıza Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında bu şahsın turizm belgeli bir otel kiralama girişimi ile yakınlarına vize alınması işleri için aracılık ettiği, bu şahısla ilgili bir soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurum ve kuruluşlarda araştırma yapılmasını sağladığı, bu şahsın faaliyetiyle ilgili olarak basında haber yapılmasının önlenmesi için girişimlerde bulunduğu ileri sürülerek bu hususların soruşturulması istenmişti.
Egemen Bağış’ın komisyona verdiği savunmasında özetle Rıza Sarraf’ın otel açma teşebbüsünde bulunduğunu, bunun için de kendisinin de tanıdığı bir şahıstan bina satın aldığı yolunda bir bilgi paylaşımında bulunduğunu, kendisinin de ‘hayırlı olsun’ demek dışında hiçbir ilgisinin ve dahlinin olmadığını, bildiği kadarıyla bu projenin gerçekleşmediğini, kaldı ki otel açmak için gerekli izinlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkisinde olduğunu, bu iddiaların asılsız ve saçma olduğunu, bu şahısla ilgili soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurumlarda araştırma yaptığı yönündeki iddiaların da tamamen gerçek dışı olduğunu, bu şahsın faaliyetiyle ilgili basında haber çıkmasının önlenmesi yönünde basın kuruluşu nezdinde bir girişiminin olmadığını, sadece bu konuda Hüseyin Çelik’i haberdar ettiği yönündeki ifadesi komisyon raporunda yer aldı. Komisyon, bu savunmalarının dışında dinlenen tanıkların da bahse konu olaylardan dolayı veya başka bir şekilde bir menfaat temin ettiğine dair bir beyanda bulunmadıkları kararını verirken, raporda “Bu olaylarla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Rıza Sarraf ve diğerleri hakkında rüşvet suçundan yapmış olduğu soruşturma neticesinde haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin eylemlerinin rüşvet verme suçunu oluşturmadığı, esasen bu konuyla ilgili teknik takip ve dinleme kayıtlarının usulsüz, kanuna aykırı elde edildiği gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiş ve bu karar yapılan itirazların reddedilmesi neticesinde kesinleşmiştir. Komisyonumuzca bununla da yetinilmeyip soruşturmaya devam edilmiştir. Yaptırılan mal varlığı incelemesi sonucunda bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dikkati çeken üç adet gayrimenkulün birisinin annesinden intikal ettiği, ikincisinin önceden satmış olduğu bir gayrimenkulün parasıyla satın alındığı, üçüncüsünün de bir inşaat şirketinden taksitle satın alındığı bildirilmiş, buna dair belgeler ibraz edilmiş olup, bu savunmasının aksine kovuşturmayı gerektirecek başka bir deyişle Yüce Divan’a sevk edilmesine yetecek yeterli şüpheye ulaşılamamıştır” ifadelerine yer verildi.
Bir suç örgütünün yönetici ve üyelerinin kendilerine sağlanan ve miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında kişiye özel imtiyazlı imar planlarını onaylattıkları, imar planlarına aykırı olarak yapılan bazı projelerin usulsüzlüklerine göz yumdukları ve denetimlerden sorunsuzca geçmelerini sağladıkları ve bu eylemlerin bir kısmının Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın görevde olduğu sırada ve onun bilgisi doğrultusunda gerçekleştirildiği, ayrıca bu bakanlıktan iş alan bazı şirketlerin yemek işlerinin yakınlarının ortağı olduğu şirketlere verilmesi için tavassut ettiği şeklindeki soruşturma önergesinin konusunu oluşturan iddialar üzerine yapılan araştırma ve inceleme sonucunda raporda, “Bahsedilen konulardan dolayı olayın tarafları olan kişiler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme, rüşvet almak ve vermek, imar kirliliğine neden olmak, suç işlemek için örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve görevi kötüye kullanmak suçlarından dolayı yapılan soruşturma sonucunda suç işlendiğine dair hiçbir delil elde edilemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verilerek, verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Ayrıca, komisyonumuz tarafından yapılan soruşturma sonucunda da soruşturma önergesinde yazılı fiillerin işlendiğine dair hiçbir delil elde edilememiştir. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Yüce Divan’a sevk edilmesi yönünde bir kanaat oluşmamıştır” denildi.