|

ABD-Çin: Yeni soğuk savaşa doğru mu?

Önümüzdeki yıllarda Çin-ABD rekabetinin ekonominin dışına çıkıp başka alanlara sıçrama ihtimali de oldukça olası görünüyor. Yeni bir Soğuk Savaş’a evrilebilecek yapıya sahip olan Washington-Pekin rekabetinin ne yöne gideceğini ise tamamen Çin’in niyetleri belirleyecektir.

Haber Merkezi
04:00 - 7/10/2018 Pazar
Güncelleme: 05:53 - 7/10/2018 Pazar
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Nurettin AKÇAY • Shanghai Üniversitesi

6 Temmuz 2018’de ABD’nin 34 milyar dolar tutarındaki Çin ürününe ek gümrük vergisi getirdiğini ilan etmesiyle başlayan “Ticaret Savaşları”, 24 Eylül günü ABD’nin açıkladığı 200 milyar dolarlık son tarifelerle yeni bir aşamaya geçti. Çin, ABD’nin son hamlesine cevap vereceğini ifade ederek, yaklaşık 60 milyar dolarlık Amerikan ürününe ek vergi getirileceğini açıkladı. ABD ise, Çin’in cevap vermesi halinde 267 milyar dolarlık Çin ürününe daha ek tarife uygulanacağını duyurdu. Bu ise Çin’in ABD’ye sattığı tüm ürünlere ek vergi getirmesi anlamına geliyordu.

Ağustos ayı sonlarında Çin ve ABD arasında gerçekleşen fakat herhangi bir sonuç elde edilemeyen toplantı sonrası iki ülke arasındaki tansiyon daha da yükselirken, ABD neredeyse her konuda Çin’i çevrelemeye çalışıyor. Ruslardan S-400 hava savunma sistemi alması nedeniyle Çin Savunma Bakanlığı çalışanlarına karşı yaptırım kararı alan ABD, Tayvan’a 300 milyon dolarlık silah satışı yapacağını açıklayarak Çin yönetimini her alanda rahatsız edeceğinin işaretlerini verdi. Son olarak Güney Çin Denizi’nde ABD’ye ait bir uçak gemisi Çin’e ait yapay adalara yaklaşmış, yine ABD’ye ait B-52 bombardıman uçakları da bu bölgelerde uçuş gerçekleştirmişti.

PENCE’İN KONUŞMASI GERİLİMİ ARTIRDI

Çin, Trump’un “Ticaret Savaşları iyidir” dediği ilk günden beri sükûnetini koruyup diplomatik yollarla sorunu çözmeye çalışırken, son tarifelerin ilan edilmesiyle birlikte Çin de daha sert bir tutum takınmaya başladı. ABD’nin saldırgan tutumu nedeniyle sert açıklamalar yapan Çin yönetimi, Ekim ayı ortasında Pekin’de gerçekleşecek ve ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’in de katılacağı toplantıyı iptal ettiğini duyurdu. İptalin Güney Çin Denizi’nde yaşanan son gerginliklerle alakalı olduğu ifade ediliyor. İki ülke arasında yaşanan gerginlikler tüm hızıyla sürerken, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence Perşembe günü Çin’le yaşanan sorunlarla ilgili Hudson Enstitüsü’nde bir konuşma yaptı. Çin cephesinden de yakından takip edilen konuşma iki ülke arasındaki tansiyonu daha da yükseltti. Pence sert bir dille eleştirilerini yaparken, Çin’i ABD kamuoyunu şekillendirmede Rusya’yı dahi geride bırakan bir ülke olarak tanımladı. Bugünlerde sık sık dile getirilen Çin’in borç diplomasisine de değinen Pence, Çin’in gelişmekte olan ülkeleri kendi yörüngesine çeken “borç diplomasisi” yürüttüğünü söyledi. ABD Başkan yardımcısı tarafından bir ülkenin ilk kez tehdit sıralamasında Rusya’dan önde geldiğini söylemesi uluslararası dengelerin değiştiğini göstermesi açısından da son derece önemliydi. Daha önce de ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Çin’in 2025 yılına kadar ABD için en büyük tehlike olmasını beklediğini söylemişti, fakat günümüz için bu şekilde bir tehdit algılaması ilk kez ifade ediliyordu. Pence’in konuşmasına cevap veren Pekin yönetimi ise, ABD Başkan Yardımcısı’nın iddialarını reddederek, ABD’den mesnetsiz suçlamalarına artık bir son vermesi gerektiğini söyledi.

Tüm dünya iki ülke arasındaki gerginliğin bitmesini beklerken ABD Çin’i sıkıştırmak için her cepheden gerginliği arttıracak adımlar atmaya devam ediyor. Şimdilik iki ülke arasındaki gerginliğin azalma ihtimali gözükmezken, Çinli yetkililer de yaptıkları açıklamalarla bu durumun devam edeceğini bu koşullarda masaya oturma seçeneğinin düşünülmeyeceğini ifade ediyorlar. Çin Ticaret Bakanı Yardımcısı Wang Shouwen, son yaşanan gelişmelerle ilgili ‘ülkesinin boğazına bıçak dayanmışken’ ABD ile çözüm konusunda görüşme yapamayacaklarını söyledi. Yine Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi de yaptığı açıklamalarla ticaret görüşmelerinin ‘baskı ve tehdit’ ortamında yapılamayacağını ifade etti.

ÇİFT TARAFLI OLUMSUZ ETKİ

Taraflar restleşmeyi sürdürürken gelen haberler ve son ekonomik veriler “Ticaret Savaşı”nın olumsuz etkilerinin özellikle Çin tarafında hissedilmeye başlandığını gösteriyor. Çin ekonomisi son dönemde kötü günler geçirirken, pek çok ekonomik veri düşüş halinde. Bununla birlikte basına yansıyan son haberlere göre, kötü giden ekonomik durumun medyaya yansımaması için Pekin yönetimi özel bir çaba sarf ediyor. Hükümetin gazete yöneticilerine gönderdiği ve basına da yansıyan direktiflerde 6 konuya özel dikkat edilmesi isteniyor ve bu konuların gazetelerde yer almaması gerektiği ifade ediliyor.

1-Ekonominin yavaşladığını gösteren veriler, 2-Yerel yönetim borç riskleri, 3-Ticaret savaşının etkileri, 4-Tüketici güven endeksindeki düşüşler, 5-Stagflasyon riskleri, 6-Yükselen fiyatlar

Bununla birlikte Çin hisse senetleri geçtiğimiz 5 ayda piyasa değerinden yaklaşık 2 trilyon dolar kaybederken, bu gelişmeler sonunda Çin dünyanın en büyük ikinci borsası olma unvanını da kaybetmiş oldu. Çin tarafı ticaret savaşının olumsuz etkilerini yaşarken, ABD cephesi ise tüm çabalarına rağmen Çin ile olan ticaret açığını düşüremiyor. 2018’in ilk altı ayında ABD’nin Çin’le olan ticaret açığı ise bir önceki yılın ilk altı ayına göre 171.1 dolardan 185.7 milyar dolara yükseldi.

Sonuç olarak tüm dünyayı ekonomik bir belirsizliğin içine sürükleyen iki ülke arasındaki gerginliğin kısa sürede bitmesi beklenmezken, Alibaba’nın kurucusu ünlü Çinli milyarder Jack Ma’nın da dediği gibi dünyanın daha uzun yıllar sürebilecek bir ticaret savaşına göre hazırlık yapması gerekmekte. Üstelik önümüzdeki yıllar Çin-ABD rekabetinin ekonominin dışına çıkıp başka alanlara sıçrama ihtimali de oldukça olası görünürken, yeni bir Soğuk Savaş’a evrilebilecek yapıya sahip olan Washington-Pekin rekabetinin ne yöne gideceğini ise tamamen Çin’in niyetleri belirleyecektir.

#ABD
#Çin
#Soğuk Savaş
6 yıl önce